Page 35 - Biyoloji 12 | 2.Ünite
P. 35

Oksijensiz Solunum


            Glikozun  oksijen  kullanılmadan  yıkılması  sırasında  ETS  yardımıyla
            ATP  üretilmesine  oksijensiz solunum  denir.  Oksijensiz  solunumda
            son elektron alıcısı, O dışında bir inorganik moleküldür. Oksijensiz so-
                               2
            lunumda ETS’deki son elektron alıcısı olan inorganik maddelerin elekt-
            ron çekim güçleri zayıftır. Bu nedenle oksijensiz solunumda üretilen
            ATP miktarı azdır.
            Bazı bakteriler, besin moleküllerinden kopardıkları elektronları sülfat
                                       -
                                                                       3+
                 2-
            (SO  ), kükürt (S), nitrat (NO ), karbondioksit (CO ) ve demir (Fe  )
                4                      3                  2
            gibi inorganik yapılı son elektron alıcılarına aktarır ve enerji elde eder.
            Bataklık gibi oksijensiz ortamda yaşayan bazı bakteriler, besin mole-
            küllerinden kopardıkları elektronları ETS üzerinden SO  iyonuna ak-
                                                              2-
                                                             4
            tarır. Elektronların ETS’de taşınması sırasında açığa çıkan enerji ile de
            ATP sentezlenir.
                                      -
            Toprak ve suda bulunan NO oksijensiz solunum yapan bakteriler ta-
                                      3
            rafından N ’ye (moleküler azot) dönüştürülür. Bu bakteriler oksijensiz
                      2
            ortamda  ETS’lerinde  son  elektron  alıcısı  olarak  NO ’ü  kullanır.  NO
                                                           3             3
            elektron alarak birkaç basamakta moleküler azota dönüşür. Denitrifi-
            kasyon adı verilen bu olay, biyosferdeki azot döngüsünün korunması-
            na katkı sağlar.
            Fermantasyon

            Oksijensiz ortamda glikoliz sonucu oluşan pirüvik asit, etil alkol veya
            laktik asit gibi organik yapılı son ürünlere dönüşebilir.

            Solunumun  ilk  evresi  olan  glikolizde  kullanılan  enzim  çeşitleri,  tüm
            canlılarda  ortaktır  ve  bu  nedenle  her  canlı,  glikoliz  sonunda  pirüvik
            asit üretir. Ancak glikolizden sonraki basamaklarda kullanılan enzim-
            ler, canlı türüne göre farklılık gösterebildiğinden pirüvik asit, oksijensiz
            ortamda etil alkol veya laktik asit gibi farklı organik yapılı maddelere
            dönüşür.
            Sitoplazmada  glikoliz  tamamlandıktan  sonra  mayalanma  olarak  da
            bilinen fermantasyon reaksiyonları meydana gelir. Fermantasyon, gli-
            koliz ve son ürünler evresinden oluşur.
            Glikoliz evresinde oluşan 2 NADH molekülündeki hidrojenlerin organik
                                                 +
            yapılı maddelere aktarılarak yeniden NAD  oluşması, glikolizin ve ATP
            üretiminin devamlılığı açısından oldukça önemlidir.

            Fermantasyon, oluşan son ürün çeşidine göre isimlendirilir. Bunlardan
            en önemlileri etil alkol ve laktik asit fermantasyonudur.
            Günlük hayatımızda tükettiğimiz ekmek, yoğurt, sirke, boza, şalgam
            suyu ve kefir gibi besin maddelerinin üretiminde fermantasyondan ya-
            rarlanılır.
            Fermantasyon, çok eski yıllardan beri besinlerin bozulmadan saklan-
            ması için uygulanan bir yöntemdir. Fermantasyon ürünleri, probiyotik
            açıdan oldukça zengin olduğu için insan sağlığı için faydalıdır.



                                                                                             CANLILARDA    111
                                                                                    ENERJİ DÖNÜŞÜMLERİ
   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40