Page 18 - Felsefe 11 | 4.Ünite
P. 18

4. ÜNİTE








                          3.  Metin Analizi


                  Aşağıdaki metni okuyup metinden hareketle verilen soruları cevaplayınız.
               DİYALEKTİK İDEALİZM
                  Çağımızın bir doğuş ve yeni bir döneme geçiş çağı olduğunu görmek zor değildir. Tin, şimdiye değin içinde var
               olduğu ve imgelediği dünya ile bozuşmuştur ve onu geçmişe gömme düşüncesini taşımaktadır. Artık kendi öz dö-
               nüşümünün emeği içindedir. Hiç kuşkusuz o hiçbir zaman dinginlikte değildir, tersine her zaman ilerleyen devini-
               mi kavramıştır. Ama nasıl çocukta uzun dingin bir beslenmeden sonraki ilk soluk, o salt nicel gelişimin dereceliğini
               kırıyorsa -nitel bir sıçrama ve çocuk doğmuştur- oluşumu içindeki tin de öyle yavaş ve usulca yeni şekline doğru
               olgunlaşır, önceki dünyasının yapısını parça parça çözer ve bunun sarsıntısı tek tük belirtilerde sezilir; kurulu dü-
               zende yayılan kayıtsızlık ve can sıkıntısı, bir bilinmeyenin belirsiz önsezisi, bunlar yaklaşan değişimin müjdeleridir.
               Bütünün yüzünü değiştirmeyen bu dereceli ufalanış bir gün doğusu ile kesilir ki bir şimşek gibi birdenbire yeni
               dünyanın biçim ve yapısını aydınlatır.
                  …
                  Ama bu yeni dünya tıpkı yeni doğmuş bir çocuk gibi eksiksiz bir edimsellikten yoksundur ve bunu gözden
               kaçırmamak özsel önem taşır. İlk sahneye çıkış yalnızca dolaysızlığı ya da kavramıdır. Bir yapı temeli atıldığında
               nasıl bitmemişse bütünün erişilen kavramı da gene öyle bütünün kendisi değildir. Bir meşeyi gövdesinin gücünde
               ve dallarının yayılımı ile yapraklanışının kütlesinde görmeyi isterken bize bunun yerine bir palamut tanesi göste-
               rildiği zaman bundan pek hoşnut kalamayız. Gene böyle bilim, bir tin dünyasının tacı, başlangıcında eksiksiz de-
               ğildir. Yeni tinin başlangıcı çeşitli ekin biçimlerindeki yaygın bir devrimin ürünü, dolambaçlı ve çapraşık bir yolun
               ve o denli karışık çaba ve uğraşın ödülüdür. Zamansal ardışıklığından olduğu gibi uzamından da kendi içine geri
               dönmüş olan bütün ve bu bütünün oluşma sürecini tamamlamış yalın kavramıdır. Bu yalın, bütünün edimselliği
               ise kapılara dönüşmüş şekillenmelerin kendilerini yeni baştan ama bu kez yeni ögelerinde, ortaya çıkmış olan yeni
               anlamda, geliştirmelerinden ve şekillendirmelerinden oluşur.
                  …
                  Gerçek bütündür. Bütün ise ancak kendi gelişimi yoluyla kendini tümleyen özdür. Saltık üzerine söylenmesi
               gereken onun özsel olarak sonuç olduğu, gerçekte ne ise ancak erekte o olduğudur ve doğası edimsel, özne ve
               kendisinin kendiliğinden oluş süreci olmak işte bunda yatar. Saltığın özde bir sonuç olarak kavranması gerektiği
               ne denli çelişkili görünse de biraz düşünüp taşınmak bu çelişki görünüşünü doğru bir yere oturtmaya yetecektir.
                                                                                     Hegel, Tinin Görüngübilimi

                  1- Metinde kırmızıyla yazılan kavramlarla ne anlatılmak istenmiştir?




                  2- Metinde altı çizili yerde belirtilmek istenen düşünce nedir? Açıklayınız.





                  3- Metinden hareketle Hegel’e göre “yeni”nin oluşumunda neler etkili olmaktadır?






                  4-  Metinden hareketle Hegel’in diyalektik anlayışını inceleyip onun kendi felsefesinde gerçeğe
                    verdiği rolü açıklayınız?













        112
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22