Page 13 - Felsefe 11 | 1.Ünite
P. 13
1. ÜNİTE MÖ 6. Yüzyıl-MS 2. Yüzyıl Felsefesi
SOKRATES VE SOFİSTLERİN BİLGİ VE AHLAK ANLAYIŞLARI
MÖ 6-MS 2. yüzyıl felsefesinde doğa filozoflarından sonra insanın merkeze alındığı felsefi dü-
şünceler tartışılmaya başlanmıştır. Bu tartışmaların bir tarafı Sofistler diğer tarafı ise Sokrates’tir.
Sofistler; para karşılığı ders veren, bir konuda uzmanlaşmış bilgili kişilerdir. Bu kişiler özellikle ko-
nuşma sanatında (hitabet) ve siyasette eğitim vermişlerdir. Sofistler, bilgide kesinliğin olmadığını
bu yüzden kesin bilgi arayışının da doğru olmadığını savunmuşlardır. Sokrates ise kesin bilginin
var olduğunu ve ahlaki bilgilerin de bu türden bilgiler olduğunu savunmuştur.
Sofistler ve Sokrates hakkındaki bilgiler daha çok Sokrates’in öğrencisi olan Platon’un yazmış
olduğu diyalog türü eserlere dayanır.
Sofistler
Protagoras ve Gorgias başta olmak üzere Sofistlere göre insan duyular yoluyla edinilen bilgi-
lerde algı yanılması yaşar. Suya batırılan çubuğun düz olmasına rağmen onun kırık görünmesi bu
yanılmadan kaynaklanır. Bilgi edinme sürecinde duyuların kullanılması, elde edinilen bilginin hatalı
olma ihtimalini doğurur. Dolayısıyla onlara göre her zaman geçerli olan kesin bir bilgi yoktur. Çünkü
bilgi, kişiden kişiye değişen göreceli bir niteliğe sahiptir. Felsefede bu bakış açısı rölativizm (görece-
lik) olarak adlandırılır. Protagoras, “İnsan her şeyin ölçüsüdür.” derken bir şeyin doğru veya yanlış
olmasını tamamen kişiye bağlar. Benzer biçimde Gorgias, “Hiçbir şey yoktur, olsa da bilemeyiz, bilsek
de aktaramayız.” sözüyle üzerinde uzlaşılabilecek hiçbir bilgi olmadığını savunur.
Sofistler, bilgi görüşlerinde olduğu gibi ahlak görüşlerinde de göreceliği temele alırlar. İyi ve
kötünün insanın kendinde anlam kazandığını ileri sürerler. Onlara göre herkesin uymak zorunda
olduğu ahlaki bir yasa, insanın bu göreceli algısından dolayı mümkün değildir.
Sokrates
“Sorgulanmamış yaşam, yaşamaya
değmez.” diyerek hayatın sorgulanma-
sına dikkat çeken Sokrates, soru sorma
ve fikir tartışmalarını felsefesinin yön-
temi olarak gören filozoftur. Sokrates,
düşüncelerinden dolayı yargılanmış ve
idama mahkum edilmiştir (Görsel 1.5).
Sokrates, ahlak üzerine kapsamlı
olarak felsefe yapan ilk filozoflardan-
dır. Sokrates’in ahlak görüşleri Platon,
Aristoteles ve daha birçok filozofu etki-
lemiştir. Günümüz açısından da evren-
sel bir niteliğe sahip olma iddiasını taşır.
Sokrates, Sofistlerin doğru bilginin
mümkün olamayacağına yönelik düşün-
celerini eleştirir. Sokrates’e göre ahlaki
doğrular vardır ve bunlar Sofistlerin
dediği gibi göreceli değildir. Sokrates’in Görsel 1.5: Sokrates’in Ölümü
görüşlerinin ana teması şudur: Bilgi;
ahlaklı ve erdemli olmayı getirir, kişinin bilgisizliği ise ahlaktan yoksun davranışlar göstermesine
neden olur. Ona göre kimse bilerek kötülük yapmaz. İnsan, özü itibarıyla iyidir. Kötülük, onun bil-
gisizliğinden kaynaklanır.
Sokrates, geliştirmiş olduğu tartışma yöntemiyle insanlarda doğuştan var olduğunu düşündüğü
bilgileri ortaya çıkarmaya çalışır. İlk önce kendisinin hiçbir şey bilmediğini dile getirerek (ironi), ör-
neğin onlara “Cesaret nedir?” gibi sorulardan birini yönelterek tartışmayı başlatır ve onların görüş-
lerinden hareketle de başka sorular sorarak kendi cevaplarını gözden geçirmelerini sağlar. Tartışma
boyunca karşı tarafın fikirlerinin güçsüzlüğünü ortaya çıkarır. Konuşulan konuyla ilgili doğuştan
var olan bilgilerin hatırlanmasına imkân verir. Doğru bilgi bir anlamda kişinin akıl yürütmeleri ile
doğurtulur.
23