Page 62 - Fen Lisesi Biyoloji 11 | 1.Ünite
P. 62
Fen Lisesi Biyoloji 11. Sınıf
Doku hücreleri
Dokular arası
O
2 sıvı
Doku kılcalı 3 HbO 2 Hb+O 2
Doku kılcalı 2
Akciğer kılcalı 1 Hb+O 2 HbO 2
O
2
Alveol
boşluğu
Görsel 1.100: Oksijenin akciğerden dokulara taşınması
1. Oksijen, alveollerden akciğer kılcal damarlarına geçer. Hemoglobin,
oksijen oranının yüksek olduğu akciğer kılcallarında, oksijenle bağ-
lanarak oksihemoglobin (HbO ) oluşturur.
2
2. Oksijen, alyuvarlarda oksihemoglobin hâlinde taşınır. Oksihemoglo-
binli kan, akciğer toplardamarıyla kalbe gelerek buradan tüm vücu-
da pompalanır.
3. Doku kılcallarına gelindiğinde, oksijen oranının düşük olduğu yerde
ayrılma eğiliminde olduğundan hemoglobin, oksijenden ayrılır. Ser-
best kalan O , önce doku sıvısına buradan da hücrelere geçer.
2
Yükseklere çıkıldıkça atmosfer basıncı düşer. Deniz seviyesinde 760
mmHg olan atmosfer basıncı, 3000 m’de 523 mmHg’ya, 15000 m’de
87 mmHg’ya kadar düşer. Atmosfer basıncının düşmesiyle orantılı ola-
rak oksijen kısmî basıncı (PO ) da azalır. Havada hâlâ %21 O oldu-
2 2
ğundan solunan PO , deniz seviyesinde 159 mmHg (0,21x760) iken
Bilgi Notu 2
15000 m yükseklikte sadece 18 mmHg olur. Hızla yüksek irtifaya çıkan
Akut dağ hastalığı: Günümüzde kişilerde akut dağ hastalığı görülebilir. Baş ağrısı, hâlsizlik, bulantı,
birçok yerli, And Dağları ve Himala- kusma şeklinde belirti verir. Bu kişilere oksijen verilmez veya bu kişi-
yalarda 3500 m irtifada yaşamakta- ler daha düşük irtifaya taşınmazlarsa ölebilirler. Aynı zamanda bu gibi
dır. Peru’da bulunan And Dağlarında
bir grup 5100 m’de yaşayıp 5700 m durumlarda beyin ödemi veya akciğer ödemi görülebilir. Yükseklere
yükseklikteki maden ocaklarında ça- çıkan kişilerde böbreklerden salınan eritropoietin hormonu etkisiyle
lışmaktadır. Bu yerlilerin orada doğup alyuvar sayısı arttırılır. Böylece hücrelere daha çok oksijen taşınması
büyümeleri, bulunduğu yüksekliğe sağlanarak bu duruma adaptasyon gerçekleştirilir.
uyum göstermelerini sağlamıştır. Bu
kişilerin göğüs çapları genişler, geri Vurgun, daha çok denizlere dalan kişilerde görülen bir durumdur. Ör-
kalan vücut kısımları daha küçük ka- neğin, dalgıcın sırtındaki tüpten soluduğu azot gazı, basıncın etkisiyle
lır. Kalpleri alçak irtifada yaşayanlara sıvılaşır. Dalgıç su üzerine çıkması gereken süreyi kısa tutarak aniden
göre daha geniştir. Bu bölgelerde ya- su yüzeyine dönerse dalgıcın hücre içi ya da hücre dışı vücut sıvıların-
şayan insanlar yüksek irtifaya adapte
olduklarından akut dağ hastalığına ya- da çok miktarda azot kabarcıkları oluşur. Bu gaz kabarcıklarının, kan
kalanmazlar. damarlarını tıkamasıyla bacak ve kolların eklem yerlerinde ağrı, baş
dönmesi, felç gibi belirtiler görülür. Vurguna yakalanan kişilerin %2’lik
bir kısmında kabarcıkların akciğer kılcallarını tıkamasıyla boğulma de-
nilen ciddi nefes darlıkları görülebilir. Dalgıç, yüzeye yavaşça çıkarsa
erimiş azot, vurgun oluşmasını önlemeye yetecek hızla akciğerlerden
soluk verme ile atılır.
184