Page 72 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 72
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
Kavram Öğretimi 34
Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10
3. ÜNİTE : ŞİİR > Divan Edebiyatı Nazım Biçimleri > Beyitlerle Kurulan Nazım Biçimleri
Kavram : Kaside ve Gazel
Genel Beceriler : Bilgi Okuryazarlığı Becerisi
Alan Becerileri : Okuma Becerisi
Çalışmanın Adı FARKLARI VE BENZERLİKLERİ BULALIM 20 dk.
Çalışmanın Amacı Kaside ile gazelin benzer ve farklı özelliklerini özelliklerini tespit edebilme.
Yönerge: Aşağıdaki metinleri okuyunuz ve tabloyu inceleyiniz. Metinlerden ve tablodan hareketle
soruları cevaplayınız.
I. Metin Kelime Dağarcığı:
1. Gül yüzün üzre ki düşmiş câd-i kâkül şâh şâh akd-i fülfül: Karabiber tanesi. Akd sözcüğünün
Zinet itmiş bâğ-ı hüsnün tâze sünbül şâh şâh gerçek anlamı “düğüm”, “bağ”dır. bâğ-ı hüsün:
Güzelliğinin bağını, güzelliğinin bahçesini. ca’d-ı kâ-
2. Hâl-i anber-bârun ile mûy-i pür-çinler ki var kül: Kâkül kıvrımı, alına dökülen saçların kıvrımları,
kıvırcık uçları. cüst-ü cu itmek: Aramak, araştır-
Rişte-i çub üzre bitmiş ıkd-i fülfül şâh şâh mak, aranmak. gonca-i ser-beste: Başı ağlı gonca,
daha açılmamış gül. hâl-i anber-bâr: Anber gibi
3. Bâğ-ı âlemde yüzün mânendi bir gül isteyüb ben. hamâil: Uğursuzluğu gidermek, kötü gözden,
Cüst-ü cu idüb gezer gülzârı bülbül şâh şâh kötülükten korunmak için, içinde bir kağıda yazılmış
yakarış ya da Kur’an’dan bir bölüm bulunan, boyuna
asılan takı, muska. mânend: Gibi, benzer, eş, denk.
4. Gonca-i ser-beste mektub eyleyüb gül şâhına mekr-i rakib-i div: Dev rakibin oyunu, tuzağı, hilesi.
Gülşen içre bülbül ezberler teressül şâh şâh muy-i pür-çin: Kıvrım kıvrım saç. peyk-i ah: İnilti
uydusu, ah uydusu. rişte-i çub: İpe benzeyen ince
5. Avni’yâ mekr-i rakib-i divi men itsün diyü çubuk. şâh şâh: Dal dal, oylum oylum, yukardan aşa-
Peyk-i âhun boynına dakdum hamâil şâh şâh ğı doğru dökülür gibi, sarkar gibi. teressül: Art arda,
sürekli olarak, biteviye, dizi dizi. Gönderilen mektup.
fâilâtün / failâtün / failâtün / feilün zinet itmiş: Süslemek, donatmak, bezemek.
Avni (Fatih Sultan Mehmet)
İsmet Zeki Eyuboğlu, Divan Şiiri-I
II. Metin Dua
KASîDE DER MEDH-İ HAZRET-İ ŞÂH-İ 32. Var ümîdim feyz-i lûtfundan Fuzûlî kim müdâm
VELÂYET Tâ dilimde kuvvet-i nutk ü tenimde cân olur
33. Dem uram evsâf-i evlâd-i Alî’den kim müdâm
Nesib Mâdih-i Âl-i Alî müstevcib-i gufrân olur
1. Gonce bağrı dehr bî-dâdiyle evvel kan olur (...)
Sonra yüz lûtf ile gönlü açılır handân olur Fuzûli
2. Katre-i bâran ki bir müddet sadef hasbin çeker
Yok iken kadri tapar kıymet dür-i galtân olur (Bu kaside, Hz. Ali için yazılmıştır. Verilen
parça, “nesîb”, “methiye” ve “dua” bölümleridir.
Methiye Şiirin bütünü 33 beyittir.)
13. Ol Şeh-en şeh kim eger bir mûra kılsa iltifât
Mûr hükm eyler Süleyman üstüne sultân olur fâilâtün / fâilâtün / fâilâtün / fâilün
14. Ol imâm-i dîn ü dünyâ kim anun düşmenliği Kenan Akyüz vd., Fuzûlî Divanı
Müşrikin dînine vü dünyâsına noksân olur (Metinler, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
(...)
15. Taş olur arslan eger kahr ile kılsa bir nazar
Hükm kılsa düşmanı kasdına taş arslan olur
Kelime Dağarcığı:
anber: Güzel koku. bâran: Yağmur. Rahmet. bî-dâd: Zalimlik, zulüm. dehr: Zaman, dünya. dür-i galtân: Yuvarlanan
inci. gufrân: Cenab-ı Hakk'ın günahları affedip örtmesi, rahmeti. Mağfiret, bağış. handân: Gülen, gülücü, mesrur.
hasb: Ufak taşları savuran rüzgâr. Göre, nazaran, gereğince. mâdih: Öven, medheden. mura: Kedi sesi. Kedi miyavlaması.
mûr: Karınca. müdâm: Devam eden. Sürekli. Dâim ve bâki olan. müstevcib: Lâyık, şâyan, münasib. sadef: Deniz böcek-
lerinin kıymetli kabuğu ve onlardan yapılan şeyler. Şeh-en şeh: Padişahlar padişahı.
69