Page 13 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 - Ünite 5
P. 13
Sohbet ve Fıkra
Metin ve Türle İlgili Açıklamalar
Fıkra
Fıkra; gazete ya da dergilerde günlük olayların, ülke sorunlarının değerlendirildiği; sanat, spor,
bilim ve kültür alanındaki düşüncelerin rahat ve samimi bir üslupla ortaya konduğu yazı türüdür.
Mizahta Ehliyet adlı metinde olduğu gibi fıkralarda düşüncelerin kanıtlanması gerekmez. Kişisel gö-
rüşler kısa, özlü bir biçimde yazıya aktarılır:
Mizah süpürge sopası değildir, vurmak, dövmek, kaba kaba güldürmek için kullanılsın... Bu bir fırçadır,
dimağımızın yorucu ilim ve hayat yollarında topladığı tozları alır; nazik, ince bir iştir. Mizah haşhaş yağı
gibi yutulmaz, hazmolmaz, bulanık, sıvaşık bir mâyi de değildir, kirletmez, lekelemek için kullanılsın... Bu
bir şuruptur, ağır yemeklerin üzerine nefis râyihasıyla yudum yudum içilir, tadına kanılmaz.
Günlük siyasi, toplumsal, ekonomik gelişmelerin yorumlandığı fıkralarda yazar; okur kitlesinin
düşüncelerini yönlendirme amacındadır. Bu nedenle fıkra yazarı kendini devamlı yenilemeli, bilgi
birikimini üst düzeyde tutmalıdır.
Köşe yazısı olarak da bilinen fıkra türü, nükteli ve güldürücü hikâyecik olan fıkra ile karıştırılma-
malıdır. Sohbet ve fıkra türünde yazılan yazılar daha çok gazete ve dergilerde yayımlanır, daha sonra
yazarları tarafından kitaplaştırılabilir.
Fıkra-Sohbet Farkı
* Fıkrada yazar, Mizahta Ehliyet adlı metinde olduğu gibi bir görüş veya düşünceye bağlı olarak okur
kitlesini yönlendirmeye çalışırken sohbette İstemeye Dair adlı metinde olduğu gibi kişisel duygu
ve düşüncelerini paylaşmayı amaçlar.
* Sohbette yazar, okuyucu ile sohbet ediyormuş gibi karşılıklı konuşma üslubuyla yazarken fıkrada
düşüncelerini serbestçe aktarır.
Cumhuriyet Öncesinde Fıkra
Fıkra, Türk edebiyatına Tanzimat Dönemi’nde girmiştir. Bu dönemde yazılan fıkralarda hürriyet,
eşitlik, adalet, kanun gibi toplumsal temalar ele alınmış; dönemine göre halkın anlayacağı bir dil kul-
lanılmaya çalışılmıştır.
Gazete çevresinde oluşan bu yazı türünün ilk örneklerini İbrahim Şinasi, Namık Kemal ve Ahmet
Mithat Efendi vermiştir. Sonraki dönemlerde onları Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Rasim, Ahmet Haşim,
Refik Halit Karay, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Ziya Gökalp gibi yazarlar takip etmiştir.
Refik Halit Karay; Mizahta Ehliyet adlı yazısında kendi mizah anlayışını ortaya koyarken mizahın bir
yaradılış ve yetenek işi olduğunu, herkesin nitelikli mizah yapamayacağını vurgulamaktadır.
Metni Anlama ve Çözümleme
1. Mizahta Ehliyet adlı metinde, Metinde Geçen Bazı Kelime ve Kelime Grupları başlığında verilenler
dışında anlamını bilmediğiniz kelimelerin anlamlarını kaynaklardan yararlanarak öğreniniz.
2. Metinde yazar, yanlış mizah anlayışını nasıl eleştiriyor? Metinden örnekleyerek açıklayınız.
3. Metindeki açık ve örtük iletileri belirleyiniz.
Açık ileti
Örtük ileti
145