Page 336 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 336
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9 171
7.ÜNİTE > Biyografi-Otobiyografi Kazanım: A.4. 10. Metinde yazarın bakış açısını belirler.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi SANATA VE BİLİME KATKI SUNANLAR 25 dk.
Amacı Yazar ile anlatıcının aynı olduğu iki metnin farklılıklarını ortaya koyabilmek. Metnin kaçıncı kişi ağzıyla yazıldı- Bireysel
ğının metinde neleri değiştirebileceğini belirleyebilmek.
Yönerge Aşağıdaki metinleri okuyunuz. Soruları okuduğunuz metinler çerçevesinde cevaplayınız.
(Alıntı metnin aslına sadık kalınmıştır.)
I. METİN
TURGUT ÖZAKMAN’IN OYUN YAZARLIĞININ GELİŞİM AŞAMALARI
Türk oyun yazarlığı, “oyun” türünde yazmayı uğraş edinmiş yazarların sayıca çoğaldığı 1950’lerden
bu yana yeni yeni aşamalara ulaşmıştır. Yazarlığa 50’lerde başlayan ve günümüze dek ürettiği yirmi
dolaylarında oyunla, Türk tiyatrosunun yönelişlerini belirlemede önemli katkıları olan Turgut Özak-
man, tiyatro yazarlarımız arasında en ön sıralarda yer almaktadır.
Özakman ilk oyunu Masum Katiller’i onaltı yaşındayken yazmıştı. 1951’de Devlet Tiyatrosu’nda sah-
nelenen Pembe Evin Kaderi’yle henüz yirmi bir yaşındayken tiyatro yazarı olarak üne ulaştı. Profes-
yonel yazarlık yaşamına tiyatroyla başlamış olması, Özakman’ın “sahne”de sunulacak bir “olay”ı dile
getirirken, “oyun” türüne yatkın bir biçimlendirme yetkinliğine, bir dolu oyun yazarımıza oranla, çok
daha erken ulaşmasını sağlamıştır. Bu yetkinliğin temel ögelerinden biri “kişileştirme”ye denk düşen
sahne dili kullanımıdır.
(…)
Özakman ilk oyunundan son oyununa dek, oyun yazarı olarak en üstün iki özelliği olan “çarpıcı
dramatik durumlar yaratma” ve “söyleşim kotarma” ustalığını sürdürmüştür. Sevda Şener yazarın dil
kullanımı bağlamındaki erdemlerini şöyle dile getiriyor:
Turgut Özakman’ın bir başarısı da oyun kişilerini, kendi kişiliklerine aykırı düşürmeden zekice ko-
nuşturabilmesidir. Yazar, sanki Türk insanının günlük hayatta edepli bir suskunluk altında gizlediği
espri gücünü keşfetmiştir.
Özakman’ın özellikle ikinci dönem oyunlarında görülen temel özelliği ise yapıtlarını “sahneden ba-
karak” yazmış olmasıdır. İkinci dönem oyunları, hep açık uçlu öykülere yaslanmasına, “oyunsu” öge-
lerin çokluğuna, oyunların esnek dokunmuşluğuna karşın, Ah Şu Gençler dışında, son derece ustaca
kurgulanmış, gereksiz söyleşim ya da olaylardan alabildiğine arındırılmış, sahnede vurucu bir anla-
tıma kolayca ulaşan, şarkı ve dansı sahnede olayın bütününe bağıntılı kılan bir “biçim” ustalığının
ürünüdür. Bu bağlamda, Özakman’ın tiyatro yazarlığının bir uzmanlık işi olduğunu en iyi kavramış
ve bu alanda “uzman” olmayı başarmış yazarlarımızın başında geldiği rahatça söylenebilir.
(…)
Özakman’ın gülmecesi, yazarın insancı yaklaşımını sahneye aktarması aktarma yolunda kullandığı
en güçlü silahtır.
(…)
Ayşegül Yüksel
Turgut Özakman, Toplu Oyunları 1, Mitos& Boyut Yayınları, İstanbul, 2002.
335