Page 11 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | 5.Ünite
P. 11

ROMAN





                                                    2   METİN

                 Hazırlık
               1. Bir eserdeki kahramanların isimleri ile kişilik özellikleri arasında bir bağ olmasının sizce okuyu-
                 cuda nasıl bir etkisi vardır?
               2. Bir romanın sadece kendi yazıldığı dönemde önemli olan bir sorunu ele almış olması, o eserin
                 değerini ve kalıcılığını nasıl etkiler?




                  FELÂTUN BEY İLE RÂKIM EFENDİ
























                  Mustafa Meraki Bey kırk beş yaşında, alafrangaya aşırı derecede meraklı bir insandır. Bu beyin on beş
               yaşında Mihriban adında bir kızı ve yirmi yedi yaşında Fêlatun Bey adında bir oğlu vardır. Çocuklarını güzel
               giydirir ama eğitimlerine özen göstermez. Felâtun Bey; alafrangalık bakımından babasını bile geçen, tembel-
               liğinden ve gezmeye eğlenmeye düşkünlüğünden kalemdeki işine haftada ancak üç saat uğrayan biridir. Ba-
                                       basının ayda yirmi bin kuruşu bulan gelirine güvenen Felâtun Bey; yeni çıkan
                 Bilginiz Olsun        Fransızca kitapları alıp okumadan kütüphanesine yerleştiren, bir giydiğini bir
              Ahmet Mithat Efendi;     daha giymeyen gösteriş meraklısı bir gençtir.
              eserlerini yazdığı dönem-   Babası eski Tophane kavaslarından olan Râkım Efendi, fakir bir ailedendir.
              de edebiyattan anlama-   Bir yaşında yetim kalır. Annesi ve Fedayi adlı dadısı tarafından büyütülür. On
              yanların çokluğu sebebiy-  altı  yaşında  Hariciye  kalemine  giren  Râkım  Efendi  kendi  kendisini  yetiştirir.
              le halkın geneline hitap   Fransızca ve Farsça öğrenen, zamanın bilimlerine az çok vâkıf olan Râkım Efen-
              ederek onları aydınlat-  di; çevirmenlik, gazete yazarlığı ve öğretmenlik yapar. Birkaç yıl içinde aylık
              maya, onların dertlerine   gelirini kalemden aldığı yüz elli kuruşluk aylığa ihtiyacı kalmayacak biçimde
              tercüman olmaya çalıştığı-  artırınca kalemdeki işinden ayrılır. Bir tercüme işinden eline geçen para ile Ca-
              nı belirtir.             nan adında bir cariye satın alır. Râkım’ın evine ilk geldiği günlerde hastalıklı
                                       görünen bu kız, zamanla düzelir.
                   Râkım, bir arkadaşının aracılığı ile İngiliz Mister ve Misters Ziklas’ın Can ve Margrit adlarındaki kızla-
               rına Türkçe dersi vermeye başlar. Engin bilgisi, alçakgönüllülüğü, efendiliği ile kısa sürede bu ailenin dostu
               hâline gelir. Bu arada Canan’a da okuma yazma öğretip onun eğitimi ile ilgilenir. Râkım bir gün Ziklasların
               evinde Felâtun’la karşılaşır. Felâtun, Râkım’ı Ziklasların gözünden düşürmek için birtakım hareketler yap-
               sa da en sonunda kendi cahilliğini ortaya koyar. Râkım’ın kibarlığını bozmaması ve kendine güveni Mister
               Ziklas ve kızlarının hoşuna gider. Canan’ın piyano çalmaya heveslenmesi üzerine Râkım, eve bir piyano alır.
               Canan’a, sonradan aile dostları olacak piyano öğretmeni Yozefino’dan ders aldırır. Bir akşam Ziklaslar Râkım’ı
               ve Felâtun’u akşam yemeğine davet eder. Davete erken gelen Felâtun Bey’in üstüne mutfakta Fransız aşçı ye-






                                                                                                           183
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16