Page 48 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 1.Ünite
P. 48
1. Ünite
1.11. Cumhuriyet Dönemi Devlet Teşkilatı
Cumhuriyet, halkı yönetecek olan devlet başkanı ve milletvekillerinin belli bir süre için halk
tarafından seçildiği yönetim biçimidir.
23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığı zaman tam anlamı ile halk egemen-
liği gerçekleşmiş, 1921 Teşkilat-ı Esasi Kanunu ile yeni Türk devletinin ilk anayasası oluşmuş-
tur. 1921 Anayasası, savaş döneminde hazırlandığı için bu Anayasa’da temel hak ve hürriyetlere
yer verilmemiş, 29 Ekim 1923’te, 1921 Anayasası’nda yapılan değişiklikle, 1. Madde de “Türkiye
Devleti’nin hükûmet biçimi cumhuriyettir.” denilerek devletin yeni yönetim şekli cumhuriyet
olarak belirlenmiştir.
Cumhuriyet yönetiminin ilk anayasası olan 1924 Anayasası ile temel hak ve hürriyetler
genişletilmiştir. Kamu yönetimi esaslarının belirlenmesi ile kurum ve kuruluşların yürütme or-
ganının emrinde uyum içinde işlemesi için temel kaynak anayasa olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile birlikte, Tanzimat’tan bu yana Osmanlı devlet işle-
yişinin büyük bir kısmı örnek alınmış, bu devlet işleyişi çağın gerektirdiği koşullar da dikkate
alınarak tekrar yorumlanmış ve düzenlenmiştir. Çeşitli toplumsal hizmetlerin devletin alanına
girmesi ile birlikte yeni kurumsal yapılar da oluşmaya başlamıştır.
Cumhuriyetin kurulmasından günümüze doğru yaklaştıkça bakanlık, personel ve iktisadî
devlet teşekküllerinin sayıları artmış, kamu personelinin özlük hakları genişletilmiştir. Günü-
müzde ise liberal ekonomik anlayış gelişmiş ve özel teşebbüsün önü açılarak ekonomik faaliyet-
lerde devletin alanı daraltılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel yapısını ise yasama, yürütme ve yargı organları oluş-
turmuştur. 21 Ocak 2017 tarihinde yapılan anayasa değişikliği, 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan
referandumla kanunlaşmış, böylece Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçilmiştir. 1982
Anayasası’nın bazı maddeleri değiştirilerek veya bu anayasaya yeni ibareler eklenerek Anaya-
sa’nın sisteme uygun hale getirilmesi sağlanmıştır.
Yasama
Yasama yetkisi, 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ilk gün-
den bu yana “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.” ilkesinden hareketle Türkiye Büyük Millet
Meclisi’ne verilmiştir. 21 Ocak 2017 tarihinde yapılan anayasa değişikliği ve bu anayasa deği-
şikliğinin 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan referandumla kabul edilmesiyle yasama yetkisi yine
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verilmiştir. Bu anayasa ile milletvekili sayısı 550’den 600’e çık-
mış, milletvekili seçilme yaşı da 25’ten 18’e inmiştir.
Görev ve yetkileri arasında; kanun koymak, kanun değiştirmek ve kaldırmak, bütçe ve kesin
hesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek, para basılmasına karar vermek gibi görevler
de yer alan TBMM, seçilmiş cumhurbaşkanı ve kabinesini denetleme yetkisine de sahiptir.
Yürütme
Yürütme yetkisi, 1921 Anayasası’nda kuvvetler birliği ilkesinden hareketle Türkiye Büyük
Millet Meclisi’ne aitti. 1924 Anayasası’nda yürütme yetkisi cumhurbaşkanı ve onun atayacağı
başbakan ile bakanlar kuruluna verilmiştir. 1961 ve 1982 anayasalarında yürütme yetkisi, cum-
hurbaşkanı ve bakanlar kuruluna bırakılmıştır.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçilmesi ile Türkiye’yi cezai sorumluluğu olan bir
cumhurbaşkanı yönetecektir. Yeni sisteme göre cumhurbaşkanı hem hükûmetin hem de devle-
tin başkanıdır.
Yargı
Yargı yetkisi,1921 Anayasası’nda TBMM’ye aitti. 1924 Anayasası’nda mahkemelerin bağım-
sızlığı ve yargıçların güvencesi konusuna değinilmemekle beraber, yargı hakkı Türk Milleti adına
usul ve yasalara göre bağımsız mahkemelere verilmiştir. Yine 1961 ve 1982 anayasalarında;
“Türk Ulusu adına bağımsız mahkemeler yargılama işini üstlenecektir.” denilmiştir. Mahkemele-
rin kuruluşu, görev ve yetkileri ile yargılama usulleri ise yasalarla düzenlenmiştir.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçilmesi ile “yargının bağımsızlığı” ifadesine “yar-
gının tarafsızlığı” ilkesi de eklenmiştir.
58