Page 34 - Tarih-10 | 5.Ünite
P. 34
5. ÜNİTE
Yavuz’un Çaldıran Zaferi’nden sonra Doğu Anadolu’da Osmanlı hâ-
kimiyetini tam olarak kurmak istemesi, Osmanlı-Memlûk ilişkilerini
daha da gerginleştirmiştir. Her iki devletin de İslam dünyasının
lideri olma arzusu bu mücadelenin temel sebebini oluşturmuştur.
Cihan devleti kurmak isteyen Yavuz’un Doğu Seferleri sonucunda
Memlûk Devleti sona ermiş ve Osmanlılar, İslam dünyasında tek
söz sahibi devlet olmuştur.
Osmanlı Devleti’nin Dış Politikası
XV ve XVI. yüzyıllarda dünya gücü olan Osmanlılar, uyguladığı
uzun vadeli stratejiyle Avrupa siyasetini ve ekonomisini belirleyen
başlıca devletlerden biri hâline gelmiştir. Bu nedenle Avrupalı-
lar, XV. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti’nden yardım istemeye
başlamıştır.
Dünya Gücü Osmanlı
XVI. yüzyılda Osmanlı Devleti, Anadolu ve Balkan-
larda Doğu Roma İmparatorluğu’nu ihya ederek
Batı’ya karşı bölge halkını temsil ediyordu. Orta
Avrupa, Orta Doğu, Arabistan ve Güney Akdeniz’e
yayılan Osmanlı Devleti, bir dünya gücü hâline gel-
di. Din farkı gözetmeden yerel istismarlara karşı
köylüsünü hakkıyla koruyan Osmanlılar, Protestan
ayaklanmaları döneminde Almanya’da bazı yazarlar
tarafından övgüyle anılıyordu. Osmanlı Devleti, Hint
denizlerinde Portekiz’e karşı Gucerat’ı, Endonez-
ya’da Açe Sultanlığı’nı himaye ediyordu. Akdeniz’de
1538-1571 döneminde hâkim birinci deniz gücü
(Görsel 5.43) hâline gelen Osmanlılar, İspanya’nın
Cezayir ve Tunus’ta yerleşme girişimlerini önlüyordu.
Görsel 5.43 Orta Çağ Avrupası’nda papalık ve imparatorluk baskı-
Osmanlı Donanması (Temsilî) sını kıran genç millî devletler Fransa, İngiltere ve Hollanda’yı
himaye girişiminde bulunuyor, Protestanlığı teşvik ediyordu.
YORUMLAYALIM Her bakımdan Osmanlı, Kanuni Dönemi’nde bir dünya gücü
durumundaydı (Kumrular, 2016, s.12'den düzenlenmiştir).
Osmanlı Devleti’nin XVI. yüzyılda izlediği dış siyasetin uzun va-
dede etkileri neler olabilir?
Osmanlı Devleti’nin XV ve XVI. yüzyıllarda izlediği siyasetten birisi
de Roma Katolik Kilisesi’ne karşı Ortodoksluğun ve Protestanlığın
himaye edilmesidir. Balkanlarda Katolik ve Ortodoks mezhepleri
arasındaki sorunlardan kaynaklanan siyasi belirsizlik, XIV ve XV.
yüzyıllarda Osmanlıların Balkanlar’a yerleşmesinde etkili olmuştur.
İstanbul’da Ortodoks Patrikliği’ni ihya eden Fatih, kiliseler arasın-
daki ayrılığı devam ettirmek istemiştir. Böylece Doğu Hristiyan-
larının İstanbul Patrikhanesi aracılığıyla Osmanlı egemenliğine
alınması amaçlanmış ve patriklik vasıtasıyla Rumların Osmanlı'ya
bağlanmaları sağlanmıştır. Örneğin 1453-1456’da İstanbul Bo-
ğazı’nı kontrol eden adalar, Papalık donanması tarafından işgal
152