Page 130 - Defterim - Felsefe 10
P. 130
TEST 3 3. ÜNİTE
1. Platon’a göre bilgiye ancak duyular dünyasının öte- 3. İngiliz Aydınlanması’nın kurucu filozofu olan John
sini görerek nesneleri gerçek özlere veya formlara Locke doğuştan idelerin varoluşuna karşı çıkarken
çevirerek ulaşabiliriz. Örneğin üçgenin ne olduğunu bütünüyle modernist bir tutumla aynı zamanda ge-
duyulur üçgenleri karşılaştırarak değil bu duyulur leneğe, Skolastik düşünceye karşı tavır alır. Bilgi,
şekillerin üçgenler olarak tanınmasını sağlayan üç- rasyonalistlerin iddia ettiklerinin tersine, doğuştan
gen ideasını düşünerek biliriz. Platon buradan hare- değilse eğer, gerçekte nasıl mümkün olur, ne şekil-
ketle tüm bilgilerin doğuştan olduğu sonucuna varır. de oluşur? İnsan zihninin doğuşta bir tabula rasa,
Platon bu görüşünü aşağıdakilerden hangisiyle ge- boş bir levha olduğunu söyleyen deneyci Locke için
rekçelendirebilir? bilginin kaynağı sorusuna verilecek cevap bellidir:
A) Doğduğumuz andan itibaren, duyularımız aracılı- “Deneyim yoluyla.”
ğıyla edindiğimiz fikirlerle dünyadaki şeylerin ne Bu parçaya göre aşağıdaki yargılardan hangisi
olduğunu biliriz. Lock’un düşünceleri ile çelişir?
B) Duyularla doğduğumuz için yalnızca duyularımı- A) İnsan zihninde doğuştan gelen bilgi yoktur.
za güvendiğimiz sürece, duyusal dünya hakkında- B) Tüm bilgilerimizin kaynağında deney, tecrübe ve
ki şeyleri kesin olarak bilebiliriz. alışkanlıklarımız bulunmaktadır.
C) Dünyaya ilişkin bilgimiz gerçekte duyusal dün- C) Bütün insanlarda ortak sayılan aklın ilkeri, sezgi
yanın kendisi değil matematiksel ve ideal olarak sonucu kazanılır.
kavranan dünya hakkındadır. D) Deneyimlerimiz zaman içinde boş levhayı doldu-
D) Şeylere ilişkin kesin bilgimiz, duyusal deneyimde- rur.
ki değişen şeylere dayandırılamayacağı için yal- E) Kaynağı deney olan bu tür bilgilere felsefede “a
nızca duyusal deneyim tarafından tetiklenmelidir. posteriori bilgiler” denir.
E) Doğduğumuzda duyularımız olduğu için duyular
dünyası fikirler dünyasına veri sağlar.
2 . Bölüm: Bilgi Felsefesi 4. Bilginin duyuların yardımı olmadan akıl yoluyla elde
edildiğini savunan felsefi görüştür. Matematiksel bil-
gi bunun en iyi örneğidir. Yalnızca bu yolla sayısal
ilişkilerin derinliklerine inilebilir, kanıtlar oluştu-
rulabilir ve her zamankinden daha karmaşık mate-
matiksel kavramlar çıkarılabilir. Hatta herhangi bir
nin yine de karmaşık bir matematiksel bilgi düzeyine
2. İnsanlar bazen gerçeğin göreceli olduğuna inanma- duyusal deneyimi olmayan bir odaya kapatılmış biri-
ulaşabileceği tasavvur edilir.
ya eğilimlidir. “Bu onların gerçeği” gibi şeyler söy- Bu parçada bahsedilen akım aşağıdakilerden
lenebilir. Oysa ifadeler ve önermeler için tek bir doğ- hangisidir?
ruluk değeri vardır. Bir kişi Dünya’nın düz olduğuna, A) Empirizm B) Entüisyonizm
bir başkası yuvarlak olduğuna inanabilir ancak bun-
lardan yalnızca biri doğrudur. İnsanlar, bir ifadenin C) Kritisizm D) Pozitivizm
doğru olup olmadığına kişisel olarak karar veremez. E) Rasyonalizm
Dahası, bir ifadenin doğru mu yanlış mı olduğunu
belirlemenin hiçbir yolu olmaması, meselede doğru-
luk olmadığı anlamına gelmez. Örneğin bir bahçede-
ki çimlerin tam sayısı bilinmese de bunun doğru bir
yanıtının olmadığı anlamına gelmez. 5. Bütün bilgilerin duyularla başladığını, sonra algıya
Buna göre bir bilginin doğruluğuna ilişkin aşağı- doğru ilerlediğini ve akılla sonlandığını savunmuştur.
dakilerden hangisi söylenemez? Ona göre akıldan daha üstün bir şey yoktur. Deneyi-
A) Bir bilginin doğruluğu öznel yargılarla belirlene- min insanlığa bilgi sağlamak için gerekli olduğunu
düşünmesine rağmen, bu bilgiyi tutarlı düşüncelere
mez. dönüştürmeye izin veren akıldır.
B) Bir bilginin doğruluk değeri tespit edilemese de Bu parçada bahsedilen filozof ve temsil ettiği akım
bir doğruluk değerine sahiptir. aşağıdakilerden hangisidir?
C) Bir bilgi aynı anda hem doğru hem yanlış olamaz. A) Locke – Empirizm
D) Bazı bilgilerin doğruluk değeri bilinemeyebilir. B) Hume – Empirizm
E) Doğru ya da yanlış değeri almamış bir bilgi, he- C) Kant – Kritisizm
nüz bilgi değildir.
D) Berkeley – Rasyonalizm
E) Descartes – Rasyonalizm
128