Page 27 - Fen Lisesi Biyoloji 10 | 3.Ünite
P. 27
Bunları Biliyor musunuz?
Ağır metallere karşı bitki türlerinin toleransı değişiktir. Bazı bitki türleri çok az yoğunluktaki ağır me-
tallerden zarar gördükleri hâlde bazıları bünyelerinde bol miktarda ağır metal biriktirebilir. Ağır metaller
içerisinde en şiddetli zehir etkisi olan kadmiyum, kurşun ve civadır.
Radyoaktif kirlenme; hava, su ve toprağa radyo-
aktif maddelerin karışmasıdır. Radyoaktif kirlenmenin
en etkin kaynağı; nükleer enerji santralleri, bu santral-
lerde meydana gelen radyoaktif atıklar ve nükleer silah
üreten tesislerdir (Görsel 3.46).
Radyoaktif maddelerin yaymış olduğu elektronlar;
toprağa, havaya, suya, bitkilere; bitkilerden de besin
zinciri yoluyla insanlara, hayvanlara çok kolay ve çok
hızlı bir şekilde geçerek radyoaktif kirliliğin en tehlike-
lisini oluşturur. Radyoaktif maddeler, elektron yayma
özelliklerini kaybetmeden toprakta ve suda uzun yıllar
kalabilir. Örneğin 1986 tarihinde Çernobil Nükleer Sant- Görsel 3.46: Nükleer enerji santrali
ralinde meydana gelen kazada birçok radyoaktif madde, geniş alanlara yayılmıştır. Nükleer sızıntı; çok sa-
yıda ülkenin tarım arazisini, burada yetişen ürünleri, bu ürünlerle beslenen insan ve hayvanların sağlığını
olumsuz yönde etkilemiştir. Bu durum uzun yıllar etkisini göstermiştir. Örneğin ülkemizde Karadeniz Bölgesi,
Çernobil kazasındaki nükleer sızıntının olumsuz sonuçlarını hâlen yaşamaktadır.
Ses kirliliği, rahatsız edici ve sağlığı olumsuz etkileyici ses biçimi olarak tanımlanır. Ulaşım araçları,
endüstri kuruluşları ve eğlence araçları tarafından meydana getirilen rahatsız edici sesler bu kirliliğin temel
ögelerini oluşturur. Gürültü; insanlarda fiziksel, fizyolojik ve psikolojik rahatsızlıklar meydana getirir. Kılcal
damarların daralmasına, kan basıncının artmasına, kalp atışı, kan dolaşımı ve solunum rahatsızlıklarının
meydana gelmesine neden olabilir. Dikkat eksikliğine neden olarak iş gücü verimini düşürebilir. Mide hasta-
lıklarına, işitme kayıplarına, hormon dengesizliklerine ve kas gerilmelerine neden olabilir.
Gürültüyü azaltmak için birtakım teknik önlem-
ler alınabilir: Ses geçirmeyen izolasyon maddeleri-
nin bina yapımında kullanılması, gürültülü araçlara
yerleşim yerlerinden uzak bölgelerde yol verilmesi,
sesi absorbe eden sistemlerin geliştirilmesi vb. Ayrı-
ca ağaç yapraklarının ses dalgalarını belirli oranda
emme özelliği olduğundan birçok ülkede “Gürültü-
den Korunma Ormanları” oluşturulmuştur.
Gürültüyü azaltmak için bireylerin üzerine dü-
şen sorumluluklar vardır. Bununla birlikte gürültü
kirliliğini önlemede teknik, biyolojik ve sosyal çö-
züm metotlarının hepsi dengeli bir şekilde uygulan-
malıdır (Görsel 3.47). Görsel 3.47: Gürültü Kirliliği
Ses şiddetinin ölçüm birimi desibeldir (dB). Desibel, insan kulağının hassas olduğu orta ve yüksek fre-
kansların özellikle vurgulandığı ses değerlendirme birimidir. Desibel oranına bağlı gürültü düzeyi ve ilgili
ortamlar Tablo 3.1’de verilmiştir.
Tablo 3.1: Desibel Oranları ve Gürültü Düzeyi
DESİBEL ORANLARI GÜRÜLTÜ DÜZEYİ ORTAM
0-30 desibel arası Çok sessiz Tedavi odaları
30-50 desibel arası Sessiz Bilgisayar odaları
50-60 desibel arası Orta derecede gürültü Spor salonları
60-70 desibel arası Gürültülü İş merkezleri
Yol ve bina inşa
70-80 desibel arası Çok gürültülü
alanları
119