Page 245 - DEFTERİM TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10
P. 245

3. Etkinlik: Aşağıdaki tabloda Romen rakamlarıyla metinler, tablonun altında bu metinlere
            yönelik çıkarımlar verilmiştir. Metinlerin başındaki Romen rakamlarını, çıkarımların
            başındaki dairelere yazarak metinlerle çıkarımları eşleştiriniz.


                  Meramımız burada Felâtun Bey’i zemmetmek olmayıp kendi hâl ü tavrını erbâb-ı mütalaaya
              I.
                  lâyıklıca tanıtmaktır.
                  (...)
                  Hiç Râkım için iş bulunur da kabul edilmemek mümkün olur mu? Herif iş makinesi! Bunu da
                  ma’a’l-memnûniyye kabul eyledi.


                  Râkım kızın elini kim bilir ne için fakat pek ihtimale karîb ki âdeta şaşkınlığıyla kendi eline
              II.
                  almış bulunduğundan sonra dahi bırakmak hatırına gelmemiş idi. Heriften fiyatını sordu. Yüz
                  altın demesin mi?
                  Herif kızın değerinden bahseder. Ya Râkım ne yapar? Râkım çocuk gibi ağlar! Ay kıza ne oldu?
                  Zira o da Râkım’a karşı ağlamaya başladı!
                  İhtiyar ne mana vereceğini bilemez. Bir kimsesine mi benzettiğini Râkım’dan sorar, bir cevap
                  alamaz.

                  Üç odadan ibaret bulunan haneyi üç nefer sekenesi beynlerinde taksîm ederek bir de misafir
              III.
                  kabul edecek yer olmak üzere salonlarını döşemişler idi. Madem sözü bu kadar açtık. Geliniz şu
                  hanenin dâhiline bir göz gezdirelim:
                  Evceğiz bir katlı idi. Zeminde matbah, kiler, odunluk ve ev altı olup nerdübânden çıkıldıkta
                  ufak bir gezintiye varılır ve karşı gelen camlı kapı açılınca salona girilir idi.
                  (…)
                  Hanenin şekil ve taksîmâtını anladınız ya? Şimdi bunun içini güzelce boyayınız, kâğıtlayınız,
                  yerlere alâ kilimler döşeyiniz, salonun içine yarım takım kanepe ve bir ayna ve bir konsol
                  koyunuz. Aynanın iki tarafına iki güzel resim dahi asınız. İşte Râkım’ın salonunu teşkîl etmiş
                  olursunuz.

                  Abdullah Efendi olup bitenleri işitince az daha yüreğine iniyordu. O da şerirlerin hiçbir zaman
              IV.
                  kurtulamadıkları akıbete uğradı, kendisine tehlikeli bir felç gelerek cezasını buldu...


                  Aaa kızım! Sen çocuk mu oldun! İşte, dedim sana ya... Bu talih her gün önüne gelmez... Nasıl
              V.
                  “Beni kimse istemez.” dersin? Niçin istemeyecekler? Sen evlenmeyecek misin? Hani ya geçen
                  hafta görücüler gelmedi mi? Senin hiç haberin yokken onlar sana baktılar, beğendiler... İşte iş
                  meydanda... Kocan olacak efendi Ahmet Bey isminde…



                   a) Tanzimat romanında kahramanlar hayal ve duygularını belli eden romantik kişilerdir.

                   b) Tanzimat romanlarında sıklıkla işlenen görücü usulü evlenme konu olarak seçilmiştir.


                   c) Tanzimat romanlarında iyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır.

                   ç) Yazarlar, roman kahramanları karşısında tarafsız değildir.

                   d) Mekân betimlemeleri çok uzun ve eseri süslemek amacıyla yapılmıştır.


                   e) Tanzimat romanlarında sık sık tesadüflere başvurulur.





                                                                                                                        243
   240   241   242   243   244   245   246   247   248   249   250