Page 13 - Coğrafya 12 | 3.Ünite
P. 13
Geçmişten Günümüze Türkiye’nin Jeopolitik Konumu
Asya ile Avrupa kıtalarının birbirine en çok yaklaştığı yerde bulunan Anadolu, kendisini çevreleyen deniz
ve boğazlar ile elverişli iklimi sayesinde Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi pek çok köklü devletin kuruluş
sahası olmuştur.
Anadolu toprakları Doğu ile Batı arasındaki ticaretin en önemli güzergâhlarından biriydi. Osmanlı Devle-
ti’nin yeni çağlara kadar en büyük ekonomik kaynağı olan bu ticaret yolları, aynı zamanda Anadolu’nun
jeopolitik açıdan öneminin daha da artmasını sağlamıştır. Osmanlı Devleti, ticaret yollarını hakimiyeti al-
tına alarak üç kıtada toprağı bulunan bir süper güç hâline gelmiştir. Anadolu ayrıca halifeliğin 1517’de
Osmanlı’ya geçmesiyle İslam dünyası açısından önemli bir merkez olmuştur.
Coğrafi Keşiflerle Batılı devletlerin Doğu’daki ticaret merkezlerine deniz yoluyla ulaşabilecekleri yeni bir
güzergâh bulmaları Osmanlı’nın elinde tuttuğu transit ticareti olumsuz yönde etkilemiş ve bu yollar zaman
içerisinde jeopolitik önemini yitirmeye başlamıştır. Dönemin küresel güçlerinden olan Rusya’nın sıcak
denizlere inme politikası ve İngiltere’nin sömürgelerine giden yollara hakim olma isteği bu iki güç arasında
çıkar çatışmasına neden olmuştur. Bu durum bu döneme kadar ticari önemi ağır basan İstanbul ve Çanak-
kale boğazlarının jeopolitik açıdan da önem kazanmasını sağlamıştır.
Türkiye’nin jeopolitik öneminin farkında olan Batılı devletler, I. Dünya Savaşı’nda Anadolu’yu ele geçir-
mek istemiş, fakat vatansever Türk halkının verdiği mücadele ile Çanakkale’de bozguna uğratılmıştır.
Coğrafi Keşiflerle başlayan ekonomik ve siyasi çöküşle 20. yüzyılın başlarında yıkılan Osmanlı Devleti’nin
yerine Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. II. Dünya Savaşı’yla
beraber dünyada ekonomik, sosyal ve politik dengeleri değiştiren pek çok olay meydana gelmiştir. Sovyet-
ler Birliği’nin dağılmasının ardından soğuk savaşın sona ermesi, küreselleşmenin artması ve yeni politik
oluşumlar özellikle Balkanlar, Orta Doğu ve Kafkasların arasında bir köprü görevi gören Türkiye’nin jeo-
politik öneminin artmasını sağlamıştır
Enerji üretiminde önemli yere sahip olan petrol ve doğal gazın büyük bir kısmı, Türkiye’nin komşusu olan
Hazar Bölgesi’nde ve Orta Doğu ülkelerinde üretilmektedir. Bu enerji kaynaklarını yoğun bir şekilde tüke-
ten Avrupa ülkeleri de Türkiye’nin diğer komşularını oluşturur. Türkiye’nin konumu enerji kaynaklarının
nakledilmesinde Türkiye’yi önemli bir ulaşım kavşağı hâline getirmektedir.
Türkiye, sahip olduğu boğazlar vasıtasıyla Karadeniz’den Akdeniz’e doğru yapılan ticarette kilit bir nok-
tada bulunmaktadır. Önemli doğal gaz üreticilerinden olan Rusya da bu kaynakların büyük bir bölümünü
Türkiye üzerinden dış pazara göndermektedir. Askerî açıdan güçlü olan Türkiye bölgesel barışı ve güven-
liği sağlamak amacıyla BM ve NATO gibi örgütlere de üyedir. Ülkemizin genç ve dinamik nüfusu, gelişen
ekonomisi ile sahip olduğu doğal ve beşerî özellikleri jeopolitik konumunda belirleyici rol oynar.
Kıbrıs Adası’nın ve Boğazların Türkiye’nin Jeopolitik Konumuna Etkisi
Kıbrıs, Anadolu’nun güneyinde bulunan Akdeniz’in Sicilya ve Sardunya adalarından sonraki üçüncü büyük
adasıdır. Coğrafi konumundan dolayı tarih boyunca siyasi önem arz eden Kıbrıs; Anadolu, Mezopotamya ve
Ege uygarlıklarının ticaret sahası içinde yer almıştır.
307 yıl boyunca Osmanlı Devleti hâkimiyetinde kalan ada toprakları üzerinde günümüzde Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi yer alır.
Kıbrıs’ın Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının arasında bulunması adanın jeopolitik ve stratejik önemini
korumasını sağlamıştır. Bu özelliğinden dolayı tarih boyunca ada üzerinde istila ve mücadeleler sürekli
devam etmiştir. Kıbrıs, Türkiye’nin güney kıyıları ile Suriye, Mısır, İsrail ve Süveyş Kanalı’na kadar
AVUSRALYA
159