Page 34 - Tarih 11 | 1.Ünite
P. 34
1. ÜNİTE
Balkanlarda mücadelenin devam
ettiği sırada Rusya, Mora'da da
halkı isyana teşvik etmeye çalış-
mıştır. Rus donanması 1770 yılı
başlarında Mora’da ayaklanma
çıkartmak için Baltık Denizi’nden
geçerek İngilizlerin de desteğiyle
Akdeniz’e açılmış ve Mora Yarıma-
dası açıklarında faaliyet göster-
meye başlamıştır. Rus donanması
ile Osmanlı donanması 5 Temmuz
1770 tarihinde Çeşme Limanı’nda
karşılaşmıştır. Osmanlı donanması,
Çeşme Limanı’nın içinde manevra
imkânı olmayan bir yerde, karada-
ki topların himayesinde Ruslara
karşı bir savunma savaşı hazırlığı
yapmıştır. Fırsattan istifade eden
Ruslar, 6 Temmuz günü Çeşme Li-
manı’na baskın düzenlemiş ve li-
Görsel 1.38
Çeşme Limanı Baskını man içine ateş kayıkları salarak birbirine çok yakın demirlemiş
(Tablo) bulunan Osmanlı donanmasına ait otuz kadar gemiyi ateşe ver-
miştir (Görsel 1.38).
Rus Kraliçesi II. Katerina Çeşme Baskını’nda başarı gösteren
generallerinden Alexis Orlof’a (Aleksis Orlof) Çeşmeski (Çeş-
meli) unvanını vermiş ve bu savaşın hatırasına Rusya’da bir
BİLİYOR MUSUNUZ?
de zafer abidesi diktirmiştir.
Osmanlı donanmasının imha edilmesi üzerine Rus donanması,
Akdeniz ve Ege’de daha rahat bir şekilde faaliyetlerini sürdürme-
ye başlamıştır. Korumasız kalan Çanakkale Boğazı abluka altına
alınmış ve İstanbul tehdit edilmiştir. Rus donanmasının Çeşme
Baskını’ndan, 1774’e kadar Akdeniz’de ve Ege’de gösterdiği faa-
liyetler, Küçük Kaynarca Antlaşması’nın imzalanmasında önemli
bir etken olmuştur.
Küçük Kaynarca Antlaşması (1774)
1774’te imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin
imzaladığı en ağır antlaşmalardan biri olmuştur. 28 maddeden
oluşan antlaşma, öncelikli olarak Kırım’ın Osmanlı Devleti’yle olan
bağlılığına son vermiş, Kırım’ı müstakil bir hanlık hâline getirmiş
ve böylece Kırım, Osmanlı Devleti’nin himayesinden çıkmıştır.
Osmanlı Devleti ise Yeniçeri Ocağının yozlaştığı dönemde askerî
boşluğu dolduran Kırım’ın askerî kuvvetlerinden mahrum kalmıştır.
Bununla beraber dinî bakımdan Kırım’ın halifeye bağlılığı devam
etmiş ve her iki devlet de Kırım’ın iç işlerine karışmamıştır. Rus
ticaret gemileri boğazları kullanacak, Karadeniz ve Akdeniz'de
serbestçe dolaşabilecekti. Ruslar, diğer devletlere verilen imtiyaz-
lardan istifade edecek, gerekli yerlerde konsolosluklar açabilecekti.
42