Page 84 - Tarih 10 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 84

CEVAP ANAHTARLARI                                                                   TARİH 10
                                                                                              Kavram Öğretimi


             Çalışma No.: 38                               Çalışma No.: 39
             1.  Menşur:  Resmî  yazışmalarda  vezirden  başlamak  üzere  devlet   1.  Mutasavvıf, tasavvuf yolunda nefis terbiyesini sürdürmekte olan,
               memuriyetlerine yapılan tayinler ve iktâ belgeleri için kullanı-  sûfî olmanın yolunu tutan, sûfîler gibi davranmaya çalışan kimse-
               lan menşur terim Selçuklu devletlerinde de görülmektedir. Tahta   dir.  Sûfî  ise nefsinin pençesinden kurtulan ve hakikatlerin haki-
               çıkan Selçuklu sultanları vasal bir hükümdara veya bir şehrin hâ-  katine ulaşan, yani kemâle (kişilik olgunluğuna) ulaşmış kişidir.
               kimine bulundukları yeri yönetmeye devam etmeleri için menşur   2.
               verirlerdi.                                   Hakk’ın yakınlığını kazanmaya çalışmak.
               Beylerbeyi:  Osmanlı İmparatorluğu döneminde, sancakbeyleri-  3.  Ahmet Yesevi, Mevlânâ Celâleddîn-î Rûmî, Hacı Bektâş-ı Velî,
               nin başı olan, eyaleti yöneten kimse.         Ahî Evran, Yunus Emre ve Hacı Bayrâm-ı Velî
               Kapıkulu Süvarisi: Osmanlı Devleti’nin sürekli ordusunu oluştu-
               ran ve doğrudan padişaha bağlı olan yaya, atlı ve teknik sınıftan
               asker ocaklarına ve bu sisteme verilen addır.  Çalışma No.: 40
               Nâib: İslâm devletlerinde hükümdar, vali, kadı gibi devlet ricâli-
               nin vekili, temsilci veya yardımcısı.       1.  Merv, Nişabur, Belh, Herat, Buhara, Semerkand
               Örf:  Yasalarla  belirlenmemiş  olmakla  birlikte  yasa  değerinde
               olan, halkın kendiliğinden uyduğu, kural, ilke durumundaki ge-  2.  Türkistan, Maveraünnehir ve Horasan’dan Anadolu’ya hicret
               lenek.                                         eden  Oğuzlar/Türkmenlerin  varisleri,  Selçuklular,  beylikler,
                                                              Osmanlı Devleti.
               Çiftlik Kâhyası: Subaşına Rumeli’de çiftlik kâhyası verilen ad-
               dır.                                        3.  Bölgedeki çatışmalar ve doğudan gelen Moğol İstilası.
               Asker: Mükellefiyeti altına giren şahıslarla (Erbaş ve erler) özel
               kanunlarla Silahlı Kuvvetlere katılan ve resmi bir kıyafet taşıyan
               şahsa denir.                                Çalışma No.: 41
               Beylik: Merkeze  tam bağlı olmayarak bir beyin yönetimi altın-
               daki ülke, emirlik, emaret, mirlik.         1. Yönerge:
               Serleşker: Türk İslam devletlerinde eyaletleri yönetmek için di-  1.  Siyasi sınırları, siyasi sistemi, sosyal ve kültürel yapısı, ekono-
               van tarafından görevlendirilen yüksek rütbeli komutan.  misi, askerî gücü.
               Sipahsalar: Ortaçağ İslâm devletlerinde başkumandan hakkında   2.  Coğrafi konumu, coğrafi karakteri, doğal kaynakları, nüfusu
               kullanılan bir terim.
               Kadı:  Osmanlı  İmparatorluğu’nda,  Tanzimat  dönemine  değin   2. Yönerge:
               her türlü davaya, Tanzimat’la Cumhuriyet’in ilk yıllarına değin   1.  Türkiye, Akdeniz’i Karadeniz’e bağlayan; Balkanlar, Kafkaslar
               geçen sürede yalnızca evlenme, boşanma, nafaka ve miras dava-  ve Orta Doğu’yu birleştiren konumdaki bir köprüdür diyebiliriz.
               larına bakan mahkemelerin başkanlarına verilen ad.  Yüzyıllarca farklı medeniyetlerin beşiği olan Türkiye, Doğu ve
               Şehir Muhafızı: Osmanlının ilk devirlerinde subaşının bir şehrin   Batı  kültürünü  birleştiren  bir  bölge  olmakla  beraber  aynı  za-
               asayiş ve güvenliğinden sorumlu olması         manda tüm Türk Dünyası’nın merkezi konumundadır. Türkiye,
               Ulufe: Osmanlı döneminde, devletin askerî ve sivil kuruluşla-  Doğu ve Batı arasındaki kültürel sorunların çözümü için iyi bir
               rında görevli bulunanlara devletçe üç ayda bir verilen maaşı da-  örnektir.
               ğıtmak.
               Kılıç: Tarih boyunca birçok uygarlık tarafından kullanılmış, me-  Çalışma No.: 42
               tal veya başka malzemelerden yapılmış çeşitli boyutlarda olabi-
               len, keskin kenarlı, sivri uçlu, delici ve kesici olan ateşsiz silahtır.  1.  Ülkeler arasında siyasi bir kriz çıkar.
               Hikmet: Bilinemeyen neden, gizine akıl ermeyen neden. Bilgelik   2.  Devletlerin kendi kendine yetebilmesi, dünya siyasetinde
               Selçuklu Divanı: Büyük, yüce divan demektir. Genellikle bütün   yer almaması durumları günümüz şartlarında oldukça zor
               konular burada karara bağlanır. Aslında bakacak olursak bu di-  hatta imkânsızdır. Üretimin ve ticaretin küreselleşmesiyle
               van dört önemli divanın toplanması ile oluşur. Divan-ı İnşa ve   etkileşim kaçınılmaz olmuştur. İnovasyon çağında insanların
               Tuğra: Devletin iç ve dış yazışmalarından ve bu yazışmalara çe-  etkileşimleri her geçen gün artmaktadır.
               kilecek hükümdar tuğrasından sorumlu olan divandır.  3.  Bir toplum bilimi olarak coğrafya, nüfus, ekonominin bir
               İlim: Türk Dil Kurumu, “ilim” sözcüğünün birinci kelime anla-  devletin politikası üzerinde bulunan etkisine denir.
               mını “bilim” olarak vermektedir (ikinci anlamı da “ayrıntı, özel-
               lik, nitelik” olarak verilmiştir).          4.  Öğrencinin bilgi, deneyim ve birikimine göre; Türkiye, Kıb-
                                                              rıs, Mısır… gibi coğrafyalar seçebilir. Öğretmenin yönlendir-
               Tımar: Türkçe’de dirlik ile eş anlamlı kullanılan timâr kelimesi   mesi ile verilen cevaplar üzerinde beyin fırtınası yapılabilir.
               sözlükte “bakım, ilgi” anlamına gelir. Vergi: Kamu hizmetleri-
               ne harcanmak üzere devletin, yerel yönetimlerin yasalara göre
               doğrudan doğruya ya da kimi maddelerin, hizmetlerin fiyatları
               üstüne ekleyerek dolaylı yoldan yurttaşlardan topladığı para.  Çalışma No.: 43
               Fetih: Bir ülkeyi ya da bir kenti savaşarak ele geçirme, savaşarak   1.  Rum denilince Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde ya-
               alma.                                          şayan bütün halklar, sonrasında da İslâm topraklarında yaşa-
               Fatih Kanunnamesi: Osmanlı İmparatorluğu’nun devlet örgütü   yan Rumlar anlaşılmaktadır.
               ile örgüt yapısının işleyişi hakkında düzenleyici nitelikteki temel   Anadolu,  Selçuklular  zamanında  Türk-İslâm  hâkimiyetine
               kanun.                                         geçtikten sonra Rum ismi vaktiyle Bizans idaresindeki Anado-
               Kanuni Kanunnamesi: Kanuni Sultan Süleyman’ın Budin’i (Ma-  lu’yu gösteren bir coğrafî isim olarak yaşamıştır. Osmanlılar
               caristan) fethettiği zaman memleketin bünyesine uygun hazırlat-  da Tokat-Sivas çevresini fethettikten sonra bu bölgeyi Rum
               tığı toprak dağıtımı, toprak ve arazi kanunları ve gayri müslime   eyaleti adıyla teşkilâtlandırmışlardır.
               tanınan haklar.                             2.  Osmanlı Devleti’nin Balkanlarda toprakları ilk akla gelen
               Seyfiye Sınıfı: Osmanlı toplumunda askerî zümreyi ifade eder.   bölgedir.
               Sadrazam, vezirler, beylerbeyleri, sancakbeyleri, kapıkulu zabit-
               leri ve neferleri ile tımarlı sipahiler ve deniz askerleri bu grup-  3.  Karadeniz, Marmara, Ege, Akdeniz, Adriyatik ve İyon Denizi’dir.
               tandır.
                                                                                                   249
   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88   89