Page 196 - Türk Dili ve Edebiyatı
P. 196
12 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
SİLENOS
Savurgan mevsim başladı işte,
rüzgârlar biçimsiz esmede.
DİONİSOS
Kalın bir kabuk kapladı gövdemi, soluk alamıyorum,
damarlarımdan çekiliyor can suyum.
Dönüş yolculuğumuz başladı,
iniyoruz karanlık yer altına.
KEÇİLER
Şu gelene bakın, çalılara tutuna tutuna yamaca tırmanan,
yaralı bir hayvan gibi.
MİDAS (Soluk soluğa girer)
Dionisos, kurtar beni bundan, geri al verdiğin gücü.
DİONİSOS
Geri al diyor dönmüş gönlü.
Kolay alınır verilir bir bağış değil ki bu.
(Midas’ın kızını sahneye taşırlar)
MİDAS
Kızımın suçu ne?
DİONİSOS
Çoğu kez yakınları çeker sorumsuz kişilerin cezasını.
MİDAS
Akılsız babanın talihsiz kızı
gençliğine güzelliğine doyamadan altın kesildi.
VEZİR
Bari onu bağışla, Dionisos.
MİDAS
Kavuştur onu yeniden ışığa havaya suya
yeniden çarpsın yüreği, alca kanı yürüsün,
sesi ağaçlarda yankılansın, saçları yelde savrulsun.
DİONİSOS
Önce sen, şu ırmakta yıka ellerini ovuştura ovuştura.
Kızı da suya daldırıp çıkarın.
(Midas, ırmağa koşar, ellerini yıkar)
MİDAS
Hah yıkıyorum işte, ellerimin derisini yüzercesine.
Bakalım oldu mu?
(Sevinç çığlığı atar)
Çamur çamur ellerimde tuttuğum
ırmağın çamuru, çamur ellerimde,
altın kesilmiyor. Yaşasın, çamur, çamur.
(Ellerinde sopalar, bıçaklar, kürekler, yabalarla erkekli kadınlı yurttaşlar sahneye dolar. Yavaş yavaş Mi-
das’ın çevresini alırlar)
194