Page 78 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 78

36        TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11                          Ortaöğretim Genel Müdürlüğü



          (…)
          “Orsa!’ diye bağırmasıyla dümeni basması bir oldu. Martı’nın yanından geçti. Megafonla: “Dayanın
          arkadaşlar, yine geleceğiz!” diye bağırdı.

          (…)
          Ateşoğlu “Sancak ve iskelede ikişer kişi dursun. Gözünüzü dört açın! Çünkü manevrayı pek tekrarlaya-
          mayız. Birisi sigortanın yanında dursun. ‘Mayna, deyince mayna ha!’ ” dedi.
          Denizkuşu, Martı’nın üzerine ok gibi fırladı. Rüzgâr yüklenince bütün arma işkencede öldürülen insan
          kemikleri gibi çatırdıyordu. Martıya beş metre kala “Mayna!” diye bağırıldı. Martı, koca bir dalganın
          tepesindeydi. Dalganın ötedeki sathı, tam düşeceği zaman Ateşoğlu bağırdı, seren havaya fırladı; yelken
          göklere savrulur gibi oldu. Denizkuşu kamçı yemiş yarış atı gibi tamamıyla havaya kalktı; Martı’nın
          dalgaya yan gelen karinesinden, üzerinden atıldı. Ateşoğlu, “Alın içeri!” diye bir çığlık saldı. Deniz-
          kuşu’nun tayfası küpeşteden yarı bellerine kadar eğilerek denizdeki arkadaşlarını saçlarından, çenele-
          rinden, kollarından, artık rastgele tutarak ambara koca balık devirirmiş gibi al içeri ettiler. Denizkuşu
          havuz üzerinde çark edip kanat üzerinde su kapan kırlangıçlar gibi dört kişiyi kapıp almıştı. Ateşoğlu,
          “Kaç?” dedi. Tayfa, “üç” dedi. Martı’nın kaptanı: “Tamamız!” dedi.
          Vah vah, aman, geçmiş olsun diyecek zaman değildi. Denizkuşu, zindan gibi karanlıklara kırmızı yel-
          keniyle dalıp gitti.
                                                                            Halikarnas Balıkçısı, Manevra

          Kelime Dağarcığı:
          arma: Gemilerdeki direk çarmıhları, sabit donanım. boca etmek: Geminin başını rüzgâra çevirmek, kabın içindekini birden
          dökmek. çalıklık: Eksiklik, kusurlu olma hâli. karine: Teknenin su altında kalan ıslak dış kısmı. küpeşte: Deniz suyunun
          güverteye girmemesi için geminin etrafını kuşatan bordo kaplama. mayna: Yelken indirme. mihver: Eksen. orsa: Geminin
          rüzgârın estiği yöne hareket etmesi. seren: Direkler üzerinde yelken açmak ve işaret çekmek için yatay olarak bağlanmış
          gönder. yeke: Demir ve ağaçtan yapılıp dümen başına takılan kol.

          1.  Yazarın fırtına anını tasvir ettiği kısımların öykünün temasıyla ilişkisi var mıdır? Açıklayınız.









          2.  Denizcilerin geçim kaynakları olan balıklardan vazgeçip onları denize dökmek zorunda kalmala-
              rında etkili olan durumun, öykünün konusuyla ilişkisi nedir? Açıklayınız.








          3.  Hikâyede, deniz yaşamı ve hayatta kalma duygusu sizce nasıl verilmiştir? Yavaşoğlu’nun oğlu Meh-
              met, gemide değil de evinde olsaydı yaşamında sizce daha mı mutlu olurdu? Açıklayınız.








          4.  Ümit adlı kayığın kaptanı Habip ile Denizkuşu’nun kaptanı Ateşoğlu’nun davranışlarını göz önün-
              de bulundurarak aynı durumla karşılaşsaydınız nasıl davranırdınız?








          76
                                                                                     Hazırlayan: Hüseyin AYHAN
   73   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83