Page 30 - Tarih-10 | 5.Ünite
P. 30
5. ÜNİTE
Osmanlı-Safevi İlişkileri
Osmanlı Devleti, doğuda ve batıda aynı anda savaşa girmekten
kaçınmıştır. Ancak Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde, zaman
zaman bu politika değişmiş ve Osmanlı Devleti, aynı anda birden
çok cephede savaşmıştır.
Irakeyn Seferi (1534-1535): Osmanlı Devleti’nin Avusturya ile
mücadelesi sırasında Doğu’dan Anadolu’yu tehdit edecek geliş-
meler yaşanmıştır. Anadolu’da ekonomik ve sosyal nedenlerle
huzursuz hâle gelen zümreler, Safevilerin etkisiyle isyan etmeye
başlamıştır. Safevi Hükümdarı Tahmasb (Görsel 5.37), Şarlken ve
Ferdinand’a elçiler göndererek Osmanlılar aleyhinde ittifak arayı-
şında bulunmuştur. Bunun üzerine Kanuni, Bağdat’ı da hedef alan
bir sefer için hazırlıklara girişmiştir. 1533 İstanbul Antlaşması ile
batı sınırını güvence altına alan Kanuni, Tebriz aldıktan sonra Şah
Tahmasb’ın üzerine yürümüştür. Ancak Şah, Osmanlı ordusunun
karşısına çıkamamıştır. Kanuni’nin iki yıl süren Doğu Seferi sonu-
Görsel 5.37 cunda Tebriz ve Bağdat alınmıştır. Böylece Bağdat ve civarında
Safevi Hükümdarı Tahmasb Osmanlı hâkimiyeti başlamış ve burada beylerbeylik kurulmuştur.
(Minyatür) İki Irak anlamında Irakeyn Seferi olarak isimlendirilen bu harekât
ile Basra-Bağdat-Halep ticaret yolunun denetimi de sağlanmıştır.
İran (Tebriz) Seferi (1548); Irakeyn Seferi sonrasında Safeviler
karşı saldırıya geçmiş ve Tebriz (Görsel 5.38) dâhil birçok yeri geri
almıştır. 1547’de Habsburglarla antlaşma imzalayan Osmanlılar,
Avrupa ve Akdeniz’deki güvenliği sağlayarak yönünü tekrar doğuya
çevirmiştir. Böylece Osmanlılar, Doğu Meselesi'ne son vermek için
Safeviler üzerine ikinci defa sefere çıkmıştır. 1548’de Tebriz’i geri
alan Kanuni’nin karşısına Şah Tahmasb yine çıkamamıştır. Batıda
Erdel olayları tekrar başlayınca bölgede Van Beylerbeyliği kuru-
larak Safevilere set çekilmek istenmiştir.
Nahçıvan Seferi (1553); Osmanlı ordusunun Macaristan’da ol-
masından faydalanan Şah Tahmasb, 1550 yılında Şirvan, Ahlat ve
Erciş’i ele geçirmiştir. Şah Tahmasb’ın Bağdat’ı tehdit etmesi üze-
rine 1553 yılında Osmanlılar tekrar İran’a yönelmiştir. Osmanlı'nın
karşısına Şah Tahmasb yine çıkmamış ve bunun üzerine Kanuni, kışı
geçirmek üzere Amasya’ya dönmüştür. Burada ilk Osmanlı-Safevi
antlaşması olan 1555 Amasya Antlaşması imzalanmıştır. Tebriz ve
Bağdat’ın Osmanlılarda kaldığı bu antlaşma, İran’la imzalanacak
daha sonraki antlaşmaların da temelini oluşturmuştur.
Osmanlı Devleti'nin Kapitülasyon Siyaseti
Osmanlı Devleti’nin kapitülasyon siyaseti, mali ve siyasi amaç
taşımıştır. Mali amaç, topraklarından transit geçen ve ülkeden
Görsel 5.38
Osmanlı ordusunun Tebriz’e girişi ihraç edilen mallardan vergi alarak hazineye gelir sağlamaktır.
(Minyatür) Siyasi amaç ise Osmanlıların kendi emniyet ve çıkarlarını koru-
ma gayesiyle Batı devletlerine imtiyaz vererek müttefik edinmek
ve böylece Haçlı birliğini parçalamaktır. Kapitülasyon; Hristiyan
devletlere dostluk ve sadakat sözü vermeleri şartıyla Osmanlı
Devleti’nde ticari faaliyetlerini gerçekleştirmek amacıyla verilen
148