Page 14 - Coğrafya 11 | 4.Ünite
P. 14

ÇEVRE VE TOPLUM


               Biyokütle enerjisi; ısınma ve ulaşım gibi birçok alanda faydalanılan yenilenebilir, güvenilir ve temiz bir
            enerji kaynağıdır. Biyokütle enerjisinin kaynağını mısır, buğday gibi özel olarak yetiştirilen bitkilerin yanı
            sıra otlar, yosunlar, denizdeki algler, hayvansal atıklar, sanayi atıkları ile evlerden atılan tüm organik çöp-
                                                               ler (meyve ve sebze artıkları) oluşturmaktadır. Çevre
                                                               kirliliğine neden olan petrol, kömür, doğal gaz gibi
                                                               enerji  kaynaklarının  kısıtlı  olması,  enerji  sorununu
                                                               çözebilme adına biyokütle kullanımının önemini gi-
                                                               derek artırmaktadır.
                                                                  Organik kökenli atıkların oksijensiz ortamda fer-
                                                               mantasyona  uğraması  sonucu  biyogaz  oluşur.  Bi-
                                                               yogazın  bileşiminde  organik  maddelerin  bileşimine
                                                               bağlı olarak metan, karbondioksit, hidrojen sülfür ile
                                                               çok az miktarda azot ve hidrojen bulunur. Ayrıca do-
                                                               ğal gaz rezervlerinin tükenmesi durumunda biyoga-
                                                               zın alternatif bir enerji kaynağı olacağı öngörülmek-
                                                               tedir (Görsel 4.18).

            Görsel 4.18: Hayvansal atıklardan biyogaz üreten tesis ve çiftlik


               Hidrolik enerji, suyun akış ve düşüş hızına bağlı
            olarak açığa çıkan enerjinin elektrik enerjisine dö-
            nüştürülmesiyle elde edilir. Bu enerji, maliyetin dü-
            şük olması nedeniyle  en fazla kullanım oranına sahip
            yenilenebilir enerji türüdür. Hidrolik enerjinin dünya
            birincil enerji tüketim oranları içerisindeki payı ise
            %6,8’dir.
               Engebeli araziler ile sulak bölgelere sahip ülkeler,
            bu enerji potansiyeli açısından oldukça avantajlıdır.
            Bu açıdan bakıldığında Çin, Brezilya, Türkiye, Nor-
            veç, Hindistan, Vietnam, Malezya gibi ülkelerin hid-
            rolik enerji bakımından önemli bir potansiyele sahip
            olduğu söylenebilir. Hidrolik enerji, daha çok nehir-  Görsel 4.19: Hidroelektrik santrali
            ler  üzerine  barajlar  inşa  edilerek  suyun  potansiyel
            enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürülmesiyle elde edilir (Görsel 4.19). Fosil yakıtlara alternatif olması,
            enerji üretimi esnasında çevrenin asgari anlamda etkilenmesi ve yerli bir kaynak olması nedeniyle hidrolik
            enerjinin önemi gün geçtikçe artmaktadır.
               Hidrojen; kömür, biyokütle, doğal gaz ve suyun da dâhil olduğu birçok maddeden elde edilebilen, doğada-
            ki en basit ve en fazla bulunan elementtir. Hidrojenin yakıt olarak kullanıldığı enerji sistemlerinde atmosfere
            bırakılan atık madde sadece su buharıdır. Bu nedenle çevre kirliliğini önlemek amacıyla hidrojen gazından
            enerji elde etme çalışmaları yapılmaktadır. Ancak yapılan çalışmalarda maliyet oldukça yüksektir. Hidrojen
            elde etmek için dünyanın farklı bölgelerinde değişik yöntemler uygulanmaktadır. Bu açıdan bakıldığında Bre-
            zilya’da nehirlerden, Arjantin’de rüzgârdan, Ekvator’a yakın bölgelerde Güneşten, Çin ve ABD’de kömürden
            istifade edilmektedir. Türkiye'de ise hidrojen enerjisi elde etmek amacıyla jeotermal kaynaklardan, rüzgâr-
            dan ve Karadeniz’in altmış metre derinliğinde bulunan hidrojen sülfürden yararlanılmaktadır.
               Dünyanın giderek artan enerji ihtiyacını çevreyi kirletmeden ve sürdürülebilir şekilde karşılayabilecek en
            ileri teknolojinin hidrojen enerji sistemi olduğu kabul edilmektedir. Hidrojen; ulaşım araçlarından ısınmaya,
            sanayiden mutfağa kadar her alanda yararlanılabilecek bir enerji kaynağıdır. 1950'lerin sonlarında NASA ta-
            rafından uzay çalışmalarında kullanılmaya başlanan yakıt pilleri, son yıllarda ulaştırma sektörü başta olmak
            üzere sanayi ve hizmet sektörlerinde başarı ile kullanıma sunulmuştur. Yakıt pilleri, taşınabilir bilgisayarlar
            ve cep telefonları gibi mobil uygulamalarla elektrik santrallerinde güç sağlayıcı olarak kullanılmaktadır. Ayrı-
            ca bu piller,  sahip olduğu yüksek verimlilik ve düşük emisyon nedeniyle ulaşım sektöründe de geniş kullanım
            imkânına kavuşmuştur.

      226
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19