Page 26 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | 6.Ünite
P. 26

6.  ÜNİTE






                                  DÜNYA EDEBİYATINDAN BİR TİYATRO

                                                           CİMRİ
































                  Zengin olmasına rağmen cimriliğiyle tanınan Harpagon (Arpagon), karısını yıllar önce kaybeder. Oğlu Cleante
               (Kıliente) ve kızı Elise’le (Elize) birlikte yaşar. Elise, nehirde boğulmak üzereyken kendisini büyük bir cesaretle kur-
               taran Valere’i (Valer) sevmektedir. Gerçek kimliğini gizleyen Valere, sevdiği kıza yakın olabilmek için Harpagon’un
               evinde çalışmaya başlar. Cleante, Mariane (Marian) adında bir kızı sevmektedir. Mariane, yaşlı ve hasta annesiyle
               yoksul bir yaşam sürmektedir. Cleante ile Elise, çok zengin olmalarına rağmen babalarının cimriliği yüzünden sıkıntı
               içinde yaşamaktadırlar.
                  Harpagon, küçük bir çekmeceye koyduğu altınlarını evinin bahçesine gömer. Ancak altınlarının birileri tarafından
               bulunup çalınmasından korkar.

                  Aşağıda Harpagon’un kendini gizlice dinlediklerini düşündüğü çocuklarıyla konuşmasının yer al-
               dığı bölümü okuyacaksınız.

               HARPAGON       : Belalı şey evinde büyük para saklamak, belalı şey. Ne mutlu varını yoğunu sağlam bir
                               yere yatıranlara. Evinde cep harçlığın olacak yalnız, tam yetecek kadar. Koskoca evde
                               emin bir delik ara da bul. Demir kasa, evet, ama benim gözüm tutmaz demir kasaları,
                               dünyada güvenemem onlara. Hırsızlara gel al demek gibi bir şey parasını kasaya koy-
                               mak, uluorta. İlkin neye saldırır herif? Kasaya tabii. Evet ama ben bakalım iyi mi ettim
                               bahçeye gömmekle, dün getirdikleri on bin altını? On bin altın bu, laf değil; sen tut
                               hepsini…
                              (  İki kardeş birbirleriyle konuşarak girerler.)
                              Aman yarabbi! Kendi kendimi ele verdim. Öfke başıma vurmuş olmalı. Ağzımdan bir
                               şeyler kaçırdım galiba düşünürken. Ne o, hayrola?
               CLEANTE        : Bir şey yok, baba.
               HARPAGON       : Çoktan beri mi buradasınız?
               ELISE          : Hayır şimdi geldik.
               HARPAGON       :Duydunuz ama şimdi dediğimi…
               ELISE          : Neyi, baba?
               CLEANTE        : Duymadık bir şey.






           238
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31