Page 17 - Tarih-10 | 1.Ünite
P. 17
YERLEŞME VE DEVLETLEŞME SÜRECİNDE
SELÇUKLU TÜRKİYESİ
Türkiye Selçuklularında Teşkilat ve Sosyokültürel Yapı
Türkiye Selçuklu Devleti, kuruluş döneminde bir taraftan Bizans'ı
ve Haçlı saldırılarını bertaraf etmek diğer taraftan Türk beylikleri
ve Eyyubilerle mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bu durum sosyal
ve ekonomik alanda ilerlemeyi geciktirmiştir. 1176 Miryokefalon
Zaferi ile Bizans’a ağır bir darbe vuran Türkiye Selçukluları, Daniş-
mentlileri de ortadan kaldırdıktan sonra siyasi, sosyal ve ekonomik
teşkilatlanma çalışmalarına ağırlık verebilmiştir.
Türkiye Selçuklularının devlet teşkilatının oluşumunda, diğer Türk
devletlerinin izleri görülmekle birlikte, en etkili devlet Büyük Sel-
çuklu Devleti olmuştur. Türk devletlerinin genelinde olduğu gibi
Türkiye Selçuklularında da tahta kimin geçeceği konusu kesin
bir hükme bağlanmadığı için şehzadeler arasında taht kavgaları
yaşanmıştır. Türkiye Selçuklularında veliahtlık müessesesi devam
etmiş ve sultan, büyük veya küçük ayırt etmeksizin oğullarından
birini veliaht seçmiştir. Veliahtlık, Eski Türk geleneğinde olduğu
gibi babadan oğula, oğul küçük ise kardeşe geçse de bu durum Görsel 1.14
da taht kavgalarını önlemeye yetmemiştir. II. Kılıç Arslan (Temsilî)
Türkiye Selçuklularında eski bir Türk geleneği olarak ülke
topraklarının, hanedan üyelerine paylaştırıldığı da olmuştur.
II. Kılıç Arslan (Görsel 1.14), 11 oğlunu ülkenin farklı bölgeleri- BİLİYOR MUSUNUZ?
ne göndermiş ve bu durum büyük sarsıntılara sebep olmuştur.
Moğolların Anadolu’yu kasıp kavurduğu dönemde farklı bir uygu-
lamaya gidilmiştir. Zaman zaman şehzadeler, taht mücadelelerinde
birbirlerine üstünlük sağlayamamıştır. Bu durum karşısında tec-
rübeli devlet adamlarının uzlaşmayı sağlamasıyla şehzadeler, eş
hükümdarlar şeklinde devleti yönetmiştir. Ancak bütün bu otorite
kayıplarına rağmen Selçuklu Hanedanı’nın meşruiyeti tartışma
konusu yapılmamıştır.
Türkiye Selçuklularında devletin yönetim merkezi olan ve dergâh
veya bargâh olarak da anılan saray, hem devletin idare merkezi hem
de hükümdarın şahsî ikametgâhı olmuştur. Sultanın özel hayatını
sürdürdüğü saray bölümüne harem denmiştir. Saray teşkilatında
en önemli görevliye hâcip denmiş ve hâciplerin reislerine de
“hâcibü’l-hüccab” denmiştir. Konya’daki Alâeddin Köşkü, Kayse-
ri’de Keykubâdiye Sarayı, Beyşehir’deki Kubâdâbâd Sarayı (Görsel
1.15), Alanya’daki Alâiye Sarayı Türkiye Selçukluları Dönemi’ne ait Görsel 1.15
önemli saraylardandır. Kubâdâbâd Sarayı kalıntıları
(Beyşehir)
25