Page 55 - Fen Lisesi Biyoloji 11 | 1.Ünite
P. 55

Bölüm 5 Solunum Sistemi






           UYARI !   Bronşlar ve trake, hafif temaslara oldukça duyarlıdır. Düşük miktar-
                     lardaki yabancı maddelerin trake ve bronşlara teması bile öksürük
                     refleksini başlatabilir.
            Soluk  borusu  iç  kısmında  bulunan  sillerin  yüzeyindeki  partikülleri
            uzaklaştıracak yeterli hava akımı sağlanamadığında alveollerde bulu-
            nan akyuvarlar, yabancı  maddeleri fagositozla yok eder. Ancak ge-
            len partikül çok miktarda ise akyuvar savunması yetersiz kalır. Yangı
            (iltihaplanma) gelişebilir. Örneğin kömür madenlerinde çalışanlar, çok
            miktarda kömür tozu solumak zorunda kaldıklarından “silikozis” de-
            nilen akciğer hastalığına yakalanabilmektedirler.

            Akciğerler, karın boşluğundan diyaframla ayrılan göğüs boşluğunun
            sağ ve solunda bulunur. Yapılarında bronş, bronşiyol ve gaz değişimi-
            ni sağlayan alveoller denilen özelleşmiş birimler vardır (Görsel 1.94).
            Akciğerlerin üzerini örten ince parlak zar plevra (pleura, plöra) zarıdır
            ve her iki akciğeri kese şeklinde sarar. Bu zar iki katmanlıdır. Üstteki
            katman göğüs boşluğunu, alttaki katman akciğerleri sarar. İki zar kat-  Bilgi  Notu
            manı arasında yer alan seröz sıvı, sürtünmeden doğacak zararları ön-  Seröz: Bir dış salgı bezi çeşidi olan
            leyerek akciğerlerin göğüs boşluğunda rahatça genişleyip daralmasını   seröz  bezlerden  salgılanan  protein
            sağlar. İki zar katmanı arasında basınç düşüktür ve içine hava girmez.   yapısındaki  akıcı  sıvı  salgıdır.  Pank-
            Bu durum soluk alma olayını kolaylaştırır.                       reasın dış salgı (ekzokrin) bezi, kulak
                                                                             altı tükürük bezi seröz salgılayan bez
                                                                             tipine örnektir.
            Bronşlar, soluk borusunun birinci kaburga yakınlarında dallanarak iki-
            ye ayrılmasıyla oluşan solunum organlarıdır. Her bronş, bir akciğere
            girerek alınan havayı akciğere iletir. Virüsler, bakteriler, alerji, hava kirli-
            liği, sigara kullanımı gibi etkenlerden dolayı bronşlar iltihaplanabilir. Bu
            durum, bronşit (bronşların iltihaplanması) hastalığına yol açar.

            Bronşiyoller, bronşların akciğerler içinde daha ince dallara ayrılma-
            sıyla oluşan yapılardır. Bronşiyollerde kıkırdak tam halka şeklinde de-
            ğildir.  Trake  ve  bronşların  kıkırdak  halka  olmayan  tüm  bölgelerinde,
            bronşiyollerde düz kas tabakası vardır.

            Alveol, bronşiyollerin dallanmasıyla oluşan ince borucukların açıldığı
            hava keselerine denir. Alveoller tek katlı yassı epitel dokudan oluşmuş,
            üzerleri kılcal damar ağı ile çevrili, gaz değişiminin gerçekleştiği akci-
            ğerin işlevsel birimleridir. Alveollerde iki tip epitel hücresi bulunmakta-
                                                                            Bilgi  Notu
            dır: Tip I hücreleri, alveolleri örten başlıca yassı hücre grubudur. Tip
            II hücreler, daha kalın olan ve sürfaktan salgılayan hücrelerdir. Sür-  Sürfaktan: Alveol epitel hücrelerin-
            faktan alveollerde yüzey gerilimini düşürerek alveollerin daha kolay   den salgılanan dipalmitol- fosfadilko-
            şişmesini ve büzülmesini sağlar. Böylece soluk alıp verme kolaylaşır.   lin (DPPC), diğer lipitler ve proteinler-
            Alveol duvarının onarılmasında önemli rol oynar. Sürfaktan yokluğun-  den oluşan bir karışımdır. Bebeklerde
                                                                             sürfaktan  eksikliğinde  akciğerlerin
            da yüzey geriliminin yüksek olması nedeniyle alveoller yeteri oranda   birçok bölgesinde yüksek yüzey geri-
            genişleyemez. Alveollerin gerilmesiyle akciğerde ödem oluşabilir. Ak-  limi nedeniyle alveoller yeteri oranda
            ciğerler, fetüste doğuma kadar kapalıdır. Doğumdan hemen sonra ilk   havayla dolamaz. Bu durum “Bebekte
            hava girişiyle genişleyen akciğerlerin soluk vermeyle alveollerin tekrar   Solunum Zorluğu Sendromu (IRDS)”
            birbirine yapışıp kapanmasını, sürfaktan maddesi önler (Görsel 1.95).  olarak tanımlanır.

            Alveoller gaz değişiminin gerçekleştiği yüzey alanını genişletir (yakla-
                     2
            şık 100 m ’lik alan ve derinin yüzey alanının 50 katı kadar). Gaz deği-
            şiminin gerçekleştiği yüzeyler ince, nemli ortamlardır. Nemde çözünen
            oksijen hızla epiteli geçer. Kılcal damarların yapısının ince olması ve
            epitel  hücrelerinin  birbirlerine  çok  yakın  yerleşmesiyle  gaz  değişimi
            kolayca gerçekleşir. Alveolü oluşturan epitel dokunun sürfaktan salgı-
            sı, kılcallardan alveollere su geçişini önleyerek solunumla fazla su kay-
            bedilmesine engel olur. Salgı içindeki lipoprotein, alveollere esneklik
            kazandırarak soluk vermeyi kolaylaştırır.





                                                                                                     177
   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60