Page 12 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 | 3.Ünite
P. 12

3. Ünite


                  Hazırlık

                  Kelimelerin düzenlenişi, dizelerin uzunluğu-kısalığı vb. aracılığıyla içeriğin görsel olarak şiirin şek-
               line yansıtılması hakkındaki düşüncelerinizi ifade ediniz.



                  ELHÂN-I ŞİTÂ
                                                                             4. Metin
                  Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş,
                  Eşini gaaib eyleyen bir kuş
                        gibi kar
                  Geçen eyyâm-ı nev-bahârı arar.
                                                                Destinde ey semâ-yı şitâ tûde tûdedir
                  Ey kulûbun sürûd-i şeydâsı,                   Berk-i semen, cenâh-ı kebûter, sehâb-ı ter...
                  Ey kebûterlerin neşîdeleri,                   Dök ey semâ, revân-ı tabîat gunûdedir.
                  O bahârın bu işte ferdâsı:                    Hâk-i siyâhın üstüne sâfî şükûfeler!
                  Kapladı bir derin sükûta yeri
                  Karlar                                        Her şâh-sâr şimdi -ne yaprak, ne bir çiçek!-

                  Ki hamûşâne dem-be-dem ağlar.                 Bir tûde-yi zılâl ü siyeh-reng ü nâ-ümîd...
                                                                Ey dest-i âsumân-ı şitâ, durma, durma, çek
                  Ey uçarken düşüp ölen kelebek,                Her şâh-sârın üstüne bir sütre-yi sefîd.
                  Bir beyaz rîşe-yi cenâh-ı melek

                          gibi kar                              Göklerden emeller gibi rîzân oluyor kar,
                  Seni solgun hadîkalarda arar.                 Her sûda hayâlim gibi pûyân oluyor kar,
                                                                Bir bâd-ı hamûşun per-i sâfında uyuklar
                  Sen açarken çiçekler üstünde                  Tarzında durur bir aralık, sonra uçarlar.
                  Ufacık bir çiçekli yelpâze,
                  Nâ’şın üstünde şimdi, ey mürde,               Soldan sağa, sağdan sola lerzân ü girîzân
                  Başladı parça parça pervâze                   Gâh uçmada tüyler gibi, gâh olmada rîzân
                  karlar                                        Karlar, bütün elhânı mezâmîr-i sükûtun,
                  Ki semâdan düşer düşer ağlar.                 Karlar, bütün ezhârı riyâz-i melekûtun.


                  Uçtunuz, gittiniz siz ey kuşlar;              Dök hâk-i siyâh üstüne, ey dest-i semâ, dök;
                  Küçücük, ser-sefîd baykuşlar                  Ey dest-i semâ, dest-i kerem, dest-i şitâ dök;
                           gibi kar                             Ezhâr-ı bahârın yerine berf-i sefîdi,
                  Sizi dallarda, lânelerde arar.                Elhân-ı tuyûrun yerine samt-ı ümidi.


                  Gittiniz, gittiniz siz ey mürgaan,
                  Şimdi boş kaldı ser-te-ser yuvalar.           Feilâtün (Fâilâtün) / Mefâilün / Feilün (Fa’lün)
                  Yuvalarda - yetîm-i bî-efgaan! -              Mef’ûlü / Fâilâtü / Mefâilü / Fâilün

                  Son kalan mâi tüyleri kovalar                 Mef’ûlü / Mefâîlü / Mefâîlü / Feûlün
                             karlar
                  Ki havâda uçar uçar ağlar.                                            Cenap Şahabettin
                                                             Kenan Akyüz, Batı Tesirinde Türk Şiiri Antolojisi




          80
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17