Page 32 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | 3.Ünite
P. 32
3. ÜNİTE
9 METİN
Hazırlık
1. Osmanlı İmparatorluğu pek çok kültürü bünyesinde bulundururdu. Sizce bu kültür çeşitliliği
dili, edebiyatı ve sosyal yaşantıyı nasıl etkilemiştir? Düşüncelerinizi sözlü olarak ifade ediniz.
2. “Yüksek zümre edebiyatı, saray edebiyatı, klasik edebiyat” kelime gruplarının size çağrıştırdık-
larını söyleyiniz.
GAZEL
Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdam murâdım şem’i yanmaz mı
Kamu bîmârına cânân devâ-yı derd ider ihsân
Niçin kılmaz bana dermân beni bîmâr sanmaz mı
Gamım pinhân tutardım ben dediler yâre kıl rûşen
Desem ol bîvefâ bilmen inanır mı inanmaz mı
Şeb-i hicrân yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım
Uyadır halkı efgânım kara bahtım uyanmaz mı
Gül-i ruhsârına karşı gözümden kanlı akar su
Habîbim fasl-ı güldür bu ahar sular bulanmaz mı
Değildim ben sana mâ’il sen etdin aklımı zâ’il
Bana ta’n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı
Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı
Vezin: Mefâ’îlün / Mefâ’îlün / Mefâ’îlün / Mefâ’îlün
Fuzûlî, Divan (haz. Kenan AKYÜZ)
METİNDE GEÇEN BAZI KELİME VE KELİME GRUPLARI
çeşm-i giryân : Ağlayan göz. rind-i şeydâ : Dünya işlerini hoş gören, çılgın
devâ-yı derd : İlaç, merhem. biri; çılgın âşık.
efgân : Iztırap ile haykırma, ağlayıp rûşen : Aydın, parlak.
inleme. şeb-i hicrân : Ayrılık gecesi.
fasl-ı gül : Gül mevsimi, ilkbahar. şem’ : Mum.
gül-i ruhsâr : Güle benzeyen yanak. ta’n : Ayıplama.
mâ’il : Bir yana eğilmiş; hevesli, uyadır : Uyarır.
istekli, düşkün. zâ’il : Sona eren, geçen, geçmiş olan.
110