Page 161 - Dört Dörtlük Konu Pekiştirme Testi - TYT FELSEFE
P. 161

FELSEFE                                      2    TEST
                                                Felsefi Metin Analizi



        1.   T.  Mengüşoğlu,  reel  varlık  alanına  ait  bir  edim  olan   3.   Doğduğu andan itibaren sahip olduğu eğilim nedeniyle
            düşünmenin biricik kaynağının özne olduğunu belirtir.   etrafında olup bitenleri anlamaya çalışan insan, sürekli
            Düşünceler  ise  ideal  varlık  alanında  herhangi  bir  öz-  bir  öğrenme  eylemi  gerçekleştirir.  İnsan  yaşamının  ilk
            neye bağlı kalmadan varlıklarını sürdürebilir. Ona göre   yılları, zihni arayışa sürükleyen bu durumun en yoğun
            düşünme bir gerçekliğe ve bir edim karakterine sahip-  yaşandığı dönemdir. Çocukta sürekli bir bilme isteği söz
            ken  düşüncelerin  gerçekliği  ve  bir  edim  karakteri  söz   konusudur. Yaşama uyum sağlamak, nasıl hareket ede-
            konusu  değildir.  Aralarındaki  bu  farklılık  düşüncelerin   ceğini  bilmek  ve  çevresindeki  her  yeni  şeyi  öğrenmek
            özneden kopmasına ve nesnel bir niteliğe bürünmesi-  ister. Belli ki kişiyi bu arayışa iten şey yani bilgeliğin kod-
            ne neden olmaktadır. Düşünme özneden bağımsız var   ları, çocuklukta belleğimize yüklenmiştir. Çocukluğun bu
            olamazken düşünceler özneden ayrılarak mantık düzle-  mucizesi zaman geçtikçe toplumsal ve çevresel etken-
            minde varlıklarını devam ettirir.                  lerle susturulmasa, kim bilir… Pascal şu sözünde kesin-
                                                               likle haklıdır: “Bilgelik bizi çocukluğa geri götürür.”
            Parçadan hareketle "düşünme ve düşünce" kavramları
            ile ilgili aşağıdaki ifadelerin hangisine ulaşılabilir?     Parçaya göre “çocukluk ve bilgelik” kavramları arasın-
                                                               daki ilişkiyi kuran bağ aşağıdakilerden hangisidir?
            A)  Düşünme eylemi düşüncenin ürünüdür.
                                                               A)  Eğitime elverişli yapıda olan zihin
            B)  Aynı kavramın farklı ifade ediliş biçimleridir.
                                                               B)  Yaşama uyum sağlayabilme yeteneği
            C)  Her ikisi de gerçekliği olan bilme edimleridir.
                                                               C)  Yoğun olarak yaşanan öğrenme eylemi
            D)  Özneyle olan ilişkileri bakımından farklıdırlar.
                                                               D)  Doğuştan insan aklında bulunan bilgiler
            E)  Her ikisi de varlık nitelikleri bakımından aynıdırlar.
                                                               E)  Öğrenmenin temel dürtüsü olan merak


                                                           4.   Kimi kez olmayan bir şeyi işittiğimizi ya da gördüğümü-
                                                               zü sanırız. Tatlı bir yiyecek bazen bir hastaya acı gelir.
                                                               Protagoras’ın  söylediği  gibi  “Rüzgâr  üşüyen  için  soğuk,
                                                               üşümeyen  için  değildir.”  Şu  anda  ben  bu  masanın,  bu
        2.   “Sonsuz sayıda olanaklı dünya vardır. Onların tümünü   kalemin  ve  çevremdeki  eşyaların  gerçek  olduğuna  ina-
            Tanrı,  aktüel  dünyayı  yaratmadan  önce  düşünmüştür.   nıyorum.  Peki,  gördüklerimin  düş  olmadığından  nasıl
            Tanrı iyi olduğundan olanaklı dünyaların en iyisini yarat-  emin olabilirim?  Bütün bunlar bir düşse ne olacak? Bir
            maya karar verdi ve iyiyle kötünün en aşırısını kapsayan   elini ya da bir ayağını yitirmiş insanlar, ameliyattan uzun
            dünyanın en iyi dünya olduğuna karar verdi. Gerçi, Tanrı   zaman  sonra  artık  olmayan  organlarında  şiddetli  ağrı
            hiç bir kötülüğün bulunmadığı bir dünya yaratabilirdi, fa-  duyduklarını söylerler. Bu durumda kuşku duymayacağı-
            kat o dünya, bu dünya ölçüsünde iyi olamazdı. Çünkü   mız, kesin hiçbir şey yok mu? R. Descartes böyle bir şeyi
            bazı büyük iyiler büyük kötülerle kaimdir. Basit bir örnek-  kendi ‘Ben’inde bulduğu kanısındaydı. “Yanılıyorsam, var
            lemeye başvurarak, sıcak bir günde içeceğiniz bir bar-  olmam da gerekir.” der R. Descartes; çünkü düşünmek
            dak soğuk suyun size önceki susuzluğun acıyla dolu da   için -kuşku duymak ya da yanılmak da düşünmektir- var
            olsa katlanmaya değer olduğunu düşündürecek bir be-  olmak  gerekir.  Buradan  da  ünlü  sözüne  ulaşır:  “Cogito
            ğeni (zevk) vereceğini söyleyebiliriz. Susuzluğun acılığı   ergo sum (Düşünüyorum, öyleyse varım).” R. Descartes,
            olmasaydı sonraki beğeni bu denli büyük olmayacaktı.“  sonra da bu "varım" dan yola çıkarak, başka şeylerin de
                                                               var olduğunu kanıtlamaya çalışmıştır.
            B. Russell'ın Batı Felsefesi Tarihi adlı eserinden alı-
            nan parçadan Leibniz’in düşünceleri ile ilgili olarak      Buna göre R. Descartes'ın şüphesi için aşağıdakiler-
            aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?      den hangisi söylenebilir?
            A)  Kötülüğün olmadığı dünya insanı zorunlu bir şekilde   A)  Bilgiden  şüphe  edilmesi  gerektiği  sonucuna  ulaş-
               iyiye yönlendirir.                                 mıştır.
            B)  İyinin  ve  kötünün  ortaya  çıkması  insanın  bireysel   B)  Kuşku duyulmayacak bilginin var olmadığını savun-
               seçimlerinin sonucudur.                            muştur.
            C)  Tanrı  olanaklı  dünyalar  içinde  aktüel  olanı  iyiliğin   C)  Bilgide ulaşılacak en son noktanın şüphe olduğunu
               üstünlüğüne göre seçmiştir.                        düşünmüştür.
            D)  Olanaklı dünyalar içinde en mükemmeli iyinin kötü-
                                                               D)  Şüpheyi doğru bilgiye ulaşmanın bir basamağı ola-
               den üstün olduğu dünyadır.
                                                                  rak kullanmıştır.
            E)  Tanrı güncel dünyayı yaratmadan önce kötülüğün   E)  Varlıkların gerçekliğini kanıtlamanın mümkün olma-
               olmadığı bir dünya tasarlamıştır.                  dığını savunmuştur.


                                                       159
 158                                                   159
   156   157   158   159   160   161   162   163   164   165   166