Page 16 - Türk Dili ve Edebiyatı 9 | Kazanım Kavrama Etkinlikleri
P. 16
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9 4
6. ÜNİTE: Tiyatro
Konu Cumhuriyet Dönemi’nden Bir Tiyatro Örneği 40 dk.
Kazanımlar A.3. 1. Metinde geçen kelime ve kelime gruplarının anlamlarını tespit eder.
A.3. 4. Metindeki çatışmaları belirler.
A.3. 5. Metindeki olay örgüsünü belirler.
A.3. 6. Metindeki şahıs kadrosunun özelliklerini belirler.
A.3. 8. Metnin dil, üslup ve anlatım/sunum özelliklerini belirler.
A.3. 9. Metinde millî, manevi ve evrensel değerler ile sosyal, siyasi, tarihî ve mitolojik ögeleri belirler.
A.3. 11. Metni yorumlar.
A.3. 12. Yazar ve metin arasındaki ilişkiyi değerlendirir.
A.3. 13. Türün ve dönemin/akımın diğer önemli yazarlarını ve eserlerini sıralar.
A.3. 14. Metinlerden hareketle dil bilgisi çalışmaları yapar.
Gerekli Materyaller Türkçe Sözlük
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz. Soruları okuduğunuz metni göz önünde bulundurarak cevaplayınız.
(Metin düzenlenmiştir.)
DEVETABANI
BİRİNCİ BÖLÜM
BİRİNCİ TABLO
İlter – (Seyirciye) Ohh! Hele şükür, ben de ev sahibiyim artık! Neredeyse inanamayacağım! Kira-
cılık kanıma işlemiş! Sanki birinin kulağımın dibinde durup iki üç dakikada bir, İlter, bu ev senin diye
hatırlatması gerekiyor! (Derin bir soluk alır.) Evet, bu ev benim! Daha bu sabah taşındım. (Elindeki saate
bakar.) Üç saat kadar önce. Gördüğünüz gibi yerleşmeye çalışıyorum. Artık göçebelik dönemi bitti! Ni-
yetim bundan sonra, evimde okuyarak, yazarak, patırtısız, gürültüsüz bir yaşam sürmek, bu yaşa kadar
boşa yitirdiğim günlerimin zararlarını gidermeye çalışmak…
Ses – Bırakırlarsa!
İlter – (Sese doğru) Bırakırlarsa mı!
Ses – Evet, bırakırlarsa çalışırsın!
İlter – Ne demek bırakırlarsa? Ev benim evim!
Ses – Öyle sanırsın!
İlter – Kimlermiş o bırakmayacak?
Ses – En başta Serdar! (Kapı çalınır.)
İlter – Eyvah, kapı!
Ses – Evet, Serdar!
İlter – Al sana, damladı bile! (Elindeki saati yemek masasının üstüne bırakmak için döner. Kapının
zili bu kez uzatıla uzatıla çalınır. Kapıya koşar, açar.)
Serdar – Neredesin yahu! Sağır mısın?
İlter – Ellerim doluydu!
Serdar – (Eşikte evi inceler.) Neyse, anlaşıldı! (İlter’e döner.) Eeee, taşındın ha? (İlter’in sırtına bir
yumruk indirir.) Aslan! Aslansın sen!
İlter – Geçsene…
Serdar – Geçeceğim elbet! (Coşkuyla kollarını açar.) Dur, önce bir doya doya kucaklayayım seni!
Candan gönülden kutlayayım! (Sarılır. İlter’i kucaklar, elleriyle sırtını döver.) Uğurlu olsun! Bereketli
olsun! İçimizde hiç olmazsa sen kiracı olmaktan kurtuldun!
İlter – Teşekkür ederim!
Serdar – (İlker’in sırtını döver.) Yaşşa sen, bin yaşa! Var ol!
İlter – (Kurtulmaya çalışır.) Eksik olma!
Serdar – Güle güle otur…
İlter – (Serdar’ın kollarından kurtulur.) Kapıda kaldın, geçsene…
Serdar – (Açılır, içeriye bir göz atar.) Dışarıdan görünüşü şahaneydi, içerisi de öyleye benziyor!
İlter – (Yana çekilir.) Geç hadi…
Serdar – Dur, sana bir hediyem var. Arabada, yardım et de birlikte içeriye alalım.
İlter – (Ne diyeceğini kestiremeyerek.) Ne acelesi vardı?
Serdar – Acele falan değil, tam sırası! Gel!
İlter – Daha her şey ortada, hiçbir şeyin yeri belli değil!
Serdar – Daha iyi ya! (İlter’i elinden tutar, dışarı çeker. Çıkarlar, dışarıdan sesleri gelir.) Evde koyaca-
ğın yeri birlikte seçeriz… (Ses yaklaşır.) Senin tek başına oradan oraya taşıyabileceğin bir şey değil bu!
15