Page 99 - Uluslararası İlişkiler
P. 99
ÜNİTE
ULUSLARARASI SORUNLAR 6
Yoksulluk, insanın yaşaması için gerekli olan mal ve eşyalardan mahrum olmasıdır. Dünyada yak-
laşık 7,6 milyar kişinin yaklaşık beşte biri günde bir dolar civarında harcamayla hayatını sürdürmeye ça-
lışmaktadır. BM Kalkınma Programı, yoksulluğun yalnızca gelir düzeyine bakılarak tanımlanmasını yanlış
bulmaktadır. Daha geniş anlamda değerlendirmeler yapılmakta ve “insani fakirlik endeksi” üzerinde çalışıl-
maktadır. Bu endekste; ortalama ömür, okuma yazma oranı, beslenme, sağlık hizmetlerinden yararlanma,
sağlıklı içme suyuna ulaşma gibi veriler dikkate alınmaktadır. Gelişmiş ülkelerde ortalama yaşam süresi
uzun, gelişmemiş ülkelerde ise kısadır. Afganistan’da temiz suya ulaşabilen insanların oranı %10 civa-
rındadır. Bütün bu veriler, yaşanabilir bir dünya için yoksullukla etkin bir mücadele verilmesi gerekliliğini
ortaya koymaktadır.
Aklınızda Bulunsun
Sürdürülebilir Kalkınma: “Sürdürülebilir kalkınma” kavramı ilk kez 1987 yılında Dünya Çevre ve Kalkınma
Komisyonunca hazırlanan Brundtland Raporu’nda “Bugünün gereksinimlerini, gelecek kuşakların gerek-
sinimlerini karşılama yeteneğinden ödün vermeden karşılayan kalkınma” olarak tanımlanmışt r.
c. Çevre Sorunları
Çevre sorunları günümüzde dünyanın önemli sorunlarından biridir. Özellikle sanayileşme ile bir-
likte dünyada üretim ve tüketimdeki hızlı artış, çevrenin kirlenmesine, doğal kaynakların azalmasına yol
açmış ve geleceği tehdit eder boyuta ulaşmıştır. Gittikçe küçülen dünya âdeta “Küresel Köyün Ortak
Arazisi” hâline gelmiştir. Yaşama alanı olarak dünyayı paylaşan insanlar hava, su, toprak gibi doğal
unsurların kirlenmesiyle hep birlikte zarar görmektedirler. Çevre sorunları, devletlerin sınırlarını aşmış
ve uluslararası nitelik kazanmıştır. Bu sorunlar, bir iki devletin anlaşması sonucunda çözülebilecek bir
sorun olmaktan çıkmış, iş birliği kaçınılmaz olmuştur. Gelişmiş bir ülke olan Kanada, ülkesindeki asit
yağmurları için ABD ile iş birliği yapmak durumundadır.
Çevre sorunları ile nüfus artışı arasında da bir ilişki vardır. Dünya nüfusunun hızlı artışı ve tüke-
tim kültürü sonucunda daha fazla üretim, daha fazla tüketim, daha fazla kirlilik ortaya çıkmaktadır. Aynı
zamanda daha yüksek hayat standartları talep eden insanların sayısının artması da tüketimi artırdığı
için bir çevre tehdidi oluşturmaktadır. Gıda üretimi, dengesiz bir şekilde dağılım gösterdiği için kalkınmış
ülkelerde gıda stoku fazlalığı oluşurken yoksul ülkelerde açlık yaşanmaktadır.
Gıdanın yetersiz olduğu ve nüfusun arttığı toplumlarda orman arazilerinin yok edildiği ve çölleş-
menin yaşandığı gözlemlenmektedir. Öte yandan sanayileşmeyle birlikte kitlesel üretim yapılması da
çevreye zarar vermektedir. Zaten kıt olan ham maddelerin ve enerji kaynaklarının yok olması tehlikesi
bulunmaktadır. Ayrıca su kaynaklarının, toprağın ve havanın kirlenmesinin arkasında da denetimsiz
sanayi üretimi bulunmaktadır. Bu tür çevre kirlilikleri, çoğu zaman bir ülkenin sınırlarını aştığı için ulus-
lararası nitelik taşımaktadır.
Görsel 6.11 Ormanların tahrip edilmesi, sellere yol açmaktadır.
99