Page 24 - Seçmeli Psikoloji | 2.Ünite
P. 24
2. ÜNİTE
Organ Duyumları: Duyumlar sadece görme, işitme, tat alma ve koklama duyumundan ibaret değildir. Orga-
nizmanın durumu hakkında bilgi veren kas, hareket, hâl ve denge duyumları da vardır.
Kas ve hareket duyumu, el ve ayakların pozisyonunu ve vücudun duruşunu bildirir. Bu duyum kaslarla iskeletin
bağlantı noktalarındaki alıcı sinir hücreleriyle ortaya çıkar. Gözler kapalı olsa da ayakta olduğunu bilmek kas ve
hareket duyumuna örnektir.
Hâl duyumu, iç organların durumu hakkında bilgi veren duyumdur. Tokluk, açlık, uykusuzluk, yorgunluk, has-
talık hâl duyumuna örnektir. Hâl duyumunun nasıl oluştuğu hakkında kesin bir bilgi yoktur.
Denge duyumu, vücudun dengede durmasından sorumludur. Bu duyum iç kulakta başlar. İç kulaktaki kesecik-
ler ve yarım daire kanallarında bulunan kirpiksi tüyler vücut hareketleriyle birlikte hareket eder. İşitme sinirlerini
kullanarak vücudun dengesi konusunda beyinciğe bilgi verir.
TARTIŞMA
Heykel
Bilginin tek kaynağının duyum olduğunu savunan Fransız filozof Etienne Condillac (Etyen Kondi-
yak), bu görüşünü ünlü heykel örneği ile ispatlamaya çalışır. Condillac, tüm vücudu mermerle kaplı
olan bir insan hayal eder. Bu insan hiçbir bilgiye sahip değildir çünkü doğduğu andan itibaren tüm
duyuları kapalıdır. Condillac, bu mermer heykelin burnundan bir delik açtığını varsayarak koku alma
duyusuyla nelerin bilinebileceğini sorgulamaya başlar.
Heykel adlı metinden yola çıkarak duyu organlarının işlevde bulunamamasının bireyi nasıl
etkileyeceğini tartışınız.
http://mimoza.marmara.edu.tr/~avni/dersbelgeligi/felsefekolu/dusuncetarihi/7.htm
adresinden yararlanılarak komisyon tarafından düzenlenmiştir. !0. 03. 2018, s. 23.13
2.10. UYARILMANIN DAVRANIŞLARA ETKİSİ
KONUYA HAZIRLIK
1. Sıcak bir günde egzersiz yapan biri neden su içme ihtiyacı hisseder?
2. Çölde susuz kalan birinin yaşayacağı fizyolojik ve psikolojik sorunlar nelerdir?
Organizmanın, uyumlu durumunu değişen koşullara karşı koruma eğilimine dengeleme (homeostasis) de-
nir. Organizma, aşırı ya da yetersiz uyarılma sonucu ortaya çıkan dengesizlik durumunu otomatik olarak ortadan
kaldırır ve bu şekilde varlığını sürdürür. Örneğin organizma sıcak havalarda terleyerek, soğuk havalarda titreyerek,
heyecan sırasında artan kalp atış hızını yavaşlatarak uyumlu durumunu korumaya çalışır.
Aşırı uyarılma, dış ya da iç uyarıcının organizmayı normal şiddet ve sürenin üzerinde etkilemesidir. Uzun sü-
reli açlık, şiddetli baş ağrısı, çok soğuk havalar, gürültü, hava kirliliği ve trafik aşırı uyarılmaya sebep olur. Yetersiz
uyarılma ise organizmanın normalin altında uyarılmasıdır. Bir fabrikada her gün aynı işi yapmak, bir denizaltında
çalışmak yetersiz uyarılmaya yol açar.
Aşırı ve yetersiz uyarılma uzun süre devam ederse organizmanın uyumlu durumu bir süre sonra bozulur. Or-
ganizmada yorgunluk, huzursuzluk ve gerilim artar. Örneğin soğuk havada titreyerek dengeyi sağlayan organiz-
ma, aşırı soğukta uzun süre kalırsa kan dolaşımını sağlayamaz ve organizmanın hayatı tehlikeye girer. Aşırı ya da
yetersiz uyarılmanın sadece fizyolojik değil psikolojik etkileri de vardır. Uzun süre aşırı uyarılmaya maruz kalan ya
da yetersiz uyarılan insanlarda geçici de olsa algılama bozuklukları ve sanrılar, davranış bozuklukları ve zihinsel
işlevlerde gerileme görülür.
56 PSİKOLOJİNİN TEMEL SÜREÇLERİ