Page 15 - Fen Lisesi Biyoloji 10 | 3.Ünite
P. 15

3.1.2. Canlılarda Beslenme Şekilleri
                 Ekosistemdeki canlılar beslenme biçimlerine göre ototrof, heterotrof ve hem ototrof hem heterotrof
            canlılar olmak üzere üç gruba ayrılarak incelenir. Kendi besinini üretenlere ototrof (üretici) canlılar denir.
            Besinlerini üretirken ışık enerjisi kullananlara fotoototrof  denir. Örneğin bitkiler, protistlerden algler ve siya-
            nobakteriler fotosentez yapan canlılardır. Besinlerini üretirken inorganik maddelerin oksidasyonuyla açığa
            çıkan kimyasal enerjiyi kullananlara  kemoototrof denir. Örneğin bazı bakteriler ile birçok arke kemosentez
            yapan canlılardır.
                 İhtiyacı olan besin maddelerini dışarıdan hazır alanlar  heterotrof (tüketici) canlılardır. Heterotrof can-
            lılar beslenme farklılıklarına göre holozoik, ayrıştırıcı, parazit olarak üçe ayrılır.
                 Besinlerini parça veya bütün olarak alan heterotroflara holozoik canlılar, bu şekilde beslenmeye holo-
            zoik beslenme denir. Holozoik beslenen canlılar, bütün olarak aldıkları besin maddelerini sindirim sistemle-
            rinde küçük parçalara ayırır. Beslenme durumlarına göre otçul, etçil ve hem etçil hem otçul olarak gruplan-
            dırılır.
                 Otçullar (herbivorlar), bitkisel kaynaklı beslenir. Ağızlarında öğütücü dişler gelişmiştir. Bağırsakları
            uzundur ve sindirim sistemlerinde selülozu sindirmeye yardım eden bakteriler bulundurur.Sindirimleri uzun
            sürer. Bitkileri yiyen hayvanlar, birincil tüketici olup koyun, keçi, tavşan, deve,inek, geyik, ceylan ve kunduz
            bunlara örnek olarak verilebilir.
                 Etçiller (karnivorlar), hayvansal kaynaklı beslenir. Parçalayıcı dişleri (köpek dişleri) gelişmiştir. Mide-
            leri bölmesiz, bağırsakları kısadır. Sindirimleri kısa sürer. Otçul hayvanları yiyen hayvanlar, ikincil tüketici
            (karnivor) olup aslan, kaplan, kurt, sırtlan, tilki ve panter bunlara örnek oluşturur.
                 Hem etçil hem otçullar (omnivorlar), bitkisel ve hayvansal kaynaklı beslenir. Ağızlarında hem kesici
            parçalayıcı hem de öğütücü dişler bulunur. Mideleri tek bölmelidir ve bağırsakları orta uzunluktadır. İnsan,
            ayı, domuz, serçe, sığırcık, karga, hindi, turna ve ev faresi bu grupta bulunan canlılardır.
                 Ayrıştırıcı canlılar;  canlıların yapı, iskelet, dışkı ve dökülmüş yaprak gibi organik döküntülerini hücre
            dışına salgıladıkları sindirim enzimleriyle parçalayarak ölü organizma kalıntılarını tüketirler. Bu sayede do-
            ğal madde döngüsünde görev alırlar.
                 Parazitler, başka bir canlıdan beslenerek o canlı sayesinde hayati faaliyetlerini devam ettiren canlılar-
            dır. Konak canlı, parazit canlının üzerinden beslendiği canlıdır. Parazit canlı, konağını  öldürmeden üzerinde
            uzun süre yaşamaya devam eder;  bitki ya da hayvan olabilir.
                 Bitki parazitleri, yarı ve tam  parazit olarak iki çeşittir: Yarı parazit bitkiler, kökleri gelişmediğinden top-
            rağa tek başına tutunarak yaşayamaz. Organik besin alamaz ve klorofil bulundurur. Klorofili sayesinde kendi
            besinini üretir. Ökse otu yarı parazit bitkiye örnektir. Tam parazit bitkiler klorofil bulundurmaz. Üzerinde
            yaşadığı bitkiden su ve minarel ile organik besin alır. Canavar otu, cinsaçı, küsküt otu tam parazit bitkiye
            örnektir.
                 Hayvan parazitleri, iç ve dış parazit olarak iki çeşittir. İç parazitler konak canlının içinde yaşar. Sindirim
            sistemleri körelmiş olduğundan konak canlının sindirilmiş besinleriyle beslenir. Tenya, kancalı kurt iç parazi-
            te örnektir. Dış parazitler konak canlının kanıyla beslenirler. Kene, bit, akar, sülük dış parazite örnektir.
                 Hem ototrof hem heterotrof olanlar, böcekçil bitkiler ve öglena gibi canlılardır. Böcekçil bitkiler, azot
            bakımından fakir topraklarda yaşar. Topraktan karşılayamadıkları azot ihtiyacını yakaladıkları böceklerin
            proteinlerini sindirerek karşılar. Hücre dışı sindirimle açığa çıkan amino asitleri hücre içine alarak kendi pro-
            teinlerini sentezler. Bu şekilde heterotrof beslenen böcekçil bitkiler, aynı zamanda fotosentez yaparak kendi
            besinini üretir. Dionaea muscipula (Diyonea muskipula), Drosera capensis (Dırosera kapensis) ve Nepenthes
            maxima (Nefentes maksima) böcekçil bitkilerdendir (Görsel 3.31). Öglena, ışık varlığında fotosentez yapar.
            Fotosentez yapamadığı zamanlarda suda çözünmüş hâlde bulunan organik maddelerle beslenir.

                a                                 b                              c















                           Görsel 3.31: Böcekçil bitkiler: Dionaea muscipula (a), Drosera capensis (b), Nepenthes maxima (c)

                                                                                                          107
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20