Page 33 - TARİH 9 - Ünite 2
P. 33

İNSANLIĞIN İLK DÖNEMLERİ


               2.6. KANUNLAR DOĞUYOR


                “Oğul ile babanın arasına girilmez,                                  TARTIŞALIM
                Mayasıdır Hakan’ın, Türk töresi geçilmez!”
                                                                    Türk Sözü
                Türk töresinin siyasi ve sosyal hayata etkileri nelerdir?

               Hukuk, toplum düzenini sağlamak için çıkarılmış ve devlet
               eliyle güçlendirilmiş kurallar bütünüdür. İnsanların toplum
               hâlinde yaşamaya başlaması ve ilk siyasi teşkilatların oluşma-
               sıyla birlikte hukuka ihtiyaç duyulmuştur. İlk Çağ’da yapılan
               hukuk kuralları kaynağını akıl, gelenek ve kutsal kitaplar-
               dan almıştır. Yazının icadından önce hukuk kuralları, sözlü
               olarak nesilden nesile aktarılmıştır. Ancak yazıyı kullanmaya
               başlamalarına rağmen bazı milletler, hukuk kurallarını sözlü
               olarak kullanmaya devam etmiştir. Türkler de sözlü hukuk
               kurallarını uzun süre uygulamıştır. Hunlarda hukukun temelini,
               kaynağını geleneklerden alan sözlü hukuk kuralları yani töre
               oluşturmuştur. Coğrafyanın, hayat tarzının ve birlikte yaşama
               tecrübesinin etkisiyle oluşan töre; yazılı olmamasına rağmen
               sistemli, dinamik, etkili ve ihtiyacı karşılayacak bir yapıya
               sahiptir. Törenin toplumda çok güçlü bir yaptırımı vardır.


                Türk töresinde hırsızlık, cinayet ve ordudan kaçma suçla-            ARAŞTIRALIM
                rının cezası nedir? Bir metin hazırlayarak sınıfta okuyunuz.

               Yazının icadıyla birlikte yazılı hâle gelen hukuk kurallarının ilk
               örnekleri Sümerlerde görülür. Baştanrı tarafından hükümdar-
               lığın kendisine verildiğini ifade eden Sümer Kralı Urkagina,
               kötü idare sebebiyle meydana gelen yolsuzlukları, halkın
               huzursuzluğunu ve hoşnutsuzluğunu gidermek için bir ada-
               letname hazırlamıştır. Urkagina, yaptığı kanunlarda önceki
               yöneticilerin rahiplerle birleşerek halkı sömürdüğünü ifade
               etmiştir. Yaptığı düzenlemelerle de daha çok borç affı gibi ko-
               nuları işlemiş ve halkı rahatlatmaya çalışmıştır (Görsel 2.43).

               Urkagina Kanunları’ndan sonra Mezopotamya’da başka ka-
               nunlar da yapılmıştır. Bu kanunlar içerisinde Babil Kralı Ham-
               murabi’nin yaptığı kanunlar önemli bir yere sahiptir. Her ne
               kadar Hammurabi kendini adaletin kralı olarak ifade etse de
               kanunlarını Tanrı Şamaş’ın önünde durduğu bir stelin alt kıs-
               mına yazdırmıştır. Bu stelde zayıfların ve öksüzlerin koruyu-
               cusu, Tanrı adına ülkeyi yöneten, adil ve insancıl hükümdar                    Görsel 2.43
               olarak kendisini tanıtır. Hammurabi Kanunları “dişe diş, göze      Urkagina Kanunları tableti
               göz” şeklinde değerlendirilen ve suçu işleyene aynı ağırlıkta                    (Sümerler)
               cezayı içeren kanunlardır.
               Hammurabi Kanunları hem daha önce yapılmış olan kanunla-
               rın ve örf adet hukukunun bir derlemesiyle hem de zamanın
               ihtiyaçları dikkate alınarak oluşturulmuştur. 282 maddeden
               oluşan bu kanunların ön söz kısmında Baştanrı Marduk hak-
               kında övücü sözler bulunmakta ve Marduk ile adalet tanrısı


                                                                                                          57
   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38