Page 363 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 363
184 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
2. Yönerge Aşağıda verilen biyografi metinlerini okuyunuz. Bu metinlerden de hareketle 1. soruyu
cevaplayınız.
Vaktiyle bir ressamın bir tablosunu görmüştüm. Özdemir Asaf’ın koca koca defterleri vardı,
Sapsarı bir çölde, bir ehramın dibinde sinek gibi içi şiir dolu. Evindeki odası yerden tavana
bir insan. Ve ötede, sırlarını ancak bir Oidipus’un kadar kitap, dergi, binbir kâğıt parçası için-
çözebileceği heybetli bir heykel: Sfenks… Pençele- deydi. Çekmecelerinde ise şiir defterleri…
rini uzatmış düşünüyor. Süleyman Nazif de biraz Hepsi de bitmemiş parçalar, belki de hâlâ
o Sfenks’e benzer. Onun da maceraya dalan göz- bitmemiştir… Oturur, içlerinden birkaçını
lerinde sonsuz düşünceler vardır. Yalnız şu farkla: seçerdim. Gerçekten de Özdemir’in en çok
Sfenks susar, Nazif konuşur. Hem de nasıl? Jestleri beğenilen şiirleri o seçtiklerim arasından
ve kelimeleri sihirli ay ışığında sanki birer birer can- çıktı: “Geceler”, “Bizim Şarkılar”, “Anado-
lanarak. İşte böyle bir adamın, böyle bir dev yara- lu Havaları”… Özdemir, zekâsı, esprileri,
tığın karşısındayım. Bunun için, bu dehşetli kalem gençliği, heyecanı, çocuksu haliyle, genç
kahramanının hatıralarını bir dereceye kadar ancak kuşak sanatçıları arasında sevilen, aranan
birkaç yazı ile belirtebilirim. Bu portreye başka tür- bir arkadaş oldu. Kendine has bir kişiliği
lü yaklaşılamaz. vardı. 1943’ten 1948’e kadar genç kuşağın
Süleyman Nazif’in gözlerimin önünde son kalan sık sık adı geçen şairleri arasında anıldı.
hayali, başındaki siyah bir melon şapka ile görünü- Varlık, Servetifünun, Yenilik, Amaç, Yir-
şüdür. Toparlak siyah sakalı, hatta ağzının ortasında minci Asır, Büyük Doğu dergilerinde Öz-
öne doğru fırlayarak sanki bir hücum işareti veren demir Asaf’ın güzel mısralarını okuyanlar
iki dişi bile bu portreyi sonradan tamamlar. Fakat bu genç şaire ilgi gösterdiler. Ne yazık ki
birden gözlerini hatırlarım. Ateş gibi parlayan bu Özdemir sonradan işi gevşetti. Kaç yıldır
gözler, artık bu heybetli ve biraz da dehşet verici şiir yayınlamaz oldu.
çehreye keskin bir zekânın ışığını öylesine salar ki Oktay Akbal, Şair Dostlarım
o andan sonra Nazif için çirkin adam diyemezsiniz.
Halit Fahri Ozansoy, Edebiyatçılar Geçiyor
1. Mehmet Âkif Ersoy adlı metnin yazarı Mithat Cemal Kuntay, Halit Fahri Ozansoy ve Oktay Akbal ile
aynı dönemde yaşamıştır. Buna göre,
a) Aynı dönemde yaşamış bu üç sanatçının üslupları ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
b) Verilen üç metinden hangisini daha çok beğendiniz? Niçin?
2. Özellikle Cumhuriyet Dönemi’nde biyografi türünde bir gelişme yaşanması tür ile ilgili size neler
düşündürmektedir?
362
Hazırlayan: Dr. Döndü KARACA