Page 74 - Sanat Tarihi -12
P. 74

3.         İLK ÇAĞ’DA DOĞU AKDENİZ HAVZASI UYGARLIKLARI VE BİZANS
             ÜNİTE




                                              Mısır’da heykel sanatı hızlı bir gelişme göstermiştir. Firavun Coser’in
                                           gerçek boydaki ilkel, ama etkileyici heykeli sonra yapılacak olan anıtsal
                                           heykellerinin  öncüsü  olmuştur.  Firavun  Kefren’in  diyoritten  yapılmış
                                           heykeli ince işçiliği ve ağırbaşlı havasıyla, Mikerinos ile eşini tasvir eden
                                           heykel  ile  Thutmose  (Görsel  25)  heykeli  Mısırlıların  arduaz  gibi  sert
                                           taşları ve metali işlemedeki büyük ustalıklarını gösteren örneklerdir.

           Bunu biliyor musunuz ?


          Heykellerin alınlarının ortasın-
          dan geçtiği kabul edilen dikey
          bir  çizgi,  onları  şekil ve
          görünüş bakımından iki eşit
          kısma böler. Sanat tarihinde
          bu duruşa frontal duruş denir.


















                                                       Görsel 3.25                        Görsel 3.26
                                                     Thutmose Heykeli                    Taşıyıcı heykeli
                                              Eski İmparatorluk Dönemi’nde heykel sanatında belirgin bir üslup söz
                                           konusudur. Heykellerde sadelik ön planda olup hareket ve duyguları ifade
                                           eden  ayrıntılar  yoktur.  Genellikle  bir  kaide  üzerinde  ayakta  duran  veya
                                           oturmuş biçimde yapılan heykellerde frontal duruş hâkimdir. Ayakta duran
                                           figürlerde,  vücut  ağırlığı  iki  bacağa  eşit  olarak  dağıtılmış,  kollar  vücuda
                                           yapışık  şekilde  aşağıya  sarkmış,  eller  ise  yumruk  şeklindedir.  Erkek
                                           heykellerinin tenleri kadın heykellerine göre daha koyudur. Erkek giysileri
                                           sadece bel ve kalça bölgesini kapatır. Tüm vücudu örten kadın giysileri diz
                                           ve göğüs hizasında birer çizgiyle vurgulanır. Oturan figürlerde ağırlık yine
                                           eşit paylaştırılmakla birlikte baş öne bakmakta ve dik durmaktadır. Bununla
                                           beraber  bu  dönemde  belli  kurallara  bağlı  kalmadan  yapılmış  halk  sanatı
                                           olarak adlandırılan heykel örneklerine de rastlanmaktadır (Görsel 3.26) . Bu
                                           eserlerde sanatçı, günlük yaşamdan seçtiği figürlerde ve hareketlerde daha
                                           rahat  ve  serbesttir.  Bu  özelliğe  sahip  heykellerin  en  tanınmışları,  bağdaş
                                           kurmuş vaziyette Oturan Kâtip Heykeli ve firavunların üst düzey memur-
                  Görsel 3.27
             Sekhemka (Sekemka) Heykeli    larını tasvir eden Sekhemka (Sekemka) Heykeli’dir (Görsel 3.27).

                                              Orta İmparatorluk Dönemi’nde tapınaklarda firavunların büyük boyutlu
                                           heykelleri  yapılmış,  heykel  sanatına  daha  realist    bir  bakış  açısı  hakim
                                           olmuş; yüzlerde çizgiler, gözlerde çukurlaşmalar vb. ayrıntılar firavunların
                                           heykellerinde görülmeye başlanmıştır.


            74
   69   70   71   72   73   74   75   76   77   78   79