Page 22 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 1.Ünite
P. 22
1. Ünite
Osmanlı Devleti birçok milletten oluşmuş, devlet yöneticileri ülke içindeki bütün unsurlara
eşit ve adaletli davranarak bu unsurları bir arada tutmayı başarmıştır. Halka eşit davranan Os-
manlı Devleti, çoklukta birlik olma anlamına gelen Kesrette Vahdet düşüncesini bütün dünyaya
göstermiştir. Osmanlılarda devletin sonsuza kadar yaşayacağına inanılmış ve bu anlayış Devlet-i
Ebet Müddet olarak ifade edilmiştir. Cihan Hâkimiyeti Ülküsü’nden hareketle devletin sonsuza
kadar yaşamasının Kanun-ı Kadim (Kanunnâme-i Âli Osman) ile mümkün olacağına inanan
Osmanlı devlet yöneticileri, Nizam-ı Âlem (devletin dirlik ve düzenini sağlamak ve dünyaya dü-
zen vermek) için özel çaba sarf etmişlerdir.
1.7. Osmanlı Devleti ile İlk Türk İslam Devletlerinin Yönetim Anlayışı
Osmanlı Devleti’nin yönetim anlayışın-
da, ilk Türk İslam devletlerinde olduğu gibi
otoritenin kaynağının Allah olduğuna inanı-
lırdı. Allah’ın devleti hükümdara bağışladığı-
na inanıldığı için hükümdarın yetkisi tartı-
şılmazdı. Bu nedenle bütün yetki padişahın
ve dolayısıyla onu temsil eden divanın elinde
toplanmıştı. Buna karşın reâya (halk) (Gör-
sel 1.14) da adaletli bir şekilde yönetilmesi
için padişaha verilmiş kutsal bir emanet ola-
rak kabul edilirdi.
Osmanlı’da kut anlayışı ve cihan hâki-
miyeti düşüncesi devam etmiş ancak diğer
bütün Türk devletlerinden farklı olarak mer-
keziyetçi bir yapı kurulmuştur. Görsel 1.14: Reâya (Pazar Yeri-Gustav Bauernfeind)
İlk Türk devletlerinde ikili yönetim an-
layışı vardı. Selçuklularda ise devlet toprakları melikler arasında paylaştırılırdı. Osmanlı Devle-
ti’nde durum bunlardan farklı olarak ülke hanedan üyeleri arasında paylaştırılmamış, padişah
mutlak hâkim olmuştur. Bu yüzdendir ki Osmanlı Devleti diğer Türk devletlerine göre daha uzun
ömürlü olmuştur.
Osman ve Orhan Bey dönemlerinde geleneksel veraset anlayışı
olan “Ülke hanedanın ortak malıdır.” töresi uygulanmış, bu uygu-
lama sık sık taht kavgalarının çıkmasına sebep olmuştur. Merkezî
otoriteyi güçlendirmek ve taht kavgalarını azaltmak isteyen I. Murat,
veraset sisteminde değişiklik yaparak “Ülke hanedanın ortak malı-
dır.” anlayışını terk etmiş, “Ülke padişah ve oğullarının ortak malı-
dır.” prensibini getirmiştir.
Fatih Kanunnâmesi’nde de Devlet-i Âliyye’nin bekası için (Ni-
zam-ı Âlem) gerekirse kardeşlerin hal edilmesi (öldürülmesi) hükmü
getirilerek “Ülke sadece padişahın malıdır.” fikri benimsenmiş, bu
Kanunnâme ile merkeziyetçi yapı daha da güçlendirilmiştir. I. Ah-
met’le (Görsel 1.15) birlikte, ekber (büyük) ve erşed (akıllı) anlayışı
benimsenerek büyük ve akıllı olan kardeşin hükümdar olması karar-
Görsel 1.15: I. Ahmet (Temsilî) laştırılmış, bu anlayış ile kardeşler arasındaki taht kavgalarına son
verilmesi amaçlanmıştır.
Yönetim alanında yapılan bu değişikliklerin yanında, Osmanlı Devleti 1876 yılında Türk-
lerin ilk anayasası olan Kanun-i Esasi’yi ilan ederek Mutlak Monarşi’den Meşruti Monarşi’ye
geçmiş, bu sayede halkın seçimlere katılması ve hükûmeti seçmesi sağlanmıştır.
SORU
Osmanlı Devleti ile ilk Türk İslam devletlerini analiz ederek bu devletlerin yönetim an-
layışlarını benzerlik ve farklılıklar açısından değerlendiriniz.
32