Page 15 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | 5.Ünite
P. 15

ROMAN





                                        METİN VE TÜRLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

                  Okuduğunuz  metin,  Tanzimat  Dönemi  yazarlarından Ahmet  Mithat  Efendi’nin  Felâtun  Bey  ile
               Râkım Efendi adlı romanından alınmıştır. Hem metinde hem de romanın tamamında Ahmet Mithat
               Efendi’nin özlediği ve bunun için idealize ettiği Osmanlı efendisi, Râkım Efendi tipinde kişilik ka-
               zanır. Râkım Efendi, çalışkanlık ve tutumlulukla mutluluğa kavuşanların sembolü iken Felâtun Bey,
               tembellik ve israfla hayatını tüketen insanların temsilcisidir. Okuduğunuz metinde de Felâtun ile Râ-
               kım’ın vapurda karşılaştıklarında aralarında geçen konuşma, Felâtun’un neden ve nasıl iflas ettiğini
               ortaya koymakta ve bundan doğan pişmanlığını yansıtmaktadır. O dönemdeki halkın anlayabileceği
               sade bir dilin kullanımı, konu olarak mirasyedilik ve alafrangalığın yarattığı züppeliğin işlenmesi,
               yazarın araya girerek yorumlar yapması eserin dikkat çeken özellikleridir.
                  1876’da yayımlanan Felâtun Bey ile Râkım Efendi; Batılılaşma sorununu, alafranga ve mirasyedi
               tipinden yola çıkarak ele alır. Roman, bu sorunun Türk romanındaki kişileri ve kurguyu belirlemekte
               nasıl bir rol oynadığına örnek oluşturması yönünden önemli bir eserdir. Nitekim yazarın Felâtun ve
               Râkım’ı benzer durumlar içine yerleştirip karşılaştırma amacı, eserin kurgusunu da oluşturur. Tanzi-
               mat romanında tekrar tekrar ele alınan mirasyedi tipi Namık Kemal’in İntibah’ında babasından kalan
               mirası yiyip yoksulluğa düşen Ali Bey, Nabizade Nazım’ın Zehra’sında servetini Beyoğlu’nda bitirip
               parasız kalan Suphi tipinde de kendini gösterir.
                  Tanzimat edebiyatı, Tanzimat’ın ilânından yirmi yıl kadar sonra 1860’ta Şinasi’nin Agâh Efendi
               ile Tercümân-ı Ahvâl gazetesini çıkarmasıyla başlayan ve 1895’e kadar süren edebî dönemin adıdır.
               Türk edebiyatında önemli bir anlatım birikimi ve geleneği olmakla birlikte roman türünün ilk ör-
               nekleri önce çeviri, sonra da Batı romanlarının taklit edilmesi yoluyla bu dönemde oluşturulmuştur.
               Şemsettin Sami’nin ilk yerli roman olan Taaşşuk-ı Tal’at ve Fıtnat adlı eserinden sonra ilk edebî roman
               Namık Kemal’in İntibah adlı eseridir. Halka yönelme, halkı aydınlatma ve eğitme görevini üstlenen
               Ahmet Mithat, Namık Kemal gibi sanatçılar; günlük yaşamı konu edinen, sosyal yaşamla ilgili so-
               runları (yanlış ve mutsuz evlilikler, esaret, Batılılaşmayı yanlış yorumlayan gençler vb.) dile getiren
               romanlar yazmışlardır. Romantizmin etkisindeki bu eserlerde olayların kuruluşunda rastlantılara çok
               yer verilmiş, tasvirler eseri süslemek için kullanılmıştır. Kişiler çoğu zaman tek yönlüdür. Genellikle
               bir ibretle son bulan eserlerde yazar, roman tekniğine aykırı olarak yer yer olay ve düşüncelere karışır.
                  Romanlarını  realist  ve  natüralist  etkilerle  daha  gerçekçi  bir  zemine  taşımak  isteyen  Recaizade
               Mahmut Ekrem (Araba Sevdası), Sami Paşazâde Sezâî (Sergüzeşt) ve Nabizâde Nazım (Karabibik, Zehra)
               bu dönemin diğer önemli sanatçıları arasında yer alır.







                 METNİ ANLAMA VE ÇÖZÜMLEME


              1.  • Bizi gönülden çıkarmazsın ya.
                 • Ziklas, o tokgözlü, mert, sadık Râkım’dan bu sözleri işitince, oğlanı bir kat daha sevip, yüreğine
                   sokacağı geldi.
                 • Artık bundan sonra sözü uzatmakta lezzet yoktur.
                 Yukarıdaki cümleler okuduğunuz metinden alınmıştır. Bu cümlelerdeki altı çizili kelime ve kelime
                 gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe
                 Sözlük’ünden kontrol ediniz.
              2.  Râkım Efendi’nin “Hah işte memuriyete bu fikir ve itikatla gitmeni isterim. Bu fikir ve itikat kim-
                 lerde olursa mutlaka tevkif-i ilâhiye mazhar olur.” sözlerinden yola çıkarak kişinin yaşamda başarı
                 kazanmak için neler yapması gerektiğini metinden hareketle açıklayınız.






                                                                                                           187
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20