Page 26 - Tarih 9 | 5.Ünite
P. 26

5. ÜNİTE



                                              Endülüs Emevileri ve İspanya’da kurulan diğer Müslüman
                                              devletler, Avrupa toplumlarını İslam’la tanıştırmış ve bölgede
                                              İslamiyet’i yaymıştır.
                                              Endülüs, Müslümanlar idaresinde yüksek ve parlak bir mede-
                                              niyetin doğuşuna beşiklik etmiştir (Görsel 5.16). Aynı dönem-
                                              de Batı’da akli faaliyetlerin yasaklanması nedeniyle karanlık
                                                            bir dönem yaşamış ve Batılılar, Müslümanların
                                                            kültürel gelişmesini fark edememiştir. Hristi-
                                                            yanlar ancak Haçlı Seferleri’yle birlikte İslam
                                                            medeniyetini yakından tanıma fırsatı bulmuştur.
                                                            Batılılar, Arapça eserleri kendi dillerine tercüme
                                                            etmeye başlamıştır. Bunun sonucunda Sicil-
                                                            ya ve İspanya; Arapça yazılmış ilmî ve felsefi
                                                            eserlerin Latinceye tercüme edildiği merkezler
                                                            hâline gelmiştir. Endülüs topraklarını tekrar
                                                            ele geçirmeye başlayan Hristiyanlar, Endülüs
                                                            medeniyetine duydukları hayranlık sebebiyle
                                                            Arapça eserlerin tercüme işini teşvik etmiştir.
                                                            Bu sebeple İspanya, Avrupalı öğrenciler için bir
                                                            cazibe merkezi olmaya devam etmiştir.

                                                            İslam medeniyetinin birikimlerinin Batı'ya ak-
                                                            tarılmasını sağlayan tercüme faaliyetlerinin
                                                            sistemli bir hâle gelmesi; XII. yüzyılın başla-
                                                            rında Tuleytula başpiskoposunun  Bağdat'taki
                                                            Beytü’l-hikme’ye benzer bir müessese kur-
                                                            masıyla olmuştur. Arap dili ve edebiyatının da
                                                            öğretildiği bu müessesede çalışan Müslüman,
                                                            Hristiyan ve Yahudi mütercimler felsefe, ast-
                                                            ronomi, matematik, tıp, kimya, tarih, coğrafya
               Görsel 5.16                                  ve edebiyat gibi ilimlerle ilgili pek çok Arapça
               El-Hamra Sarayı (İspanya)      eseri Latinceye çevirmiştir. XIII. yüzyılda diğer şehirlerde de
                                              tercüme okulları açılmaya devam etmiştir. Orta Çağ Avrupası
                                              bu sayede eski Yunan felsefesini ve özellikle Aristo’yu tanı-
                                              ma imkânını bulmuştur. Müslüman filozofların, din ile aklı
                                              uzlaştırma yönündeki fikirleri büyük bir yankı uyandırmış ve
                                              Avrupa’da bir zihin inkılabı meydana gelmiştir.

                                              İbn-i Rüşd; Aristo üzerine yazdığı şerhlerden başka “Teha-
                                              fütü Tehafüti'l-felâsife” adlı eseriyle Avrupa'da itibar edilen
                                              bir filozof hâline gelmiştir. Eserleri, Paris Üniversitesinde ve
                                              öteki akademik kurumlarda okutulan kitaplar arasına girmiş-
                                              tir. Yahudi ve Hristiyan ilahiyat çevrelerine etki eden Musa
                                              b. Meymun ve İbn-i Bacce; Albert Magnus (Albırt Megnıs),
                                              Spinoza (Sipinoza) ve hatta lmmanual Kant (İmanuel Kant)
                                              gibi Avrupalı bilim insanlarını etkilemiştir. Tıp alanında yapılan
                                              tercümeler sayesinde, XII. yüzyıla kadar Avrupa’da hâkim
                                              olan batıl anlayış, yerini modern anlamda tedavi usullerine
                                              bırakmıştır. Matematik ve astronomi alanındaki Arapça kökenli
                                              terimler de İslam kültürünün Avrupa medeniyetine tesirini
                                              açıkça göstermiştir.


           152
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31