Page 19 - Uluslararası İlişkiler
P. 19

ÜNİTE
                                                                       ULUSLARARASI İLİŞKİLERE GİRİŞ       1

                  Realizmin  dört  temel  varsayımından  ilkine  göre  uluslararası  ilişkilerin  temel  birimi  devlettir  ve
            devlet olmayan aktörler disiplin için önemsizdir. Realistler BM, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO)
            gibi örgütleri çok uluslu şirketler veya insan hakları örgütleri gibi yapılanmaları, egemen ve bağımsız ha-
            reket edebilme güçleri bulunmadığı gerekçesiyle uluslararası sistemin aktörleri arasında kabul etmezler.
                  Realizmin ikinci önemli varsayımı, devletlerin uluslararası alandaki davranışlarına rasyonel bir
            biçimde karar verdiği iddiasıdır. Uluslararası ilişkiler alanında bağlayıcılığı yüksek hukuksal yaptırımlar
            bulunmaz. Devletlerin birbirleriyle ilişkilerini düzenleyen ilkeler, sadece bu ilkeleri kabul eden devletler
            için bağlayıcı nitelikte olup devletlerin kabul etmediği ilkelerin bağlayıcılığı yoktur.
                  Realizmde üçüncü olarak, herhangi bir devletin sınırları içindeki aktörleri ve olayları incelemek,
            uluslarararası ilişkileri açıklamak için gereksizdir. Çünkü bu aktörlerin o devletin dış politikasına etkisi
            yoktur. Bunun nedeni ise bir başka varsayıma dayanır: Güvenlik, devletler için en önemli konu olduğuna
            göre ulusla-rararası ilişkiler disiplini de güvenlik konularına odaklanmalıdır. İktisadi, toplumsal ve hukuki
            konuların hepsi askerî güvenlik karşısında ikinci derecede önemlidir. Bu çerçevede realist yaklaşımı
            benimseyen bilim insanları, uluslararası ilişkiler disiplininin çalışma konularını yüksek politika ve düşük
            politika olarak ikiye ayırmaktadır. Yüksek politika konuları devletler arasında gerçekleşen askerî konuları
            ve güvenlik konularını içerirken düşük politika, toplumlar arasında gerçekleşen güvenlik dışındaki her
            konuyu kapsamaktadır.
                  Realizm dördüncü olarak, uluslarararası ilişkileri açıklayıcı kavramlardan birinin anarşi olduğunu
            iddia etmektedir. Bu bakış açısında devletler arasında çatışma kaçınılmazdır. Çünkü kaynaklar kıttır
            ve insan doğası bencildir. Bu durumda, realist kuramda ana uğraşı konusu, gücün devletler arasındaki
            çatışmaları çözmede nasıl kullanıldığıdır. Dünyadaki devletlerin gücünü kaynaklarının toplamını dikkate
            alarak ölçtüğümüzde, bazı devletlerin yeryüzündeki en geniş askerî ve iktisadi kaynaklara sahip olduk-
            larını görürüz. İşte bu tür devletler, büyük güçlerdir.
                  Realistler,  çatışma ve güvensizlik ortamında devletlerin yalnızca kendi güçlerini sürekli artırarak
            var olabileceği iddiasıyla en önemli ulusal çıkarın devletin varlığını sürdürmek olduğunu belirtirler. Kendi
            varlıklarını sürdürebilmek için devletler bir güç dengesi politikası izlerler. Realist bilim insanlarına göre
            uluslararası ilişkiler, siyasal birimlerin güç mücadelesinden ibarettir. Hangi türde olursa olsun devletler,
            sürekli güçlerini artırmaya yönelik politikalar izlerler ve diğer devletlerin kendilerinden güçlü hâle gelme-
            sini mümkün olduğunca engellemeye çalışırlar.
                  Realist bilim insanları, kendilerinden çok önce yaşamış olan bazı düşünürlerin çalışmalarından
            da faydalanmışlardır. İlk Çağ düşünürlerinden Thucydides (Tukidides), Orta Çağ düşünürlerinden Nic-
            colo Machiavelli (Makyavelli) ve Thomas Hobbes (Tomas Hobs), realist kuramcıların iddialarına benzer
            f kirlere sahiptirler.

                                                THUCYDIDES (MÖ 460-395)

                   Thucydides, yaşadığı dönemde henüz uluslararası ilişkiler adı altında
             bir disiplin olmasa da bugün bu alanı temsil eden en eski düşünür olarak kabul
             edilmektedir.
                   Thucydides, Sparta ile Atina arasında yirmi beş yıl süren Pelopponnes
             (Peloponez)  savaşlarında Trakya’da  görev  yapmış Atinalı  bir  generaldir.  Bu
             savaşlarda Trakya’nın  Spartalılara  geçmesine  engel  olamadığı  için  yirmi  yıl
             sürgünle cezalandırılınca savaşlarla ilgili gözlemler ve incelemelerde bulun-
             maya başlar. Savaşın taraf arı ile görüşerek savaşların nedenlerini, liderlerin
             izlediği politikaları ve motivasyonlarını inceler.
                    Pelopponnes Savaşları adlı eserinde Thucydides, ilk kez güç dengesi,
             ittifakların oluşması, silahlanma gibi bugünkü uluslararası ilişkilerin temel ko-  Görsel 1.12
             nuları arasında yer alan kavramlardan söz etmektedir. Ona göre savaşa yol   Thucydides
             açan taraf, gittikçe güçlenerek korku yaratmaya başlayan Atina’dır. Kurduğu   (Temsilî)
             ittifaklarla antlaşmaları ihlal eden Sparta’nın davranışları ise meşrudur.
                   Ana Britannica Genel Kültür Ansiklopedisi, Cilt 21, s. 195-197’den özetlenmiştir.

                  Thucydides Antik Yunan’daki anarşi kavramından bahsederken Machiavelli de haklı veya haksız
            savaş diye bir ayrım yapmanın gerekli olmadığını düşünür. Machiavelli, bir ülkenin kendi ulusal çıkar-
            larının korunması ve açıkça algılanan tehditlerin ortadan kaldırılması gibi durumlarda savaşı gerekli ve
            meşru kabul eder.

                                                        19
   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24