Page 81 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 81

38       TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9                           Ortaöğretim Genel Müdürlüğü




           (…)
           Celil ismi birkaç gün içinde unutuluvermişti. Bense bu mahzun gözlü arkadaşımı ne Zemberek ne de Celil
           diye çağırabiliyordum. Celil diyemiyordum çünkü bütün sınıf “Zemberek” diyordu. Gene aynı sebepten
           “Zemberek” diye çağıramıyordum.
           Başkaları onu bu isimle çağırırken o hiç kızmış görünmeden başını eğiyor, birinci çağrılışta kasten bakmı-
           yor, fakat ikinci ve üçüncü çağırılışın da öfkesiz, fakat istikrahla dolu dönüyor, cevap vermiyordu.
           Son mütalaada idik, o bir aralık yanımdan kalkmış, bir arkadaşına ders anlatmaya gitmişti. Sıranın önünde
           bu mütalaanın başından beri yazıp çizdiği, nihayet temize çekilmiş, mektup duruyordu. Ayıp bir şey yaptı-
           ğımı bile bile mektubu, sanki arkadaşım yerinde imiş gibi mektuba el sürmeden yan gözle okudum:

           “Muhterem Babacığım,
           Göndermiş olduğunuz 8 tarihli   mektubu   aldım. Ne kadar  memnun oldum, tahmin edemezsiniz. Burada ha-
           valar çok iyi gidiyordu. Fakat, dün birdenbire gökyüzü bulutlarla kapandı. Bardaktan boşanırcasına yağmur
           yağıyor. Bu yağmurdan sonra ‘Nilüfer’ ovası çok güzelleşirmiş. Penceremden bütün ova gözüküyor. Sabahleyin bir
           deniz gibi üstünü sis kaplayan bu manzara, bana her zaman Gemlik’i hatırlatıyor -arkadaşım Gemlikliydi- sizleri
           çok göreceğim geldi. Derslerime dediğiniz gibi muntazaman çalışmaktayım. Sonra babacığım, darılmazsanız size
           bir şey daha söyleyeceğim: Bana mektebe gelirken vermiş olduğunuz saat kırıldı.
           Hani içindeki demirden şey…  Nasıl derler hani, o içindeki kıvır kıvır çelik şey. İşte o kırıldı. Bu hafta oraya giden
           olursa göndereceğim.  Mektepte saat dolu babacığım.  Saatin ne lüzumu var!.. Siz yaptırır, kullanırsınız. Annemin
           ve sizin ellerinizden öper, hayır dualarınızı beklerim, babacığım.
                                                                                        Oğlunuz: Celil”
                                                                      (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
                                       Sait Faik Abasıyanık, Şahmerdan, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2019.


          1.  Size göre yazar, bu hikâyede vermek istediği mesajı aktarmada başarılı mıdır? Görüşünüzü gerek-
              çeleriyle yazınız.







          2.  Celil’in yerinde siz olsaydınız arkadaşlarınıza tepkiniz nasıl olurdu?  Size göre yazar, hikâyenin
              kahramanı Celil’in tepkisini ortaya koymada başarılı mıdır? Görüşünüzü gerekçeleriyle yazınız.








          3.  Hikâyenin son kısmında yer verilen mektup olmasaydı verilen mesajı anlamak daha kolay mı, yok-
              sa daha zor mu olurdu? Gerekçeleriyle yazınız.








          4.  Bu hikâyeyi, okuması için arkadaşınıza tavsiye eder misiniz? Niçin?











          80
                                                                                   Hazırlayan: Sami DEMİRBAĞ
   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86