Page 19 - Tarih-10 | 5.Ünite
P. 19

DÜNYA GÜCÜ OSMANLI (1453-1595)


               Mısır Seferi

               Osmanlılar ile Memlûklular arasında Dulkadiroğulları toprakları
               üzerinde rekabet ilk defa Yıldırım Bayezid Dönemi'nde başlamıştır.
               Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde Memlûklularla bozulan ilişki-
               ler, II. Bayezid Dönemi’nde çatışmaya dönüşmüştür. Yavuz Sultan
               Selim Dönemi’nde Osmanlıların doğuya doğru genişlemesi Mı-
               sır’ın anahtarı durumunda olan ve Memlûklular için önem taşıyan
               Suriye’yi tehdit etmeye başlamıştır. Suriye; Anadolu ve Mısır için
               stratejik öneme sahip bir bölgedir.

               Memlûk Devleti, Osmanlıların bu ilerlemesine ciddi bir biçimde
               karşı koyamamış fakat ele geçirdiği her fırsatı değerlendirmeye
               çalışmıştır. Osmanlı şehzadeleri zaman zaman Memlûk Devleti’ne
               sığınarak burada iyi karşılanmıştır. İlişkilerin gerilmesinin bir diğer
               nedeni de Osmanlılarla Memlûklular arasında tampon bir devlet
               olan Dulkadiroğullarının izlediği politikadır. Devletinin varlığını
               Osmanlılar ile Memlûk Devleti arasında sağlayacağı denge politi-
               kasında arayan Dulkadiroğlu Alaüddevle Bey, Safeviler ve özellikle
               de Memlûklular tarafına yakınlaşmıştır.

                 Dulkadiroğlu Alaüddevle Bey,  Yavuz’un Çaldıran Savaşı’na
                 katılması için yapılan öneriyi reddetmiş, o an için devleti-
                 nin çıkarını Memlûk ve Safevi dostluğunda aramayı uygun
                 bulmuştur. Bu durumu göz ardı etmeyen Osmanlı Devleti,
                 Dulkadiroğulları toprağını Turnadağ Savaşı’yla ele geçirerek     BİLİYOR MUSUNUZ?
                 Suriye kapılarına dayanmıştır.


               Çaldıran Zaferi’nden sonra Doğu Anadolu’nun Osmanlı
               hâkimiyetine girmesi, Memlûkluları tedirgin etmiştir.
               Yavuz Sultan Selim, Doğu Seferi için İstanbul’da topla-
               dığı divanda Memlûkluları değil Diyarbakır bölgesinde-
               ki Safevileri hedef almıştır. Ancak Osmanlı ordusunun
               hareketinden endişe duyan Memlûk Sultanı Kansu
               Gavri, ordusunu toplayarak Suriye'ye doğru hareket
               etmiştir. Bunun üzerine Kansu Gavri’nin Şah İsmail’e
               yardım ettiğini, Osmanlıları arkadan vurma tehlikesi
               bulunduğunu ileri süren Yavuz Sultan Selim, Halep
               üzerine yürümüştür. İki ordu 24 Ağustos 1516’da Ha-
               lep’in kuzeyinde Mercidabık Ovası’nda karşılaşmıştır.
               Ordudaki ateşli silahların etkisiyle Osmanlılar savaşı
               kazanmış ve Kansu Gavri bu savaşta ölmüştür. Bu sa-
               vaş, Osmanlılara Mısır yolunu açmıştır (Görsel 5.21).
               Bu zaferle Osmanlı Devleti; Suriye, Lübnan ve Filistin’de
               hâkimiyet sağlamıştır. Savaş esnasında Memlûk ordu-
               sunda bulunan Abbasi Halifesi Mütevekkil, Osmanlılara
                                                                                                 Görsel 5.21
               esir düşmüştür. Yavuz Sultan Selim Halep’te görüştüğü halifeye             Bâb’el-Fütûh (Kâhire)
               büyük saygı göstermiştir. Kendi adına hutbe okutan ve bölgenin
               idari planlamasını yapan Yavuz Sultan Selim, topladığı meşveret
               meclisinde bundan sonra nasıl hareket edilmesi gerektiği konu-
               sunu görüşmüştür.

                                                                                                          137
   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24