Page 39 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | 2.Ünite
P. 39

HİKÂYE





                   YAZARIN BİYOGRAFİSİ


                   ÖMER SEYFETTİN (1884–1920): Millî Edebiyat Dönemi hikâyecilerin-
                dendir. Balıkesir Gönen’de doğdu. Selanik’te çıkan Genç Kalemler dergisin-
                de yayımladığı Yeni Lisan makalesinde sade halk dilini savunan bir idealist
                olarak yazı hayatına başladı. Ziya Gökalp ve Ali Canip Yöntem ile birlik-
                te Millî Edebiyat davası uğruna çalıştı; eserlerini Yeni Mecmua, Şair, Büyük
                Mecmua gibi dergilerde yayımladı. Konularını gündelik hayattan, çocukluk
                ve askerlik anılarından, tarihten, menkıbe, fıkra ve efsanelerden aldı. Eserle-
                rinde tasvir ve tahlile değil olaya önem verdi ve olay hikâyeciliğinin en önemli
                ismi oldu. Yalnız Efe, Ashâb–ı Kehfimiz, Harem, Efruz Bey, Bomba, Yüksek Ökçeler, Falaka, Beyaz Lale, Gizli
                Mabed eserlerinden bazılarıdır.



                 DİL BİLGİSİ

              1.  Fiilimsiler cümlede yan cümlecik oluşturabilir. Okuduğunuz metinde geçen “Gözleri aralık kapıya
                 ilişince, neredeyse nefesi duracaktı.” cümlesindeki altı çizili bölüm zarf–fiilin oluşturduğu bir yan
                 cümleciktir. Buna göre metindeki “Benzine kan geldi. Gerçi yine başı dönmeye başlamıştı. Fakat
                 sesi işitilmeyen ökçesiz terlik giydireceğini düşünerek doktora kendini göstermiyor:” cümlelerinde
                 geçen yan cümlecikleri bularak bunların altını çiziniz.
              2.  Aşağıdaki parçada yer alan yazımı yanlış kelimeleri bularak bunların altını çiziniz.

                 Ahmet bey başını çevirip sisli gök yüzüne baktı. Gerçekden iri kar tanecikleri ağır ağır, döne döne
                 sanki  birbiriyle dansediyorlarmış gibi yağıyordu. Kar, aniden bastırı vermişti. Nasılda hızlanmıştı.
                 Hiç bir şey onun dışarı çıkmasına engel olamazdı. Bir an düşündü. Çıkmamalımıydı acaba? Aniden
                 başlıyan kar onu bu tedirginliğe itmişti.
                 –Ben çıkarım, dedi Ahmet bey, kendine güvenle.
                 Çocukluğundan beri hiç bir şeyden korkmazdı.
                 –Bilirim, dedi kadın gözlüğünü takarken, bir karar vermeyegör, seni tutabilene aşk olsun!
                 Yarı sitem, yarı hüzün  vardı söyleyişinde. Ağır başlı, hanım hanımcık bir kadın ola gelmişti hep.
                 Masada ki gazetelerden birini alırken kocasına gözlüklerinin üstünden bakıp sordu:
                 –Bu gün çalışmayacakmısın?
                 –Çalışacağım tabiî.


                 SIRA SİZDE


                 Mustafa Kutlu’nun Uzun Hikâye adlı eserinden uyarlanan filmi izleyiniz. Film ile ilgili düşün-
              celerinizi sınıfta sözlü olarak paylaşınız.



                                                     OKUYUNUZ


                    Ömer Seyfettin’in Genç Kalemler Dergisi’nde yayımlanan ve aşağıda bir parçası verilen
                Yeni Lisan adlı makalesini okuyunuz. Edindiğiniz bilgileri yazarak sınıfta paylaşınız.

                Farisî  kelimeleri, Arapça  mastarları,  Türkçemizdeki  manalarına  göre  isim  veyahut  sıfat  telakki
                edeceğiz. Farisî ve Arabî nisbet manasını ve edatını hâiz olan kelimelere umumiyetle sıfat diyeceğiz.







                                                                                                           71
   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44