Page 8 - Tarih 11 - Ünite 2
P. 8
2. ÜNİTE
olduğu anlaşılmıştır. Reform hareketlerinin sonucunda “Dinin
esas kaynağı Tanrı’nın sözlerinden ibarettir. Buna havarilerin ve
ilk Hristiyan azizlerin yorumundan başka bir şey katılamaz. Din
ve ibadet herkesin vicdanına ait bir iştir.” esasları benimsenmiş-
tir. Bu dinsel hareket, Protestanlık mezhebinin ortaya çıkmasına
neden olmuştur.
Martin Luther ve Protestanlık
Almanya’da çiftçi bir ailenin çocuğu olan Martin Luther, Er-
furt Üniversitesinde felsefe okumuştur. Daha sonra ilahiyat
eğitimi almış ve rahip olmuştur. Papa X. Leon’un (Lion), ki-
lise harcamalarının artması üzerine 1515 yılında bir bildiri
yayımlayarak endüljansın uygulanmasını istemesi, Luther’i
karşı harekete geçirmiştir. Endüljans, Orta Çağ Avrupası’nda
bir tür günah çıkartma ve ölümünden sonra kişinin cennete
gidebilmesi için papadan satın alınan bir af belgesidir. Luther
(Görsel 2.8), endüljansı tehlikeli bir uygulama olarak görmüş
ve “95 Tez”ini ilan ederek görüşlerini kilise kapısına asmıştır.
Luther’in, İncil’i Almanca’ya tercüme etmesi halk arasında
büyük yankı uyandırmıştır. Luther’in fikirleri özellikle köylüler
arasında kabul görmüş ve toprak sahiplerine karşı isyanlar
başlamıştır. Almanya topraklarının üçte birinin Papalığa ait
olması, birçok zümrenin kilisenin topraklarını yağmalama-
sında etkili olmuştur.
Görsel 2.8
Martin Luther Heykeli Luthercilik hareketi, Protestanlığın ortaya çıkmasına yol
(Almanya)
açmıştır. Siyasi açıdan Almanya’nın oluşturduğu din birliği
bozulmuş böylece imparatorluğun otoritesi zayıflamıştır.
ÖRNEK METİN Protestanlık zamanla bütün Avrupa’ya yayılmıştır.
Halil İnalcık, Rönesans Avrupası, s.169-181’den düzenlenmiştir.
Protestanlığın ortaya çıkması ile Papalık, Hristiyanların üzerin-
deki dinî, politik ve ekonomik üstünlüğünü kaybetmiştir. Böylece
Hristiyanlığın devlet ve toplum hayatındaki etkisi azalmış ve
sekülerleşme adı verilen kavram ortaya çıkmıştır. Antik Roma’da
kullanılan hâliyle kutsal olanın dışını yani dünyevî olanı, dinî ol-
mayanı anlatan bir kavram olan sekülarizm, XVII. yüzyıl sonrasında
giderek devlet ve kilise hukukunun ayrımı anlamında kullanılmıştır.
Avrupa’da sekülerleşmenin uygulanarak dinî kurumlar ile sembol-
lerin egemenliğinin kaldırılması, uzun bir süreçte gerçekleşmiştir.
Bilim Devrimi
Rönesans hareketine öncülük eden diğer bir felsefe de akılcılık
yani rasyonalizmdir. Rasyonalizm, insan aklının her türlü rehberliği
yapacak güçte olduğunu ve başka hiçbir kaynağa gerek olmadı-
ğını dile getirir. Rasyonalistlere göre akıl, işleyişini engelleyen
dış faktörler olmadığı takdirde doğru düşünmeyi sağlayacak tek
kaynaktır. Aklın doğruya ulaşmasını engelleyen en önemli unsur-
lar; kilise, hukuka dayanmayan devlet, batıl inançlar, bilgisizlik,
yöntemsizlik ve ön yargılardır. Yapılması gereken ise akla karşı
54