Page 26 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 | 4.Ünite
P. 26

4   ÜNİTE






                    DİL BİLGİSİ

                  1.  Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki paragrafta düşünceyi geliştirme yollarının hangile-
                      rinden yararlanılmıştır? Sözlü olarak ifade ediniz.
                      Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tu-
                      tunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar.
                      Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar var-
                      dır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. Kağız-
                      man köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. Öküzleri besiliydi, pırıl pırıl-
                      dı. Herkesin, “-Veli ağanın öküzleri gibi öküz yoktur,” demesini isterdi. Daha gülünçleri de vardır.
                      Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olma-
                      yan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik dü-
                      şünen, duyan, seven bir kadın!
                  2.  Aşağıdaki parçada kullanılan noktalama işaretlerinin parçadaki kullanım amaçlarını sözlü
                      olarak ifade ediniz.
                      Mendil yanlarına düştü. Kapıyı Sadık açtı. Karanlık merdivenlerden kibrit çaka çaka çıktılar. Yu-
                      karda atölyenin kapısından gelen ışıkta, Kemal’i iki yıldır değişmiş, yaşlanmış gibi gördü.
                      —Oh, oh! Sağ salim çıkabildiniz ha! diyordu.
                      Sarılıp öpüştüler. Çevresinde yazdan beri unuttuğu o yağlıboya, beziryağı kokusu vardı. Birden
                      buraya geldiği için bir pişmanlık duydu.

                  3.  Aşağıdaki parçada yazımı yanlış kelimeleri bulunuz. Bulduğunuz kelimelerin altını çiziniz.
                      “Yengemin anneme ısrarı üstüne köşkte bir kaç gece kalmaya mecburolmuştuk. Fakat herşeyi de-
                      ğişti. Münakaşa gecesinden sonra Nüzhetle dargın gibiydik. Ne geceleri havuz başında buluşuyor;
                      ne gündüzleri kükürt serpmek için bağa gidiyorduk. Paşa’ya romanda okuyamıyordum, kitap ya-
                      rıda kalmışdı.”
                                                                       Peyami SAFA, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu







                  SIRA SİZDE


                     Aşağıda Oğuz ATAY’ın Tutunamayanlar  adlı eserinden bir parça verilmiştir. Verilen parçadaki
                  Selim Işık karakterini Aylak Adam ’daki C. ile karşılaştırınız.


                     “Şimdi Günseli olsaydı iyileşirdim diye düşünüyorum. Annemle de haber gönderemem. Hasta-
                  lığım düşündürüyor beni: bu ateş beni korkutuyor. Kötü ve çaresiz bir hastalık mı acaba? Yatağın
                  içinde, hiçbir şey yapmaya cesaret edemeden korkuyorum. Kafka’nın korkusu gibi değil; insanın
                  evrendeki hiçliğiyle ilgili bir korku değil. Anlamsız bir korku. Zavallı bir böceğin vücudunda duydu-
                  ğu ve anlamını bilmediği bir korku. Bitkisel bir korku...
                     Beni kötü yetiştirdiler. Annem de babam da bana gerekli eğitimi vermediler. Yaşamak için de-
                  mek istiyorum. Bana yaşamasını öğretmediler. Daha doğrusu, bana her şeyin öğrenilerek yaşana-
                  cağını öğrettiler. Yaşanırken öğrenileceğini öğretmediler. Ben de kolayca razı oldum bana öğretilen
                  bu yanlışlara. İnsan, kendi bulurmuş doğru yolu. Ben bulamazdım. Bana, başkalarına gösterdikle-
                  ri basmakalıp yolları öğrettiler. Başka türlü bir itinayla tutmalıydılar beni. Daha fazla değil, farklı.
                  Normal bir insan olmaya zorladılar, bana boş yere vakit kaybettirdiler. Olmayınca da anormal dedi-
                  ler. Ben de kendimi anlamadım: bütün hayatım boyunca normal bir adam olmaya çalıştım.”








                 172
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31