Page 65 - Sanat Tarihi -12
P. 65

İLK ÇAĞ’DA DOĞU AKDENİZ HAVZASI UYGARLIKLARI VE BİZANS         3.
                                                                                                     ÜNİTE




                Sümerler, tapınak duvarlarını süslerken
             kabartmalarda  genellikle  kral  ve  tanrı
             tasvirleri,  dinî  törenler,  savaşlar,  av
             sahneleri,  dönemin  siyasi  olayları  ve
             kutsal  varlıkların  betimlemelerine  yer
             vermişlerdir. Bu örnekler, tapınakların ve
             sarayların duvarlarında, vazoların, mühür-
             lerin  üstünde  ve  adak  levhalarında  da
             görülmektedir.  Taş  üzerine  yapılan
             kabartmalarda  baş,  göğüs  ve  bacaklar
             profilden;  göz,  omuz  ve  eller  cepheden
             tasvir  edilirken  saç  ve  elbiseler  özenle
             işlenmiştir.  Heykellerde  olduğu  gibi
             sanatçının  önemli  gördüğü  figürler
             diğerlerine göre daha büyük yapılmıştır.
             Oval  çizgilerle  çevrili  iri  gözler  kabart-
             maların  en  belirgin  özelliğidir.  Kabart-
             maların en tanınmışı ön yüzünde Sümer
             ordusunun düşmanı yenmesi ve düşman
             askerlerinin  akbabalar  tarafından  parça-
             lanmasını  işleyen Akbabalar  Steli’dir. Arka    tarafında  ise  zaferden  sonra               Görsel 3.6
             düzenlenen dinsel bir törenin canlandırıldığı stel, tarihî belge niteliğindedir            Akbabalar Steli
             (Görsel 3.6).


                                                        3.1.2. Asur Sanatı


                Asurlular, Irak-Musul çevresinde yaşayan Sami kökenli bir halktır.
             MÖ 2000 sonrasında Doğu ve Batı uygarlıkları arasındaki ticaret yolları
             üzerinde egemenliklerini kullanarak hızla gelişmiş ve topraklarını geniş-
             leterek  imparatorluğa  dönüşmüştür.  Asurlular  hem  Mezopotamya’da
             hem de Anadolu’da önemli siyasi ve ticari değişimlere neden olmuştur.
             Anadolu’da Asurlulara  ait  çivi  yazısıyla  yazılmış  kil  tabletler,  burada
             tarihî  çağların  başladığını  göstermektedir.  Babil  Kralı  Nebupolassar
             (MÖ 625-605) Medlerle  birlik olmuş ve  Asur Devletine MÖ 612 yılında
             son vermiştir.

                Asurlular mimaride birçok bakımdan Sümer Dönemi’nde oluşan köklü
             gelenekleri  devam  ettirmişlerdir.  Mimari  yapılarında  fırınlanmış  kerpiç
             veya sırlı tuğla kullanan Asurlular, kentlerde ise Hititlerde olduğu gibi çift
             sıra  kalın  surlar  yapmışlardır.  Kent  kapılarında  ve  surlarda  Hititlerden
             farklı  olarak  taş  yerine  kerpiç  kullanılmıştır.  Mezopotamya  geleneğine
             uygun olarak anıtsal yapılar sel baskınlarına karşı bir set ya da tepe üzerine
                                                                                                Görsel 3.7
             inşa  edilmiştir.  Saray  yapıları  kompleks  binalar  olup  birbirine  geçişleri   II. Sargon (sağda), Samarya Hükümdarı,
             olan  avlular  çevresinde  sıralanmış  salonlardan  meydana  gelmektedir.          Kral Naibi Sennacherib (solda)
             II.  Sargon  (Görsel  3.7)  ve  II. Asurbanipal  sarayları Asurlulara  ait  saray   gösteren kabartma
             mimarisinin  en  önemli  örnekleridir.  Asur  evleri  ahşap  üzerine  toprak
             örtülerek düz damlı olarak yapılmıştır.




                                                                                                           65
   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70