Page 20 - Tarih-10 | 5.Ünite
P. 20
5. ÜNİTE
Memlûkluların, Tomanbay’ı sultan seçtiklerini ve yeniden topar-
landıklarını haber alan Yavuz Sultan Selim önce diplomatik teşeb-
büslere girişti. Bazı devlet adamları, yol şartları nedeniyle Şam’dan
Kahire’ye yapılacak yeni bir sefere karşı çıktı. Fakat gerekli top,
tüfek ve harp malzemeleriyle çeşitli yiyecek maddelerini taşıyan
donanmanın İstanbul’dan harekete hazır olduğu, Macarlarla olan
barışın yenilendiği, Şah İsmail’in de Tebriz’de bulunduğu haber-
lerini alan Yavuz Sultan Selim harekete geçti.
Yavuz Sultan Selim’in harekete geçmesi karşısında Tomanbay, Ka-
hire surları önünden Nil Nehri’ne kadar hendek kazdırıp müdafaa
hattı oluşturdu ve buraya toplar yerleştirdi. Bunu öğrenen Yavuz
Sultan Selim, bu savunma hattına doğrudan saldırmayarak Memlûk
toplarını işlevsiz hâle getirdi. 22 Ocak 1517’de Ridaniye mevkinde
yapılan savaş, Osmanlıların zaferiyle sonuçlandı. Ridaniye Savaşı
sonucunda Memlûk Devleti yıkıldı ve Suriye, Filistin, Irak, Hicaz
ile Mısır Osmanlı topraklarına katıldı. Böylelikle Osmanlı Devleti,
İslam dünyasında söz sahibi tek devlet oldu.
Ridaniye’den sonra Osmanlı Devleti için güneyde herhangi bir
siyasi tehlike kalmadı. Venedikliler, Kıbrıs Adası için Memlûklula-
ra ödediği vergiyi Osmanlı Devleti’ne vermeyi kabul etti. Mısır ve
Suriye’nin alınması, Osmanlıların ekonomik durumunu güçlendirdi.
Mısır ve Kızıldeniz kıyılarına sahip olan Osmanlılar, Hint ve Akdeniz
arasındaki ticaret yoluna da hâkim oldu.
Hilafet-i Ulyâ
Sultan Selim; daha Kahire’deyken Abba-
si halifesini, Mısır’ın bazı önemli âlimleri
ve sanatkârlarını, mukaddes emanetler de
(Görsel 5.22) dâhil olmak üzere İstanbul’a
göndermiştir. Yavuz’un amacı aslında bu
şekilde İstanbul’u bir hilafet merkezi yap-
maktır. Halifelikle ilgili herhangi bir tasar-
rufta bulunmayan Yavuz için Haremeyn’in
koruyucusu olmak hilafetten daha değerli
bir vasıftır.
Mısır’ın ele geçirilmesiyle birlikte Yavuz
Sultan Selim’in, Şirvanşahlar Hükümdarı
II. İbrahim’e gönderdiği fetihnamesinin
“Büyük Hilafet” anlayışını yansıtması bakı-
mından özel bir önemi vardır. Sultan Selim,
bu namede bütün İslam memleketlerinin
kendisine itaat etmesi gerektiğini söyle-
Görsel 5.22
Mukaddes emanetlerden biri olan miş ve Şirvanşah’ın kendi “Hilafet-i Ulyâ”sına tabi olmasını
Hz. Muhammed’in ayak izi istemiştir. Kanuni de cülusunda Mekke şerifine gönderdiği
namede, Allah’ın kendisini saltanat tahtına ve hilafet ma-
YORUMLAYALIM kamına geçirdiğini bildirmiştir (Emecen, 2016, s.227-229;
İnalcık, 2009, s.145'ten düzenlenmiştir).
Padişahların halife unvanını almaları, Osmanlı siyasi hayatında
ne gibi değişikliklere neden olmuştur?
138