Page 25 - Seçmeli Psikoloji | 3.Ünite
P. 25

3. ÜNİTE



             etkinliklerde  ortak  olan genel  bir  zihin  enerjisi  olduğunu  saptayan  ve
             buna “g faktörü” yani genel zekâ adını veren Spearman, insan zekâsını        S
             ölçmenin “g” faktörünü ölçmek anlamına geldiğini öne sürer. Yani ona       Sayısal
             göre “g” faktörü zekâdır (Görsel 3.34). Zekânın “g” gibi tek bir faktör ile
             açıklanmasını yetersiz bulan farklı kuramlar vardır. Bu kuramların başında
             Thorndike’in çoklu etmen kuramı gelir.                           S           g           S
                Edward L. Thorndike zekânın “g” gibi tek bir faktörle ifade edileme-  Sözel  Genel Zekâ  Mekânsal
             yeceğini, birbirinden bağımsız birçok zihinsel faktörün var olduğunu sa-
             vunur. Thorndike zekâyı soyut zekâ, sosyal zekâ ve mekanik zekâ olmak
             üzere üçe ayırır.                                                            S
                Soyut zekâ, sayı ve kelime cinsinden sembolleri anlama ve kullanma      Mekanik
             yeteneğidir. Matematiksel ilişkileri kurmak soyut zekânın işidir. Yazarlar,
             şairler, besteciler soyut zekâyı kullanırlar.                  Görsel 3.34:  Spearman’in iki etmen kurami
                Sosyal zekâ ise insanları anlama ve onlarla başarılı ilişkiler kurabil-
             me yeteneğidir.
                Mekanik zekâ, çeşitli araç-gereç ve makineleri  yapma, kullanma yeteneğidir. Mühendisler, tamirciler ve iş
             makinelerini kullanan operatörler vb. mekanik zekâyı kullanırlar (Görsel 3.35).
                  Howard Gardner (Havırd Gardnır) geleneksel zekâ kuramlarından farklı olarak insan zekâsının objektif olarak
             ölçülebileceği tezini eleştirir ve zekânın tek bir faktörle açıklanamayacak kadar çok sayıda yeteneği barındırdığını
             savunur.
                Gardner kaza ya da hastalık sonucu beyni-
             nin bir bölümü hasar görmüş insanları incele-
             diğinde, büyük ölçüde birbirinden bağımsız
             çalışan ayrı ayrı yetenekler gözlemlemiştir. Ona
             göre birbirinden bağımsız ve her biri beyindeki
             ayrı bir sistem tarafından kendi kurallarına göre
             işleyen 9 zekâ çeşidi vardır. Bu dokuz zekâ çe-
             şidi; sözel-dilsel zekâ, mantıksal-matematiksel
             zekâ, görsel-mekânsal zekâ, bedensel-kineste-
             tik zekâ, müzik-ritim zekâsı, kişiler arası-sosyal
             zekâ, içsel zekâ, doğa bilimci zekâ ve varoluş-
             çu-felsefi zekâdır.
                  Sözel-dilsel zekâ, dilin etkili bir şekilde kul-
             lanılmasını sağlayan dil becerileriyle ilgili olan
             zekâ türüdür. Sözel-dilsel zekâsı baskın olan               Görsel 3.35:  Tamirciler
             insanların ikna kabiliyetleri yüksektir, sözlü ve
             yazılı sunum yetenekleri gelişmiştir.
                  Mantıksal-matematiksel zekâ sayı ve sembolleri etkin kullanarak soyut problemleri çözebilme, kavramlar,
             düşünceler ve fikirler arası karmaşık ilişkileri algılayabilme ve mantık yürütebilme becerisidir.
                  Görsel-mekânsal zekâ görülenleri hafızaya alma, resimlerle ve şekillerle düşünebilme, boyutlandırma ve gör-
             sel tasarımlar kurgulama becerisidir.
                  Bedensel-kinestetik zekâ, kişinin zihin ve beden uyumunun fiziksel performansla birleşerek belli bir amaca
             yönelik faaliyette bulunması becerisine dayanır. Kinestetik zekâsı gelişmiş olan kişiler düşündüklerini, harekete
             dönüştürme konusunda iyidir.
                  Müzik-ritim zekâsı insanın sesleri yorumlaması, bir araya getirmesi, işlemesi ve doğadaki seslere duyarlılığı-
             nın yüksek olması gibi becerileri kapsar.
                  Kişiler arası-sosyal zekâ başka insanların duyguları, inançları ve niyetlerini anlama ve bunlar arasında ayrım
             yapabilme yeteneğidir. Bu yeteneğe sahip olanlar insanlarla kolaylıkla iletişim kurabilir, insanları yönetebilir, on-
             larla uyumlu çalışabilir ve insanları ikna edebilir.




                                                                                    ÖĞRENME, BELLEK, DÜŞÜNME  107
   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30