Page 22 - Tarih 9 - Ünite 3
P. 22
3. ÜNİTE
Justinianus’un hazırladığı kanunlarda toplumun en küçük
birimi olan aile kurumu ve evlilik konusu dinî bir temele
oturtulmuştur.
Justinianus Kanunları’nda aile hukukuna dair örnekler
• Kişiler evli olduklarını önceden yapılmış drahoma adı verilen
bir sözleşmeyle ya da din görevlisi ve tanıklar huzurunda
evlenme iradelerini beyan ederek ispat eder.
• Çocuğun evlilik esnasında doğumu soyunun sıhhati için yeterli
değildir. Babanın doğumdan sonra kendisine gösterilen çocu-
ğu kabul etmesi gerekir. Baba kabul etmezse çocuk sahipsiz
olur, evden atılabilir veya öldürülebilir.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi
• Madde 25- Ana ve çocuk özen ve yardım görme hakkına sa-
hiptir. Bütün çocuklar evlilik içinde veya dışında doğsunlar
aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
Justinianus Kanunları’nda (Görsel 3.16) suç ve ceza sistemin-
de suçluyu arındırma, iyileştirme ve caydırma amacı vardır. Bu
kanunlarda hapis cezası uygulaması yoktur ve bunun yerine
suçluların manastırlara kapatılması tedbirine başvurulmuştur.
Manastırlar, insanları cezalandırma yeri değil muhafaza ve
kontrol altında tutma yerleri olarak kabul edilmekteydi. Su-
çun mahiyetine göre suçlulara, taş ocaklarında ve madenler-
de ömür boyu zorunlu çalışma ve sürgün cezası verilmiştir.
Adam öldürme gibi suçlarda ise sürgün, servete el koyma
gibi cezalar da uygulanmıştır.
Justinianus Kanunları’nda ceza hukukuna dair örnekler
• Bir kimse diğerinin bedenine zarar verirse veya bir şey çalarsa
zarar gören şahıs, zararın telafi edilmesini isteyebilir ve bu
tazminat para ile ödenirdi. Örneğin el veya sopa ile kemik
Görsel 3.16 kırılmışsa ve zarar gören kişi hür ise 300, köle ise 150 Roma
Justinianus Kanunları’nı parası ödenir. Suçtan zarar gören kişinin tazminat dışında,
temsil eden adalet heykeli işlenen suça karşılık ceza istemeye hakkı yoktur. Cezayı talep
etme hakkı devletindir.
• Başkalarının sağlığını ve hayatını kötü etkileyecek sihir ve
büyü, başkasına ait ürünün kötü olması için edilen dualar
ölümle cezalandırılır.
Moğol İmparatorluğu'nun hukuk ve askerlik işlerini düzenleyen
kanunlara “Cengiz Han Yasası” veya ”Büyük Yasa” denilmiştir.
Ama bu yasanın tamamı Cengiz Han tarafından oluşturulmuş
değildir. Cengiz Han Yasası, nesilden nesile aktarılan Türk
ve Moğol törelerinin yazılı hâle getirilerek düzenlenmiş şek-
lidir. Cengiz Han, kağan seçildiği 1206 yılı kurultayında bu
kurallara bazı ilaveler yapmış ve bunları resmen yürürlüğe
koymuştur. Otuz üç defter hâlinde düzenlendiği varsayılan bu
yasalar, İslamiyet’i kabul eden Moğol hanedanları tarafından
da uygulanmıştır.
84