Page 10 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | 9.Ünite
P. 10

9.  ÜNİTE






                                                       2   METİN

                    Hazırlık
                   1.  Özellikle görmeyi istediğiniz bir yer var mı? Nedenleri ile söyleyiniz.

                   2.  Gezi yazılarında görsel kullanımı ile ilgili neler düşünüyorsunuz?



                   DAHA DÜN
























                    Anadolu notları arasına bugün dumanı üstünde bir Rumeli notu sıkıştırıyorum.
                    Trenle Çatalca’ya şöyle bir gidiş, geliş… İstanbul sonbaharı için bundan daha hoş bir gezinti olur
                  mu?
                    Arkamda ipincecik bir elbise , ayağımda bir yazlık iskarpin… Yalnız geceye doğru belki hava
                  serinler diye koluma hafif bir pardesü alıyorum. Ben, daha köşebaşını dönerken hafif bir yağmur
                  çiselemeğe başlıyor. Ziyanı yok. Yaz yağmuru ne kadar sürer…
                    Kompartımanda yalnızım. Tren Kumkapı’ya yaklaşırken pencereden hafif bir serinlik geliyor.
                  İhtiyaten pencereyi kapatıyorum. Fakat serinlik kesilmiyor. Etrafıma bakınarak bir delik deşik arı-
                                          yorum. Bulamayınca pardesüyü sırtıma alıyorum.
                                             Bakırköy’ünü geçtikten sonra o da beni ısıtmamağa başlıyor. Bu defa,
                    Bilginiz Olsun
                                          gene etrafıma, pencere ve kapı aralıklarına bakıyorum. Nihayet iskar-
                 Gezgin, geziye çıkmayı iş
                                          pinlerim gözüme ilişiyor: Sokakta ben farkında olmadan altları ıslanmış;
                 edinen kimsedir. Gezgin
                                          su, yavaş yavaş çoraplara yürümüş…
                 yerine önceleri seyyah,
                                             Florya’dan sonra artık ayaktayım. Çünkü gittikçe artan anlaşılmaz
                 gezi yazısı yerine de seya-
                                          soğuğa karşı vagonun içinde dolaşmaktan başka çare yok.
                 hatname denirdi.
                                             Hava, duman ve yağmur içinde… Görünürlerde ağaç ve yeşillik ol-
                                          madığı için etraf birdenbire bir kara kış rengi bağlamış.
                                             İki buçuk saat sonra Çatalca… Trene yazın binmiş, kışın iniyor gibi-
                  yim. Üç beş yolcu seller içinde istasyona doğru koşuyoruz. Bir dakika içinde iskarpinlerim çamur,
                  pardesüm su içinde kalıyor.
                    Baskın o kadar ani ki yaz sıcağı bekleme odasından çıkmağa daha vakit bulamamış. Şimdiden
                  soba yanmasına imkân olmadığı halde âdeta şüphe ile sobayı yokluyorum.
                    -Arkadaş, Çatalca nerede?
                    -Tâ şu karşı tepelerin ardında.
                    -Arabalar, otomabiller nerede durur?
                    Karşıda durur amma, bugün yok… Yol fena olduğu için otomobiller yalnız güzel havalarda iş-
                  lerler.




           296
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15