Page 23 - Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi | 5.Ünite
P. 23
5.3.3. 11 Eylül Sonrası ABD Dış Politikası
Dünya tarihinin en önemli terör saldırılarından biri olan 11
Eylül saldırıları, El Kaide tarafından gerçekleştirildi. El-Kai-
de üyeleri, kaçırdıkları uçaklarla New York’ta bulunan Dünya
Ticaret Merkezi binalarına (İkiz Kuleler) ve Washington’da
bulunan ABD Savunma Bakanlığına (Pentagon) aynı anda
saldırdı (Görsel 5.16). Bu ana kadar Amerika’yı hedef alan
saldırılar ülke dışındaki üslere ve personele yapılıyordu. 11
Eylül saldırılarının ABD’nin merkezine yapılması, terörist
grupların ABD’yi doğrudan vurma gücüne sahip olduğunu
gösterdi. Saldırılar sonrası ABD, terörizme karşı savaş adı Görsel 5.16: İkiz Kulelere yapılan saldırı
altında daha saldırgan bir dış politikaya yöneldi. Terör örgütleri ve onlara destek olan haydut rejimlere
karşı önleyici saldırı yöntemini kullanmaya başladı. 11 Eylül saldırıları sonrası Afganistan ve Irak işga-
li, ABD’nin küresel gücünü pekiştirmeye yönelik adımlar attığını ortaya koydu. ABD, 11 Eylül sonrası
yaptıklarıyla dünyanın yaşadığı sorunların temel kaynağı hâline geldi. Bush yönetiminin uluslararası
olaylara bakışı “ya bizimlesiniz ya da karşımızda” şeklinde oldu. ABD ve müttefikleri, Orta Doğu’da terö-
rizmi ortadan kaldırmak ve demokrasiyi geliştirmek amacıyla başlattıkları mücadelede tarafsız kalmaya
çalışanlara izin vermediler.
ABD Başkanı Bush, ABD’nin dokunulmazlık ve yenilmezlik efsanesini sarsıntıya uğratan bu saldırılar-
la yaşadığı prestij kaybını telafi etmek için güvenlik politika-
larında değişikliğe gitmiştir. Başkan Bush, 1 Haziran 2002’de EL KAİDE
Birleşik Devletler Askerî Akademisinde (West Point) yaptığı
bir konuşmada “Terörle savaş savunmayla kazanılmaya-
caktır. Savaş alanını düşmanın bölgesine götürmeli, onların Afganistan-SSCB Savaşı sı-
planlarını bozmalı ve onlardan kaynaklanacak tehditleri or- rasında Usame Bin Ladin tara-
taya çıkmalarına fırsat bırakmadan etkisiz hâle getirmeliyiz. fından kurulmuş bir terör örgü-
Günümüz dünyasında güvenliğe giden tek yol, eylemden tüdür. 1988’de kurulan El Kaide,
geçmektedir.” demiştir. Dış politikada askerî unsurları merke- 1990’da dünya kamuoyunun kar-
ze alan ve “Bush Doktrini” olarak tanımlanan bu yaklaşımda şısına çıkmıştır.
düşman kavramının belirsiz olması, ABD’ye istediği hedefi
vurma imkânını vermiştir.
ABD, 11 Eylül saldırılarını gerçekleştirdiği gerekçesiyle Taliban’dan Afganistan’da bulunan El Kaide
lideri Usame Bin Ladin’in teslimini istedi. Taliban’ın Bin Ladin’i teslim etmemesi üzerine ABD ve İngiltere
ordusuna ait savaş uçakları, 7 Ekim 2001’de Taliban ve El Kaide hedeflerini bombaladı. ABD, Afga-
nistan’daki Taliban ve El Kaide karşıtı grupları kullanarak karadan da müdahalede bulundu. 13 Kasım
2001’de başkent Kabil’e girdi. ABD, Afganistan’ın işgali sürecinde ulusal ve uluslararası alanda kendisini
terör mağduru göstererek koşulları lehine çevirmiştir. Irak’ın işgaline giden süreçte de benzer bir durum
yaşanmıştır.
Pakistan, 11 Eylül saldırıları sonrası terörle savaşta
ABD’nin yanında yer aldığını ve ABD’nin müttefiki olduğunu
bildirmiştir. Ancak yaşanan gelişmeler ve Bin Ladin’in Pa- TALİBAN
kistan’da öldürülmesi, bu desteği kuşkulu hâle getirmiştir.
ABD’nin Afganistan’ı işgalinin öncesinde ve işgal sırasında Ahmed Şah Mesud önderliğin-
Afganlı yetkililer, terörün kaynağının kendileri değil Pakistan deki etnik temelli Afgan koalisyon
olduğunu ifade etmiştir. ABD ise sorunun Pakistan ve Afga- hükûmetini 1998 yılında deviren
nistan kaynaklı olduğunu düşünerek Afganistan’ı işgal edip Paştun, Afgan ve Pakistanlı kök-
Pakistan’a hava saldırıları düzenlemiştir. Yapılan bu hava ten dinci milis kuvvetlere verilen
saldırıları ve operasyonlar, bu ülkelerdeki radikal grupların isimdir.
yayılma alanlarını genişletmiştir.
239