Page 20 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 5.Ünite
P. 20
5. Ünite
Eğitim süresi 5 ilâ 7 yıl arasında değişen Enderun’da sadrazam, vezir ve kumandan se-
viyesinde yöneticiler yetiştiği gibi; hattat, musikişinas ve minyatür ustası gibi sanatkârlar da
yetişmiştir. XIX. yüzyıldan itibaren ise Batı tarzında açılan okullarda yetişen öğrenciler devlet
yönetiminde görev almaya başlamıştır.
SORU
Enderun mektebinin sarayın iç kısmında yer almasının sebebi neler olabilir?
Harem, Osmanlı Devleti’nde padişah ve ailesinin
yaşadığı yere denilirdi. Burası aynı zamanda bir eği-
tim kurumuydu. Saraydaki kadınlar eğitimlerini bu-
rada alırdı. Padişah kızları evleninceye kadar harem-
de yaşadığı için onlara en tanınmış hocalar tarafından
burada ders verilirdi. Haremde; başta Kur’an-ı Kerim
olmak üzere, dinî bilgiler, imlâ, hat, tezhip ve musiki
dersleri verilirdi.
Osmanlı’da harem, bir kültür okulu ve nezaket
yuvası olarak değerlendirilirdi. Eski saraylılar acemile-
re; “Sarayda terbiye öğrenemeyen hiçbir yerde öğrene-
mez. Harem terbiye mektebidir.” derdi. Haremdeki ace-
mi, kalfa ve usta ilişkisi, bir meslek örgütünden daha
katı ve disiplinliydi.
Şehzadegân Mektebi saray içerisindeki şehza-
delerin okuduğu bir okuldu. Eğitim öğretim progra-
mı sıbyan mektepleri gibiydi. Şehzadeler beş veya altı
yaşlarına geldikleri zaman şeyhülislam tarafından tö-
renle derslere başlatılır ve muallim-i sultani denilen
hocasına teslim edilirdi. Şehzadeler bu hocalarından
Kur’an-ı Kerim okumayı öğrenir ve bu hocaları ile Görsel 5.25: Şehzade eğitimi - Kamil Aslanger (Temsilî)
şehzadegân mektebine giderlerdi (Görsel 5.25).
Şehzadeler on ilâ on beş yaşları arasında, lalalarıyla birlikte sancağa çıkarılırdı. Sancakta da
seçkin hocalarla öğrenimlerini sürdürür, burada bazı el sanatlarını da öğrenirlerdi. Şehzadeler
XVI. yüzyıldan sonra sancağa çıkarılmamış, sarayda kafes denilen dairelerde yetiştirilmiştir.
Askerî Eğitim
Osmanlı Devleti’nde düzenli ordu ilk defa Orhan Bey zamanında oluşturulmuştur. Yaya ve
müsellem adı verilen ve Türklerden oluşan bu ordu mensupları, sadece savaş zamanı ücret alır,
barış döneminde ise kendi işleri ile meşgul olurlardı. Devletin sınırları genişleyince bu ordu ye-
tersiz kalmış ve yeni bir orduya ihtiyaç duyulmuştur.
I. Murat Dönemi’nde devletin asker ihtiyacını karşılamak için önce Pencik Sistemi denilen
savaş esirlerinden faydalanma yoluna gidilmiş, bunun sakıncaları görüldükten sonra devşirme
usulüne geçilmiştir. Devşirme sisteminde Hristiyan çocuklar Türk ailelerinin yanına verilir, bu
çocuklar burada Türk kültürünü öğrenirlerdi. Sonra Acemi Oğlanlar Ocağı’na alınarak belli bir
eğitime tabii tutulur, yeteneklerine göre Kapıkulu Ocakları’na alınarak askerî sınıfa geçerler ya
da Enderun Mektebi’nde eğitim alarak yüksek dereceli devlet memuru olurlardı.
Osmanlı Devleti’nde askerî eğitim ve öğretim için Acemi Oğlanlar Ocağı, mehterhane ve
cambazhane isminde kurumlar vardı. Bunlarla birlikte çeşitli askerî sanat okulları da mevcuttu.
Bu sanat okulları arasında; tophane, humbarahane, tüfekhane ve kılıçhane gibi kurumlar vardı.
Değişik görevlerde bulunan acemilerin Yeniçeri Ocağı’na kayıt ve kabüllerine çıkma (beder-
gâh) adı verilirdi. Yeniçeri Ocağı’na kabul işlemi genelde 8 yıllık bir eğitim sonrası olurdu.
Tımar sahipleri elde ettikleri gelir karşılığında cebelü denen askerlerin eğitimi ile ilgilenir ve
savaş zamanı onlarla birlikte orduya katılırdı. Savaş gemilerinin yapıldığı tersanelerde uygulamalı
olarak eğitim gören ve levent olarak adlandırılan askerler de Osmanlı donanmasında görev alırdı.
184