Page 20 - Uluslararası İlişkiler
P. 20
ÜNİTE
1 ULUSLARARASI İLİŞKİLERE GİRİŞ
NICCOLO MACHIAVELLI (1469-1527)
Floransalı siyaset kuramcısı, yazar ve devlet adamıdır. 1513’te yaz-
dığı ve ölümünden sonra yayımlanan Prens (II Principe) adlı başyapıtında
siyasette devlet çıkarlarının belirleyici olması gerektiğini savunmuştur. Bu
yaklaşımı nedeniyle realist kuramın öncüleri arasında sayılmıştır.
Yeni Çağ’ın ulusal devlet düşüncesinin ilk ve en önemli temsilcisidir.
Karışıklıklar içinde olan yurdunun kurtuluşunu onun güçlü ve birlikli bir ulu-
sal devletin ortaya çıkışında gören Machiavelli’ye göre eğer bir devlet bir
ulusa dayanıyorsa onun yeterli bir gücü var demektir. Devlet bütün gücünü
bu kökten almalı, kilise onun karşısında ve üstünde olmamalıdır.
Machiavelli, hukukun da kiliseye bağlı olmaktan kurtarılıp devletin
özünden türetilmesi gerektiğini söyler. Ona göre, devleti yöneten kişinin
Görsel 1.13 tek amacı, devleti yaşatmak ve gücünü, iktidarını artırmaktır; devlet ada-
Niccolo Machiavelli mının daha yüksek bir görevi bulunamaz. Devlet adamının bu amaca ulaş-
(Temsilî) mak için kullanacağı her yol meşrudur. Machiavelli’ye göre din, ahlak ve
hukuk, devlete bağlı olup gerektiğinde prens tarafından, birer araç olarak
kullanılabilir.
Ahmet Cevizci, Felsefe Sözlüğü, s. 446 ve Ana Britannica Genel Kültür Ansiklopedisi, Cilt 15, s.
97-99’dan derlenmiştir.
THOMAS HOBBES (1588-1679)
İngiliz f lozof ve siyaset kuramcısıdır. Yeni gelişen liberalizmin ve o
döneme özgü siyasal mutlakiyetçiliğin önemli kavramları olan bireyin güven-
liği ve toplum sözleşmesi üzerine görüşleri ve yapıtlarıyla tanınır. “Doğal ve
Siyasal Hukukun Ögeleri” adlı eserinde, tartışma konusu olan krallık yetki ve
haklarının, o dönemde krala ait olduğu kabul edilen egemenliğin ayrılmaz bir
parçası olduğunu savunmuştur. İnsanlar ancak mutlak ve bölünmemiş bir
egemen güce bağlanma ilkesi üzerinde anlaşırlarsa barış içinde yaşayabi-
leceklerdir. Siyaset kuramında önce barış ve güvenlik için gerekli koşulları
çözümleyen Hobbes daha sonra önerdiği toplum sözleşmesi çerçevesinde
ideal bir devlet oluşturmanın yollarını gösterir. Başta Leviathan olmak üzere,
yazdığı eserleri nedeniyle soruşturmaya uğramış, zaman zaman sürgüne
Görsel 1.14 gönderilmiş ancak kralın aracılığı ile sorgulamadan kurtulabilmiştir.
Thomas Hobbes Ana Britannica Genel Kültür Ansiklopedisi, Cilt 11, s. 133-135’ten
(Temsilî) özetlenmiştir.
İdealizme yönelik eleştirileriyle özellikle II. Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş dönemlerinde, ulusla-
rarası sistem üzerinde yeni bir bakış açısının hâkimiyetine sebep olan realizm, kendisinin de birtakım
eleştirilere uğramasını engelleyememiştir.
Bu eleştirilerden başta geleni, realizmin statükocu bir bakış açısına sahip olması ve uluslararası
alandaki değişim ve gelişmeleri açıklamada da yetersiz kalmasıdır. Tarihsel boyuttan yoksun olmayı
tercih eden bu akım, ulusal devletlerin ve bu temele dayanmakta olan uluslararası sistemin zaman ve
mekândan yoksun olduğu görüntüsünü sergiler. Güç dengesi ve savaşlar bu kurama göre uluslararası
sistemin odak noktasını oluşturan ve değişimin sebeplerini açıklayan unsurlar olarak vurgulanmaktadır.
Bu sebeple realistler, askerî güce gereğinden fazla önem vermekle eleştirilmektedir.
Realistler, askerî güç, siyaset ve güvenlikle ilgili konulara önem verirken ekonomik faktörlerin
uluslararası sistem üzerindeki etkisini göz ardı etmişlerdir. Uluslararası ilişkilerde devlet dışında etkisi
olan aktörlerin varlığını dikkate almaması da bir başka eleştiri konusudur. Modern toplumlarda iç ve dış
politika arasındaki ayrımın giderek azalmakta olduğunu düşünen araştırmacılar, realistlerin bu konudaki
görüşlerine de karşı çıkmaktadırlar.
20